bu dünyadaki kötü olan ne varsa hemen hemen hepsinin sorumlusu olan (cinayet, işkence,savaş,tecavüz,çocuk tecavüzü ..vs) bir cinsin kurduğu,kurabileceği en gerzek cümle bütünü.
(çocuk)- anne sen doğurmaktan başka bir işe yaramıyormuşsun?
(anne)- nerden öğrendin bu kutsal bilgiyi oğlum.
(çocuk)- anne sözlükte yazıyordu ve ben salağım kafam sadece böyle şeylere çalışıyor.
(anne)- maaaahmuttttttttttt?
(baba)- efendim hayatım.
(anne)- bak ben sana demiştim prezervatif kullan diye.
(baba)- haklısın aşkım artık özürlü mözürlü idare edeceğiz.
--spoiler--
''şöyle isterim ben erkekle kadını:
biri savaşa elverişli olmalı, öbürü doğurmaya,
ikisi de ama kafa ve bacaklarla elverişli olmalı raksa.
ve bir kere raks etmediğiniz gün,
kayıp sayılmalı bizce!
beraberinde kahkaha getirmeyen
her gerçek de uydurma sayılmalı bizce!'' friedrich nietzsche
--spoiler--
--spoiler--
kadinlarin dunyayi biz yonetsek super olurdu düşüncesi bir gün gerçekleçecek olursa eğer kan govdeyi gotururdu kesin. herkes elinde beyzbol sopasi ile gezerdi.
--spoiler--
Doğurganlığı bile anlayamamış yazar söylemidir.Doğurmak;sadece candan can çıkarmak eylemi değildir.9 ay boyunca bedeninde fiziken ve ruhen bir canlyı ayakta tutmaya çalışmaktır herşeyden önce ki bu başlı başına zor zanaattır.içerdeki canlı bazen durmak istemez,tüm belirtileri ile(bulantı,düşük tehlikesi) kaçmak ister her hali ile,ama kadın tuhaf bir güdü ile hayata hazırlar onu..Doğurmak işin en basit kısmıdır,emzirmek ya da büyütmek de basit geldiyse sizlere,kadın hayata tırnakları ile tutunur.Dövülür,tutunur,itilip-kakılır,tutunur,kadınlığı elinden alınmaya çalışır,tutunur.Anadolu'da ilerledikçe tarlada ırgat olur,evine ekmek getirir,ki aynı evin erkeği çoğu kez pişpiriktetdir kahvede,sürüye çoban olur.Sadece evi çekip çevirmek,çocuklara bakım vermek ,aile hayatını sarsmadan idame ettirmekle kalmaz evine ekmek sağlar.Erkek gider..Savaşa gider,işe gider..Bazen de nereye gittiğini söylemeden sadece çekip gider.Bekçi olur evine,tırnakları ile didine didine hayat kurar yoktan.Üretkendir kadın.Eğitimlisi elbet üretkendir,ama mahalle aralarına girin.Boş durmaz..Boncuk işi yapar,lokantalara mantı açar,dantel örer,dikiş diker,kapıcılık yapar,başka evlerin temizliğini de yapar...Ne yaparsa yapar,ille kendine yapacak bir iş bulur ve tüm bu iş telaşı yanında evine de bakar,çocuklarına da..ilk öğretmeni olur evlatlarının.Konuşmayı öğretir,yemek yemeyi,oturup kalkmayı,tuvaletini yapmayı,sosyal olabilmeyi,tüm ahlaki değerleri,kadın öğretir okuldan önce çocuğuna.Aslında adı koyulmaz ama psikologdur evde çou kez.Mahallede kavga eden,işte patronuna söveeyen ya da işçisinden hıncını alamayan adamın nazını çeker,aşk acısı yaşayan kızını dindirmeye çalışır,geçim denen zor zanaatı yürütür.Kadın makam kaybettirmez ,akıllı kadın adamı makam sahii yapar,elinde para tutamayan erkeğin cebinden aşırdıkları ile borç kapatır.Kadının koruyucuya da ihtiyacı yoktur,çünkü yapısı gereği korumak onun görevidir ve içgüdüsel olarak korunmayı değil her daim korumayı seçer.Evini,çocuklarını,ailesini korumakla başlar herşey.Günümüz kadını işini de korumaya çalışır.Köyde tarlada çalışanın karşılığıdır şehirde 'plazada' çalışan.Aynı kadındır gün içinde onlarca farklı rol oynamak ve bu rolleri birbirine karıştırmamak zorunda olan.iş kadınıdır,evlattır,gelindir,annedir ve gece yatağa girdiğinde iş-ev-çocuk üçgeninden çııp kadın olmaya çalışır.Kadınlık beklenir her daim ondan.Kadın çekirdekte başlar tüm düzeni oluşturmaya ve çokça inkar edilse bile düzenin dengesini sağlar.