çok zor bir meslek. bi ara lufthansa´da çalışan melek gibi güzel bi alman hatunla takılmıştım. bazen sabah saat altı buçuk uçağıyla atıyorum, barcelona´ya uçardı, e 6 buçukta uçakta olmak için gece 2 buçukta kalkman lazım, onun için de akşam saat en geç 8´de yatman lazım...makyajının sağlam oturması lazım, saçlarının güzel yapılı olması lazım- yani o akşam o kadını şöyle adamakıllı zikemezsin, demek o...içkili olmaması lazım...falan...
sonra bunu uzun uçuşlara verdiler. bi gidiyodu rio de janerio- 4 gün yok- bi gidiyodu los angeles- 4 gün yok...görüntülü telefon ilişkisi...halbuki normalde bana çok yakın oturuyodu, ama gel gör ki kadın eve hiç uğrayamıyodu...
bu kadınlar uçakta tabuttan farksız zikindirik bi yatakta, hayatları içinde kendi yataklarından çok daha uzun bi süre uyuyolar. büyük uçak şirketleri -lufthansa mesela- bunlara oldukça dolgun bi para veriyo- ama sana o parayı harcayabileceğin bi zaman dilimini hiçbi zaman vermiyo... o zaman zikmişim ben o 5000 euro maaşı...millete içki servis etcem, gülümsiycem, yemek servis etcem diye hayatını heba ediyosun resmen...hayat senin için emekli olduğun 60 yaşında falan başlıyo...ondan önceki hayatın...zikindirik...evlensen bile çocuklara koca bakıyo, sen bakamıyosun...çocuklarının yanında olamıyosun anne olarak...neyleyim ben öyle hayatı...
uzun uçuşa çıktıktan bi süre sonra ben buna çıkışını verdim. hoşuma gitmedi...kadın ağladı falan...ama anlıyorum dedi. ama ben işimi seviyorum...ben de, ben senin işini o kadar sevmiyorum, dedim.
aşk meselesi o iş. herkesin yapabileceği bişey diil. tamam sana para kazandırıyo, ama parayla satın alınamayacak pek çok şeyi de senden alıyo.
kadının ismi cornelia´ydı. gerçekten çok güzel bir kadındı- buraya bulup resmini koysam, siz bana "sen manyak mısın? bu kadar güzel bir kadın terkedilir mi?" derdiniz...ama o hayatı sen de yaşasan...
Vardiyalı çalışmayı tecrübe etmemiş insanların ağızlarının suyunun aktığı meslek. Ha diyebilirsiniz ki biz ne ağır vardiyalar gördük, 3 kuruşa çalıştık vs. Haklısınız ise oradan bakıldığında mantıklı bir tercih fakat havacılık sektöründe çalışmak cidden beden sağlığını çok ama çok sarsan bir durum. Allah'a büyük konusmayim ama şu dakka değil kabin memurluğu pilotluk teklif edilse kabul etmem.
stresli ve düzensiz hayatı göze alabilen, yurt içi ve dışı zorunlu seyahate ayak uydurup, yolcuların türlü kaprisli davranislari karşısında sinirlerine hakim olabilen arkadaşların yapabileceği meslektir. ben 14 gündür evime gidemiyorum örneğin. yapılacaksa thy de, olmadı sun expresste icraa edilmesi gerekir. pegasus'un gecikme sonrası sinirli yolcu potansiyeli, onurair 'in düşük maaşları, atlas global'in cinsiyet ayrımcılığı göz önünde bulundurulmalıdır.
4 numaradan başlayan acemilik, 3/2/1 diye gider ve yıllar sonra purser denilen amir mertebesine ulaşılır. hep bir dedikodu ve yatilarda (gidilen ülkelerde kalinmasi) yaşanan gizli ve yasak aşklar konusu ve korkusu, evde bekleyen eşleri tedirgin eden bi olgudur.
Iyi yani dunyayi beleşe gezebiliyorsunuz.
ingilizce sınavının kazanılması, sonrasında stresli bir kaç gün bekleyiş, mülakata çağrılış, ingilizce ve türkçe konuşma becerisinin değerlendirilmesi sonrası eğitimlere başlanır. (Oncesinde cesitli kurul mulakatlari da vardir) elin yüzün düzgün ve ingilizcen varsa lise diploması ile bile girilebilen meslektir.
kıbrıs (ercan havalimani), israil, iran, kazakistan, nijerya destinasyonlari özellikle en pis ve rezil routeler arasında yer alır. herkes uçağın sahibi gibi şımarık bi hissiyata sahiptir. CCM adı verilen cabin crew manuel adlı kitap kabin memurunun kutsal kitabıdır ve hergün okunmalıdır. sahip oldukları apron kartı ile uçakların hareket ettikleri açık alana (APRON); landing card ile dünyanın tüm ülkelerine vizesiz girme olanağına sahiptir.
commander adı verilen pilot, uçakta en yetkin isimdir. commander'i f-o ( yardımcı pilot) takip eder. .hiyerarşi sırasında kokpit ekibinden sonra önce purser (pörsır diye okunur) ardından benim de dahil olduğum 1 numara gelir. gidilen otellerde beleşe kalınır, etraf gezilip görülür, evde eş ve çocuk gunlerce bekler. cabin crew her zaman dedikoducudur; kesinlikle özel şeylerin paylaşılmamasi tavsiye olunur *
bildiğin hizmetçi ama iyi para varmış bu işte. genel olarak bakıldığında yolculara hizmet eden hizmetçisin. seyahat eden kişi gel der gelirsin git der gidersin ama maaşları gayet iyi bildiğim kadarıyla 2000 tl ile 4000 tl arasında değişiyormuş. bu mesleğe host ve hostes'de denir.
bu mesleği olabilmek için bazı kriterler var.
tam emin olmamakla;
* erkekler için en 1.70 cm boy (ama genelde 1.85 ve üzeri alınır) kızlar için en az 1.65 cm boy uzunluğu.
* çok iyi derecede ingilizce bilmek.
* yüksekokul (önlisans) ama tercihen üniversite lisans mezunu olmak.
* tercihen 35 yaşını doldurmamış olmak.
gibi kriterleri var.
arkadaşım bu işi yapıyor ve şu an audi a3'ü var siz anlayın işte ne olduğunu.
çoğu üniversitede iki yıllık bölümü mevcut hatta. lakin pek bir bilgi sahibi değilim. maaşları nasıldır, günde kaç saat çalışılır, bu işin okulunu okumanın ne gibi katkıları olur gibi kafamda deli soruların bulunduğu meslektir kendisi.
Sadece garsondan ibaret sananlarin bok attigi meslek. Acil bir durumda ise kucumseyen gozlerle bakanlarin aciz bakislarina maruz kalmak, gozlerdeki superman tandansini yakalamak ise paha bicilemez. Yine de acil durumsuz ucuslar. Biz servisimi yapariz.
bu mesleği uzun yıllar yapan insanlar, mesleğin de verdiği deformasyonla çakallaşırlar. kül yutmaz, sulu götürür susuz getirir birer insan haline dönüşürler, kolay kolay kandıramazsınız, yalanı anında sezerler, şimdiye kadar, en azından uzun yıllar bu mesleği icra etmiş olan saf bir insana rastlamadım. bunun nedeni, diğer mesleklere nazaran çok fazla insan türü tanımış olup, tanımakla da kalmayıp, farklı kültürlerden insanların türlü türlü huyuyla ve sorunuyla da karşılaşmış olmalarından kaynaklanır. bi nevi insan sarrafına dönüşürler. zor mesleklerden biridir. tanım yapmak gerekirse; uçak içi güvenlik, yolcu memnuniyeti ve hizmetinden sorumlu insanlara verilen isimdir kabin memuru. ofisleri havalı, bulut manzaralıdır.