kadınlar daha zayıf olduğu için onlara daha fazla anlayış ve hoşgörü gösterilmeli. daha duygusal-kaprisli-kindar-şirret oldukları için adli konularda daha temkinli davranılmalı. hatta şahitlik yapacaklarsa yanlarında 3-5 şahit daha istenmeli.
Kadın-erkek söylenen yönlerden, özellikle ilişkilerde eşit değildir. Hatta isterseniz lezbiyen bir ilişkiyi göz önüne alın. Onda bile iki kadın birbirine eşit değildir. ilişkiler baz alınarak eşitlik genellemesi yapmak yanlış.
Kadın ve erkek kanun önünde eşittir. daha doğrusu eşit olmalıdır. Yaradılış olarak bile farklı olan iki cinsiyetin hayatın bütün alanlarında eşit olmasını bekleyemezsiniz.
Kadın erkek eşit değildir. Denktir. Artı eksi gibi bir pazıl gibi, etle tırnak gibidir.
Eşitlik yaftası saçmalıktır.
Herkes kendi yapı ve fıtratına göre beşeri hayatta konuşlanmalı ve karşı cinsini kendinden üstün yahut aşağı değil bir kelimenin iki hecesi gibi görmelidir.
böyle ucuz argümanlarla her şeyi fiziksel güce dayatıp, erkeğin kadından üstün olması gerektiğini savunmak tam anlamıyla cahil olmayı gerektirir.
savaşlarda erkekler savaştı o halde savaş ganimetleri erkeğe aittir noktasından, yukarıda sözü edildiği gibi, çanakkale'de yok efendim kurtuluş savaşında erkekler savaştı o halde erkeklerin daha fazla statüye hakkı var noktasına geldik. sosyal statüyü bu yolla kazanmış olduğu hülyalarıdan da bir türlü uyanamıyor böyleleri. ikisi arasında nasıl bir alaka kuruyorlar anlamak mümkün değil.
bi de sanki kendisi savaşmış gibi 'beraber savaştık' diyor, sen kimsin ulan! başkalarının başarılarından hak elde etme yüzsüzlüğünü nasıl gösterebiliyorsun?
zamanında savaşan dedelerimiz, böylelerinin sosyal statü sağlamak için bunu dayanak haline getireceklerini bilse eminim ki arkalarından bir mektup bırakırlardı: 'biz bu savaşa torunlarımıza güzel bir memleket bırakmak için giriyoruz, bu torunlarımız da erkeklerden ibaret değildir' diye.
bu mantıkla bakarsanız zaten top, tüfek ve atların da statü olarak sizden daha üstün olabileceği sonucuna varırsınız. zira onlar olmadan savaş filan kazanılmaz. iyi günler.
evet eşittir. toplumda olan kadın algısı kadına biçilen rol üzerinden kadını ifade ediyor, yani gerçekte kadını algılayıştaki yöntem tamamen toplumun dayatması. bu toplumun dayatmasından sıyrılıp yeni bir algı oluşturulursa ( toplum putlarını devirirse) kadın ve erkeğin arasında hiçbir fark olmadığı görülür. ne biyolojik olarak ne de psikolojik olarak hiçbir fark yoktur.
burada biyolojik farkı bir şeylere yeterlilik veya eksiklik üzerinden alıyorum. yani biyoloji olarak bir alt üst ilişkisi oluşturabilecek ayrım yok demeye işi getiriyorum. toplumsal algı ise zaten tamamen palavra.
bir nevi toplumun kadın böyle olmalı değip kadının öyle olduğuna inandığı ve inandırdığı safsata da diyebiliriz.
Kanun öyle olduğunu söylüyor ama maalesef güzel ülkemde öyle olmadığı da bir gerçek.
Gerçi kadın erkek eşitliğine gelene kadar çözmemiz gereken daha önemli işler var.
değildir:kadın ile erkek eşit olsaydı kadın ve erkek diye bişey olmazdı zaten.kadın ile erkek eşit değildir. erkek ile kadın arasında adalet olması lazım.