bugün

kadın ve erkeğin arasında her daim varolacağını düşündüğüm bazen kısa, küçük tartışmalarla, bazense sonu büyük kavgalara kadar gidebilecek tartışmalarla pekiştirilmiş durum. en güzel örneği için:

http://www.equinenow.com/video-num-54452.htm
çatışma her daim vardır, olacaktır. ustalık yokmuş gibi davranabilmekte.

--spoiler--
kadınlar beklemesin erkeğin anlamsını, çoook sevsin yeter desinler.
kadın hem çoook sevsin erkeği hem anlasın her şeyi...
--spoiler--

işte sabırla bu başarılabilirse, ne çatışma ne sorun...
(bkz: çatıştıkça artan tad)
ibneleri ilgilendirmez.
toplumdaki saçma çifte standartlar devam ettikçe, devam edeceğini tahmin ettiğim çatışma.
dünya döndükçe devam edecektir.
kusursuz bir şekilde hiç tartışmamaları garipsenecek olaydır. en başta biyolojik yapı farklılığından dolayı bile çatışmaları doğaldır. erkek korumacıdır-kadın anaçtır. bunu değişmesi beklenemez ve aslında çatışmaların çoğunun temelinde bu ayrım vardır.
(bkz: http://www.equinenow.com/video-num-54452.htm)
kadın: kişiliğimiz kullandığımız arabanın beygir gücü ile doğru orantılı olarak değişmiyor.
erkek: sizin kişiliğiniz beraber olduğunuz erkeğin cüzdan gücü ile değişiyor.

kadın: kırzmızı ışıkta yanımızdaki arabanın bizden önce çıkması yada bir aracın bizi sollaması hiçbirşey ifade etmez.
erkek: bizim için de çevremizde diğer hemcinsimizin sahip olduğu mücevherat veya üzerindeki pahalı giysi hiçbirşey ifade etmez.

kadın: kas olacak diye bir zorunluluğumuz yok.
erkek: selülitler olmayacak gibi bir zorunluluğunuz var ama...

kadın: aşık oluyoruz... korkmadan.
erkek: biz de oluyoruz... azıcık ödümüz patlıyor ama sebep olanlar utansın.

kadın: evde, banyoda kıl-tüy dökmeyiz.
erkek: küvetteki lavabodaki yatakdaki ve yemekteki saçların çoğu size ait.

kadın: her sabah tıraş olmak zorunda değiliz.
erkek: valla ben tıraş olmayı ağda yaptırmaya tercih ederim şahsen.

kadın: biribirimizin ağzını yüzünü kırdığımız sporlar yapmıyoruz.
erkek: vahşi bakışlarla birbirinizin gözünü oyduğunuz kıskançlık, haset, çekememe sporlarıyla yeterin ce uğraşıyorsunuz.

kadın: hiç iki kadının silahla oynarken birbirini vurduğunu duydunuzmu?
erkek: hiç iki erkeğin "aman tanrım benim elbisemin aynısını giymiş" diye mahvolduğunu duydunuz mu?

kadın: horlamıyoruz.
erkek: halt etmişsiniz hatta hıçkırmıyor, geğirmiyor ve hapşurmuyorsunuz da. yoksa siz insan değilmisiniz?? size afrodit diyebilirmiyim!

kadın: az bildiğimiz bir şey üzerinde çok fazla konuşabiliriz.
erkek: yani çok konuşup hiç bir şey söylemezsiniz

kadın: birbirimize eşek şakaları yapma adetimiz yoktur.
erkek: çevrenizde ki diğer hatunlar hakkında senaryo dedikodular üretme alışkanlığınız var ama

kadın:tükürmeyIz
erkek: kiritmayiz!!

kadın: sanat eserlerinin % 90´ı kadınlardan esinlenilmişdir.
erkek: sanat eserlerinin % 90´ı erkekler tarafından yapılmışdır.

kadın: uzağa işeme, uzağa tükürme, yüksek sesle geğirme gibi aptalca karizma krikolarımız yok.
erkek: ortamın en güzeli olma, en zayıf olma, en pahalı giyineni olma, en zengin kocayı bulma gibi krikolarınız var ama...

kadın: askere gitmiyoruz.
erkek: hamile kalmıyoruz.

kadın: kol saatimiz de aynı zaman da hesap makinası, takometre, barometre, termometre ve radyo olması gerekmiyor.
erkek: çantamızda ruj, allık, pudra, yedek çorap, ıslak mendil vs taşımamız gerekmiyor.

kadın: doğum günü evlilik yıldönümü gibi özel günleri parmağımıza kırmızı iplik bağlamadan da hatırlayabiliyoruz
erkek: ütüyü fişte, yemeği ocakta, arabanın anahtarını kontakda unutmuyoruz. bunlar daha faydalı...

kadın: ortalıkta alakasız hertürlü nesne ve sözcükten cinsel çağrışımlar çıkarıp günün yarısını seks düşünerek geçirmeyiz ...
erkek: valla geyik olsun diye yapıyoruz. hem siz günün yarısını güzelleşmeğe çalışarak geçiriyorsunuz. hangi amaçla : ))

kadın: kel olmuyoruz
erkek: ama gogüsleriniz sarkiyor!!!