erkeklerin çoğu zaman taktik olarak arıza adamı oynamalarına neden olandır. kadinlarin bu iyileştirme tutkusu yüzünden normal adamla ilişki yasayamamalari üzücü.
Yillar once cok sevdigim bir dostumla ondan bahsederken soyle dedigimi animsiyorum. "bak iki gozum, yapamiyorum artik.cunku ona verdigim sevgiyi kurumus bir agaca verseydim, coktan yeserirdi. Olmuyor."
Olmaz. Kendi dunyasinda kendi mucadelesini bitirememis kadinla da erkekle de hicbir sey olmaz. Yillar gecti, fikrim hala sabit.
Zayıf kadınlardır. Bacağının arasındaki ile çok şeylere hükmedeceğini düşünür. Gücünü mahallenin bitirim ve bıçkın delikanlısı üzerinden gösterecektir. Sonuçta çocuklu veya çocuksuz acınacak bir halde baba evine döner.. Aile facialarının önemli bir yüzdesi bunlara aittir.
3 günlük dünyaya başkalarını düzeltmek için uğraşmaya gelmedim. hazırda olmuşu varken itiyle kopuğuyla uğraşmak salaklıktır. vaktiniz bu kadar kıymetsiz olmamalı.
normal şartlarda arızalar arızaları bulur. neden? arızalarını düzeltip kendi kendini değiştirmeye yanaşmadığı için. çok olağan ve normal bir durum, adeta fizik kanunu gibi. ha, istisnalar var mı? var tabi olmaz mı, oluyor, hayatın içinde herşey var. bazen insanların gelişim ve tekamül sürecinde negatif olayları tecrübe etmesi gerekir. ona gerekli. belkide onun imtihanı bu bilemeyiz. kavun değil ki bu, koklayarak alasın, yada karpuz değil ki, yeşil çizgilerine bakıp bilesin ne olduğunu. insan yanılır hata yapar aldanır, gayet insani durumlar bunlar. hiç kimse karşısındakini aynı yastığa baş koymadan belli bir hayatı paylaşmadan tam anlamıyla tanıyamaz. ama böyle olumsuzluk yaşayan biri ondan sonraki sürece odaklanmak, önündeki maçlara bakmak, daima hayır ve iyilik dilemek olumlu olmak hayatı olduğu gibi kabul ederek sabrederek azmederek gayret ederek olgunlaşmak yerine isyan modunu seçer olumsuz düşüncelere teslim ederse kendini, işte o zaman hatanın en büyüğünü yapmış olur ki, tekrar aynı tipolojideki olumsuz insanları hayatına çeker. işte asıl kastedilen arızaların arızaları bulması olayı budur. herkesin hayatı dört dörtlük olmaz.evet..
Bizim toplumumuzda önce kadına sonra da evliliğe hep böyle bir misyon yüklenmiş. Ki yine başka kadınlar tarafından yüklenen bir sorumluluk bu.
Geçen sene bir arkadaşım boşanmak zorunda kaldı. Kocasında kötü olmayan tek bir huy yoktu, suçun büyüğü bizimkindeydi, halen kocasının düzelmesini bekliyordu. Ki boşandıktan sonra da kaynanasından duyduğu tek şey " biz sen bu oğlanı düzeltirsin sanmıştık". Oğlunuz bozuktu da bu kız tamirci miydi? Konu bazı hemcinslerim olunca ben de idrak yeteneğimi kaybediyorum...