Herkes ancak öğrenebileceği kadar öğrenir. Kadınları idare etmeyi öğrenin. Her gün yenileşen dertlerini, binlerce ah ve vahlarını hep aynı tarzda tedavi etmelisin. Bir parça itibar gösterdin mi, hepsi sana bağlanır. Kadınları, sizin sanat ve becerikliliğinizin başkalarına üstün olduğuna inandıracak bir ünvan ve şöhretiniz olmalı. O zaman başkalarının yıllarca emek verdiği şeylere siz kolayca konarsınız. Küçücük nabızlarını iyi yoklamalısın. Sonra ateşli ve kurnaz bakışlarınla, sanki kemerlerini kontrol ediyormuş gibi kalçalarını kavramalısın...
EXCERPT
Aziz dost, her teori kurudur. Hayatın altın ağacı ise yeşildir...
Ne yazık ki saflar. En güçlü olanı bile aşk ve bir erkek karşısında sudan çıkmış balığa dönebiliyor ve ben buna bayağı sinir oluyorum. Daha akıllı ve mantıklı olmaları lazım. Kök söktürmeyi öğrenmeleri lazım. Karşılarındaki varlık fazla uyanık ve kalpsiz çünkü.
Orman sarmaşığı gibidir bazı kadınlar.
Kökleri toprağa inatla tutunmuştur, dalları ise yaşama...
Başları hep yukarıya bakar, başlarına ne gelirse gelsin, her zaman yukarıya...
Onlar babalarının bahçelerinde doğmazlar, orman çocuğudurlar nihayetinde, bu yüzden doğuştan güçlüdürler, börtü böcek arasında büyürler, orman kanunlarını iyi bilirler, hayatta kalmanın ise bin bir türlü yolunu...
Orman sarmaşıkları doğuştan savaşçıdırlar. Hep mücadele etmelerini gerektiren bir sebepleri vardır.
Gerektiğinde kavgadan da korkmazlar. Her mevsime dayanıklıdırlar ve her koşula. Özgürdürler, kolay kolay bir erkeğe bağlanamazlar. Onlar bir tek kendileri gibi savaşçılara aşık olurlar.
Aşkları kuvvetlidir, bünyeleri de... Vahşidirler ama bir o kadar duygusaldırlar. Onlar güçlü duyguların kadınlarıdır; büyük acıların, büyük mücadelelerin, büyük kavgaların, büyük hayallerin, büyük aşkların...
Hayatları inişli çıkışlıdır ve denizleri dalgalı...
Onlar kimsenin cesaret edemediği kararları alırlar.
Herkesden daha çok denerler ve yanılırlar...
Bu yüzden en çok hatayı onlar yaparlar.
En çok onlar hakarete uğrarlar. En çok onların hakkında konuşulur. En çok onlar düşerler, En kolay onlar kalkarlar,
Bir türlü bitmezler, yok olduklarını düşündüğünüz her seferinde küllerinden yeniden doğarlar.
Kimse onlar kadar sık “yeniden” başlayamaz...
Hayat arsızıdır bu orman sarmaşığı kadınlar.
Bu yüzden kendilerini de korumazlar; açıkta dururlar...
Rüzgara karşı, ayaza karşı, yeldeğirmenlerine karşı, hayatın tam orta yerinde; hayata karşı...
Bu orman sarmaşığı kadınlar acının da, aşkın da dibine vururlar. Bu yüzden, en çok onlar yaralanırlar,
En çok onlar karalanırlar... Yıldız kadar parlak ama gece kadar da karanlıktırlar. Ateş kadar sıcak, kar kadar da soğukturlar.
Asidirler ama bir o kadar da asildirler.
En güçlü fırtınalar onların başından geçer inadına, en sert rüzgarlar ve en deli yağmurlar... Bu orman sarmaşıkları iflah olmazlar...
Kazansalar da, kaybetseler de, her savaştan daha da güçlenerek çıkarlar... Tıpkı bir orman sarmaşığı gibi; ne kadar kesersen kes, bir yolunu bulur yine başlarını bi yerden çıkarırlar... !!
Başimizin tacidirlar. Onlarsiz yapamayiz biz erkekler. Her alanda muhtaciz onlara.
Kadin kimi zaman bir annedir kimi zaman eş kimi zaten dosttur biz erkeklere. Bizim toparlayimizdir kadin
Hele bi tanesi varki ahh.
son yaptığm izlenimlere göre yeryüzünde hiç bir kadın başka bir kadına benzemiyor huy ve yapı olarak yani buna çok eminim kaç milyon kadın varsa o kadar farklılar birbirlerinden. birinin yaptığını diğeri yapmıyor kabullenmiyor saçma bir durum. ama biz onların nazarında hep aynıyız. (bkz: öküz) (bkz: ayı) (bkz: odun)
nargile kafeden çıkmayan, iki lafı bir araya getiremeyen, tesbih sallayan yoksa araba anahtarıyla işini gören, sırf arabası var diye kendini lord zanneden, instagramda çok yakışıklıymış gibi ekrana buğulu buğulu bakmaya çalışan, göğüs kıllarını sergilemekten gocunmayan ama nedense kaşlarını alan, nefesini tutarak giydiği dar gömleği ile kaslı olduğunu sanan, diğer yandan memecikleri gömlekten taşan, kadına bok gibiymişcesine davranan ve bunla gurur duyan erkeklerin götünü kaldırmayı bırakın artık.
yeter amk. bu barzoların bir ortamda gerine gerine gezmesinden, çok bir olayı varmış gibi bacaklarını açarak oturmasından, kadınları elinin kiri gibi anlatmasından bıktık.
'ateş ediyorsun kankaaa' ' yine yakıyosun karrdişim' 'adamsın kardoo' laflarıyla bezeli ekurisinden bıktık. kardeşimsin deyip deyip ikinci günde birbirlerini satan kardoları nasıl oluyorsa ondan.
kim la bunları şişirip üzerimize salan?
hayır sonra bize çok iş düşüyor, havasını indirmek zor oluyor. cesaretli piçler bir de. nelerle sınanıyoruz bir bilseniz.
yüz vermeyin şu adamlara, sürünsün pezevenkler. gerekirse bok gibi davranın. yapmazsanız iki elim yakanızda bilin.
şimdi dağılın ve bana onların kellesini getirin, bilek açıkta giydiği tayt bozması pantolanlarından fışkıran bacak kıllarının tek tek acı çekmesini istiyorum. gidin ve yolun hepsini.