gökyüzündeki en parlak yıldızı seçip dilek tuttuğumda, gerçekleşeceğine inanır ve mutlu olurdum.
bir de günün birinde bulutlara dokunabileceğimi düşünürdüm sebepsizce.
Kiler marketler zinciri vardı , bilen bilir. Alışverişe gitmem söylendi kiler’e. ilkokuldayım daha ortaokula bile geçmemişim. Heyecanla kiler kartı alıp koşa koşa gittim ilk alışverişim olacak oradan diye.
Yaptım bir güzel alışverişimi, havalı havalı kasaya geldim kartı uzattım. Kadın yüzüme bakıyor ben kadına. Ben kiler kartı kredi kartı sanıyordum, kadın izah etti oracıkta. 3 gün dışarıya, o kadın ayrılana kadar kilere gitmemiştim.
sezen aksuyu yıldız tilbe, yıldız tilbeyi sezen aksu sanıyordum.
tabağımı bitirmeyince hayaletlerin yediğini sanıyordum
ramazan davulcusunu öcü sanıyordum
dünyanın ve insanların bana karşı düzenlenen bir oyun sanıyordum
hep masum ve çocuk kalacağımı sanıyordum.
yüz yaşına geldiğimiz zaman boyumuzun elektrik direği kadar olacağına inanıyordum. Neden böyle garip ve ilginç bir şeye inandırdım kendimi bilmiyorum ama çocukluk işte.
kolayca araba alınabildiğinin sanılması. gerçi bizde neden yoktu orası ayrı bir ironi ama çocuk aklı işte. tabi büyüdükçe gerçekler tokat gibi çarpıyor insanın suratına. bu devirde kredi çekmeden bir çöpe bile sahip olamıyorsunuz. allahtan vakıfbank taşıt kredisiyle bir araba sahibi olabildim zamanında yoksa imkansızdı.