kısa entry yazan yazarların emek yoksunu olması

entry79 galeri0
    29.
  1. uludağ sözlük yazarlarının çoğunun, okuma yoksunu olmalarının karşılığıdır. o yazarlar başka sözlüklerde ne emekler veriyorlar görseniz. * *
    2 ...
  2. 28.
  3. 27.
  4. ''aklına geleni geldiği gibi yazıp lafı uzatmak marifet değil kolaya kaçmaktır. kısa ve net aktarılan mana daha kalıcıdır.'' bilincinde olmayan bir önermedir. ''Ne dedi'' demek yerine ''ne kadar uzun dedi'' demeyi tercih etmiş bir ifadedir. tasarım yoksunudur. daha çok daha iyidir zannetmiştir. optimum bilinci gelişmemiş bir ifadedir. (bkz: sözlük değil roman yazmak isteyen yazar)
    2 ...
  5. 26.
  6. önemsiz bir hadisedir. allah başka dert vermesin, hem mübarek ay ne yazayım uzun uzadıya!
    2 ...
  7. 25.
  8. pratik zekanın göstergesi olan kısa entrynin eleştrilmesi durumudur. efendim sözlükte entrynin okunması isteniyorsa kısa olması zorunludur, bunu da sadece pratik zeka sahibi yazarlar başarabilir.
    0 ...
  9. 24.
  10. uzun uzun, gereksiz kelimeler kullanıp kendini okutmamak yerine* ; kısa, öz ve anlaşılır yazmak ne zamandan beri emek yoksunluğu oldu ki dedirtti bana.
    1 ...
  11. 23.
  12. uzun ama saçma yazı yazmaktansa kısa ama öz yazmak anlayışına terstir.
    işin emek boyutunu ise kavrayamadım.
    0 ...
  13. 22.
  14. emek yoksunu değildir elbette, zaman zaman hepimiz kısa entryler gireriz. ama uzun entry giren yazarlara da saygı duymak gerekir, okumak gerekir. muzdarip olan biri olarak uzun entrylerin okunmadığına eminim. hatta okunmadığı gibi okunmadan eksilendiğine de eminim.

    (bkz: uzun entryleri okumadan kötülemek)
    1 ...
  15. 21.
  16. anlatılmak istenen olayı geveleyerek, cümle kalabalığı yaparak anlatmaktansa kısa ve doğrudan anlatmayı tercih etmek daha mantıklıdır.

    (bkz: tüm genellemeler yanlıştır)
    2 ...
  17. 20.
  18. anlaşılır kısa ile, anlaşılmayan 80 paragrafı iyi bilen olduğundandır. kısaca anlatmak daha çok emek istemektedir.
    2 ...
  19. 19.
  20. uzun yazıların bir çoğunun okunmadığı gerçeğinin farkında olan yazar farkındalığıdır.
    4 ...
  21. 18.
  22. kısa entry yazan yazarın emek yoksunu olması. saatlerce sözlükte okuyan ve yazan kişinin emek yoksunu olarak tanımlanması ne kadar gerçekle bağdaşır? kısa entry lerle düşüncelerini okuyucuya yansıtabiliyorsa, daha çok entry yazarak daha fazla bilgileri aktarmış olur. emeğin, harcanan zamanla ve verilen bilgilerle değerlendirilmesi daha doğru olur kanısındayım.
    3 ...
  23. 17.
  24. "önemli olan uzunluğu değil işlevi" sözünün cuk oturacağı gibi "önemli olan entrylerin uzunluğu değil yoğunluğudur" dedirten başlıktır "kısa entry yazan yazarların emek yoksunu olması". bu yoğunluğu yakalamakta emek ister canım sözlüğümün güzel yazarları.

