Kaderi istanbul Ankara otobanı gibi düşünün, yolculuk istanbuldan başladı ve Ankara da bitecek, yolda mola yapabileceğin yerler, yakıt alacağın benzinlikler, nerede ne yiyeceğin hususları senin iradende, bunları sen tercih edebilirsin, ama nereden yakıt alırsan al, nerede yemek yersen ye o yol finalde ankaraya çıkacaktır. Yediğin yemek sana dokunur yada dokunmaz yada aldığın yakıt kötü bir tercih olur yada olmaz bu yolculuk kaliteni belirler, finalde ankaraya varacağın gerçeğini değiştirmez.
Kader, bir hadisenin sebep ve neticesiyle de ilgilidir. Yani, “Şu netice, şu
sebeple meydana gelecek.” hükmünü içerir. Öyleyse, “Madem filan adamın filan vakitte ölmesi mukadderdir. Kendi cüzî iradesiyle tüfeğini ateşleyen adamın ne kabahati var?
Ateş etmeseydi diğer adam yine ölecekti.” denilmemelidir. Çünkü kader o adamın ölmesini, berikinin tüfeğiyle belirlemiştir. Eğer tüfekle ateş edilmediğini varsaysan, kaderin bu hadiseyle ilgisi bulunmadığını kabul etmiş olursun.
,
Öyleyse biz hak ehli deriz ki: “Tüfekle ateş edilmeseydi o adam ölür müydü, bilemeyiz.”
Cebriye mezhebindekiler der ki: “Ateş edilmeseydi yine ölürdü.”
Mutezile ise şöyle der: “Ateş edilmeseydi adam ölmezdi.”
kader fakir eroinidir, nedense hep fakirler kadersiz olur, çok azdır zenginlerin kadersiz olmaları.
zaten din denen sistemde bu kader inancı üzerine dizayn edilmiştir, fakirler zenginlere baş kaldırmasın diye.
fakirin başına kötü birşey geldimi hepsi sınav hepsi kaderdir, güya tanrı tarafından onlara bu yaşam bahşedilmiştir.
Yaratıcı’nın nesneleri ve olayları özellikle sorumluluk doğuran eylemleri, ezeli ilmiyle planlayıp zamanı gelince yaratması anlamındaki kavram.
José Saramago'nun ifadeleriyle:
"Kötü kader diye bir şey yoktur; 21. yüzyıl vardır ve bu yüzyıl bir kelebeği bile intihar ettirebilir."
Allah kula tam hüriyet vermiştir. ister inan ister inanma. ister Allah’ı inkar et, etme!. Hüriyet vermiştir. Amma çok dikkat edin hürriyet vermesine rağmen kendi izni olmaksızın bir toz zerresinin bile yerinden kalkmasını imkânsız kılmıştır. Bu işi kavrayan, işte şu anlattığımı kavrayan kaderin ne demek olduğunu hemen anlar.
yazıldı, yol ayrımları belirlendi..
hangi gün doğuşunu göreceğimize kadar..
tek isteğim nasıl bilmiyorum.
ama bir şeyler değiştirmek istiyorum; kimse bilmesin, tanımasın önemli değil..
ama bir ideal uğruna yaşayayım.
gerçekten aklıma, mantığıma ve kalbime yatan bir ideal..
ben herkes gibi zenginlik, makam veya sıradan devasa şeyler istemiyorum.
ama doğruluk yolunda adım olsun, doğruluğun neferi olarak etki edeyim istiyorum.
bu dünyaya geldiysem şu yeryüzüne gerçek bir katkım olsun istiyorum.
cenab-ı hakk'ın, kainatta olmuş ve olacak her şeyi, bütün vasıflarıyla, bütün halleriyle ezelde bilmesi ve daha onu yaratmadan önce, her şeyiyle levh-i mahfuz denilen kader levhasında yazmış olmasıdır.
kendi düşmanızı aramalısınız kendi savaşınızı yapmalısınız ve kendi fikirleriniz uğruna şayet yenilirseniz- kader neyse o!
yine de zafer narâsı atmalı, kalbiniz dürüstlüğünüz için !