bugün

bıktırmak, yorgunluk vermek anlamına gelir.
gündeme oturan bazı mizahların sürekli tekrarlanmasıdır.

silivri mq. gibi.
işin bokunu çıkarmak. (bkz: rte)
zevk vermemek, sıkmak demektir.

hikayesi ise:

eskiden uzak doğu da üretilen pirinçler daha uzun süre dayansın diye bal kabaklarına doldurulurmuş. bir kaç kış böylece yenilirmiş. bazı kabaklar erken bozulup tatlarını pirinçlere geçirirmiş. bunu yiyen pirinçten bıkmış insan ise kabağın tadından şikayet edermiş, kabak tadı vermek de kullanıla kullanıla, kültürel etkileşim ile günümüze kadar gelmiş.
insanı sıkma durumudur.
kurtlar vadisi dizisinin sürekli aynı senaryoda ilerlemesi durumudur.
kavunu yiyememeye nedendir.
sık sık yinelenen bir konu insanı bıktırmak, tatsız gelmeye başlamak.
bir durum karşısında sıkıldığında söylenir.
kabak gibi tat vermek.
(bkz: kısa ve öz)
yalnız karşıdaki kabak seviyorsa o ayrı konu.
(bkz: kavak yelleri)
kabak tatlısını bayıla bayıla yemekte olan, mücveri de seven bir millet olarak bu deyimin sırrını hala çözebilmiş değilim.
sıkmak, bunaltmak, temcit pilavı gibi önüne koymak, klişe olmak anlamında deyim.
sözlüğün sözlükten çıkarılıp siyaset meydanına çevrilmesi.
(bkz: şenez erzik in uefa da bir boka yaraması)
hz. muhammed'in en sevdiği sebze olan kabağın hak etmediği deyimdir. müjveri filan ne güzel olur. naneli naneli oh mis.
insanda güzelim kabak sebzesinin sevilmemesine neden olabilecek önyargı oluşturan deyimdir. Kimse seni sevmese de ben seviyorum seni kabak. *
kabak sebzesinin kastedildiği deyim. hatta emre kongar ve mehmet barlas'ın beraberce sundukları yorum farkı isimli programda bizzat emre kongar hoca tarafından izah edilmiştir.
balkabağı mı yoksa kabak sebzesi mi hangisi kast ediliyor anlaşılmamış deyim.
birinci seçenekteki kabaksa bu deyime konu teşkil eden, bu lâfı üreten bünyenin aklından şüphe edilmelidir.

(bkz: kabak tatlısı) *
hakkında türlü şehir efsaneleri mevcuttur.
bir tanesine göre; devlet tarafından galatasaray lisesi öğrencilerine bedava yemek verilirmiş.tatlı olarak genellikle kabak tatlısı çıkarmış.zamanla çocuklar çıkan tatlıdan çok sıkılmışlar ve ne zaman insanı bıktırıcak bir şeyle karşılaştıklarında kabak tadı verdi demeye başlamışlar.öğrenciler arasında popülerleşen bu söz zamanla öğrencilerinden çevreye yayılmaya başlamış ve zamanla herkesin kullandığı bir söz olmuş"kabak tadı vermek"
bir insana "bıktım, usandım senden" dedirtmek ve asla da yaptıklarından en ufak bir pişmanlık da duymamaktır.
msn de üst üste kullanıcıların size link atması veya my spacede sürekli sizi müzik gruplarının eklemesi bu durumdur.
ilginç bir hikayesi olan deyim.anlamı bıktırmak, usanç vermek, tatsız gelmeye başlamak.

eskiden tarlaya çalışmaya gidenler veya çobanlar kabağın içini oyup pilav koyarlarmış.kabağın içerisinde uzun bir süre beklediği zaman pilavın tadı değişir;kabak kokusu sinermiş yemeğe. uzunca bir süre bekleyince yemeğin tadının değiştiğini gören çoban da bu iş kabak tadı verdi demiş. ya ya.
gerçekten de kabak senede üç-dört defadan fazla yenince kabak tadı vermektedir...
hayatın her aninda insanın yaşayabilceği tat.