    alakalı açıklama: başlığa göndermede bulunma *
    alakalı ek: devrik cümle
    2 ...
  25. 16.
  26. kısa entry yazanlarla uzun entry yazanların tek farkının kullandığı karakter sayısı olduğunu bilmeyip kısa entry yazanları emek yoksunu olarak değerlendiren ama aslında entrynin kalitesini uzunluk veya kısalığın değil içinde barındırdığı anlam olduğundan bihaber kişilerin sözlükte açmaya uygun gördüğü ve çoğu kişi tarafından tepkiyle karşılanmış entrydir. öncelikle belirtmek isterim ki kısa entry yazanlara kesinlikle emek yoksunu dememek lazımdır zira anlatılmak istenenin özü yirmi üç paragrafla anlatılabileceği gibi sadece bir bakınızla da anlatılabilir. bu durumda paragraflar dolusu entry yazan kişinin bakınız veren kişiden üstün olması durumu söz konusu olamaz, olamayacağı gibi bakınız veren kişinin sonuca daha çabuk ulaşması yönünden uzun entry giren kişinin eline verdiği söylenebilir. fakat eline verilen şahıs ele vereni emek yoksunu olarak nitelendiriyorsa bu onun problemi olup dünya görüşünü genişletmesi ve dahi kısa cümlelerle çok şey anlatmayı öğrenmesi gerekmektedir. bunun bilincinde olan bireyler kesinlikle uzun veya kısalığa bakmadan asıl anlatılmak istenene yoğunlaştığı için onların nazarında da kısa ve öz yazan kişi ele veren taraftır. bu noktada ele veren derken daha iyi olduğunu gösteren, ele veren, daha iyi olduğu belli olan demek istiyorum ki bunun yanlış anlaşılacağının bilincinde olarak açıklama gereği duydum. bilindiği gibi güzel türkçemizde bir çok şey lastik gibi uzatılıp farklı biçimlere dönüştürülebilir ve tamamen başka anlamlar çıkarılmasına sebep olabilir. iş bu sebeple ben böyle bir yanlışlığın olmasına engelleyip durumu açıkladım.
    3 ...
  27. 15.
  28. 14.
  29. satirlar ve paragraflar dolusu anlamsiz cümleler kurma yetisi olmayan yazarlarin icinde bulunduğu durumdur.
    6 ...
  30. 13.
  31. 12.
  32. saçmadır. Sözü edilen mevzunun emekle ilişkilendirilmesi yanlıştır. Zira çok emek verilmiş yazıların okunmadığını farkeden yazar haklı olarak uzun yazı yazmaktan sıkılacaktır. uzun yazı yazmak için gerçekten okunduğunuzu bilmeniz gerekmektedir. uzun yazıdan kastımız içine insanları ilgilendirecek bilgi, yorum yerleştirmektir. Ama zaten iki bilemedin üç kişinin paragrafların ilk cümlesini okuyarak geçiştireceği bir yazı için saatlerce uğraşmaya gerek yoktur zaten okunmayacaktır. Bir-iki denemeden sonra yazar kişisi yılacaktır zaten kendisini ciddiye alan da yoktur. Ayrıca burda celebrity olmak konusu da büyük bir önem taşıyor. Mahlası ünlü olmuş yazar arkadaşlarımız ünü hatrına okunma şansına erişiyor ancak bilirsiniz bu da kimmiş denilerek es geçilen yazılar da olmaktadır olacaktır. Evet benim en sevdiğim üzerinde uzun süre düşünerek yazdığım uzun yazılardır. ama kimse okumuyorsa niye yazayım hele ki böyle bir ortama. Madem ben burda okunmak istiyorum insanların anlayacağı dilden yazmalıyım ve yazacağım. Bu da anlatabileceğin en kısa şekilde bahsi geçen konuyu anlatmaktan ibaret. bu durumda kişinin konuyu objektif olarak irdelemesi gerekmektedir. Sadece kendini örnek göstererek olayları açıklamaya çalışması yanlıştır. irdelenmek istenen konu ve anlatılanlar doğrudur ancak herkes için geçerli olmayacaktır.
    3 ...
  33. 11.
  34. 10.
  35. zaman zaman doğru, zaman zaman yanlış olan genellemedir. şöyleki;

    bir yazar düşünün başlığın altına saçma sapan bir cümle yazıp bırakıyor. bir başka yazar düşünün başlığın altına öyle bir cümle yazıyor ki tek cümlede olayı özetliyor. şimdi ikisini de "kısa yazıyor pis emek yoksunu" diye aynı kefeye koymak ikinci yazara haksızlık yapmak olur. ama bir de birinci yazar tipindeki yazarların çoğunlukta olduğu gerçeği var ki o da görmezden gelinemez. bluevelve'ninde demek istediği yazısından da anlaşılacağı üzere birinci tipteki yazarlardır.

    --spoiler--
    ne bir düşünce kırıntısı barındırıyor ne de, özen var.
    --spoiler--

    demiş zaten yazısında da. biraz daha dikkatli okuyup, biraz daha objektif değerlendirmek lazım tü kaka demeden önce.
    3 ...
  36. 9.
  37. iki kelimeyle olayı anlatmaktır önemli olan. kitap yazmıyoruz burada entry yazıyoz alt tarafı. söylemek istediğini anlat yeter, hem halkımız yorulmayı sevmez, kısa yazı okur kitap okusaydı başka bir toplum olurduk zaten.
    1 ...
  38. 8.
  39. sözlükte maksat anlatmak istediğini anlatabilmektir. bu iki kelimeyle de olabilir, iki satırla da, iki paragrafla da, daha fazlasıyla da. mesele uzun yazmak değil. sırf uzun yazmış olmak için bir yığın gereksiz cümle kurmaya gerek yok. bunu emekle, alın teriyle ilişkilendirmeye hiç mi hiç gerek yok. gören de bilimsel makale yazıyoruz sanacak.

    şimdi şuraya paragraflarca saçmalayabilirim, alın teri filan da gerekmiyor bunun için. bir adet g.t yeterli. ama yapamıyciiim. emek yoksunuyum. o ne demekse artık.
    3 ...
  40. 7.
  41. mevlana'nın sayfalarca anlattığı tasavvuf anlayışını yunus emre'nin sadece "ete kemiğe büründüm yunus diye göründüm" diyerek anlatması durumunda yunus emre'ye emek yoksunu demek gibi bir yaklaşım.
    (bkz: özlülük)
    6 ...
  42. 6.
  43. alakası yoktur. kısa ve öz yazan kişi uzun yazıp lafı dolandıranlardan daha pratiktir. anafikri hemen düşebiliyorsa zeka pırıltısı da göstermiş demektir. * *
    4 ...
  44. 5.
  45. ifade edilmek isteneni az sözcükle ifade edebiliyorsa emek yoksunu olması değil; sözcükler üzerinde yetenekli olması şeklinde ifade edebileceğimiz durum.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük