köy enstitüleri

entry566 galeri80 video2
    64.
  1. can dündarın kitaba döktüğü belgeseli. okunmasıda izlenmeside şiddetle tavsiye edilir çok şey öğreteceği garanti edilir.
    3 ...
  2. 63.
  3. "köye imam yerine, devrimci düşüncenin adamını göndermek istedik." (hasan âli yücel) ileri görüşüyle kurulan ve adeta tek kişilik ordu yetiştiren, üretim içinde eğitim, eğitim içinde üretim ilkesini benimsemiş köy enstitülerinin kapatılmaları cumhuriyet sonrası bu ülkeye yapılmış en büyük kötülük, daha açık söylemek gerekirse vatan hainliğidir. kapatılmamış olsalardı şu anki iktidarın girmek için yalvardığı ab'nin liderliğini yapıyor olan türkiye hedef koyduğumuz muassır medeniyetler seviyesinin üzerinde olurdu. köy enstitüleri devam etseydi tayyipler, erbakanlar, oyunu kömür karşılığı satanlar olmazdı. yararını bile bile siyasi ve rant amaçlı, amerikanın emriyle kapatanların öbür dünyada bile huzurlu uyumamalarını dilemekten başka yapılacak bir temenni yoktur. dünyada eşi benzeri olmayan bir sistemdi. japonlar incelemişler, rol model seçmişlerdir. köydeki öğrenci, mozart dinliyor, keman çalıyor,tiyatro, halkoyunları, resim, yontuculuk, spor eğitim müfretadı içindeydi. öğrenci dünya klasiklerini şehirdeki öğrencilerden önce okuyor sonra domates ekmeye gidiyordu. yapılan bir araştırmaya göre en az kitap okuyan öğrencinin okuduğu kitap sayısı 29 idi. köy enstitüleri kapandıktan sonra aynı köy çocukları, kapanan köy enstitüleri yerine imam hatip okullarına gittiler,kuran kurslarında, tarikatlarda beyni yıkanan çocuklar, laiklik, kemalizm, atatürk ilkeleri düşmanı oldular, devletin her kademesine doldular. sonuçta gelinen nokta günümüz türkiyesidir.
    7 ...
  4. 62.
  5. tek parti döneminde devlet elitlerinin kendi iktidarlarının sürekliliğini sağlamak amacıyla halkı hegemonyası altına almak için kurdurtulan faşizan kurum. "halkı aydınlatma" misyonundan çok, partiye adam yetiştirme ve kentleşmeninin "zarar"larının önüne geçme amaçlı kurulmuştur. o dönemde "kentleşmeye sövgü" niteliğindeki yayınlarda, kentleşmenin, tarım toplumundan sanayi toplumunda gidişin grevler, sendikal hareketler ve artan demokratik bilinç olduğunu görülmüş ve devlet var gücüyle "köylüsün sen köylü kal" diyerek köylüleri köyünde tutmaya çalışmıştır. kentli kültürünü gereksinimdirecek altyapı olmadıkça, köyde mozart dinlemenin, felsefe tartışmanın ne anlamı olabilir, orası ayrı bir tartışma konusudur.
    bir de "ağaların köy enstitülerini görünce tir tir titremesi" gibi bir efsane de vardır. köy enstitüsü öğretmenlerinden raif inan, kendi köyünde ağanın tarımla ilgili meslek eğitimi alındığı için yardımcı olduğunu anlatır. bu tür örnekler de vardır. kısacası şunu söylemek gerekir ki, ağalar köylülerin eğitilmesinin kendileri için tehlike yaratabileceğini "belki" düşünmüş olabilir; fakat ağaların kaygıları nedeniyle köy enstitülerinin kapatılması gibi bir durum sözkonusu değildir.
    dönemin sağcıları tarafından yapılan enstitülerin "komünist yetiştirdiği" eleştirisi de bu okulların "aydınlanma yuvası" olduğundan dolayı kapatıldığı iddiaları kadar olgulardan uzaktır. komünist yetiştirse yine iyi... bu kurumlar, tam tersine kapitalizm ve komünizm karşıtı faşizan bir düşünceyle kurulmuştur. enstitülerde "komünizm propagandası" yapıldığına dair de hiçbir kanıt yoktur.
    2 ...
  6. 61.
  7. kimilerine göre ilim irfanın tavan yaptığı eğitim yuvaları, kimileri içinse komünist üretim çiftlikleridir. keşke hem köy enstitüleri bugün eğitim-öğretimlerine devam etse, hem de imam hatipler "yeterli" öğrenciyle faaliyet gösterebilse de ülkemizin kalkınmasına, cumhuriyetimizin sonsuza uzanmasına destek olsalardı. ancak kimse bu niyette değil günümüz türkiye'sinde... (bkz: laiklik elden gidiyor) (bkz: irtica elden gidiyor)

    yazık!..
    1 ...
  8. 60.
  9. bunu yapan bunu da yaptı...

    (bkz: tabela üniversiteler), bu ülkenin eğitim kalitesiyle yani geleceğiyle nasıl oynandığını görmek ve bunun basitçe tek bir partinin tek bir adamın işi olamayacağını bunun artık türk siyasetinin türk siyasetçisinin ucuz karakteri olduğunu anlamak için bir diğer örnek. Neden dünyanın en iyi 500 üniversitesi arasında hiç türk üniversitesi yok diyerek akademisyenleri köşeye sıkıştıran o siyasetçiler üniversitelere, akademisyenlere kaynak yaratmak yerine ucuz seçim vaadleri ile bu ülke için katma değer yaratma ihtimali düşük (kısa vadede imkansız) tabela üniversitelerini açmıştır. O enstitüler kapanmasa idi bu saçmalıklara gerek kalmazdı.
    2 ...
  10. 59.
  11. bizzat bu enstitülerde yetişmiş hatta kapatılmadan önceki son mezunları olan 3 hoca tarafından yetiştirilmiş biri olarak acıkca söyleyebilirim ki ülkenin gelişimine engel olabilmek için kapatılmış ilim irfan yuvalarıdır.

    beni eğiten o 3 insan da tarımdan, sanattan, spordan, sağlıktan anlayan kişilerdi. köyün içinden gelip köylüyü yetiştirmek için eğitim görmüşlerdi. şimdi hangi öğretmen bunları bilir. varsa yoksa futbol, siyaset. o adamlar köylü yetiştiriyordu köylü. köydeki imam da oydu, doktor da , öğretmen de oydu. o yüzden adları öğretmen değil eğitmen idi. şimdi öğretmen olarak bir kendime bakıyorum bir de onlara; utanıyorum. lisede idim nasıl şiir okunur, edebiyat nedir yine bir köy enstitülü öğretmenimden öğrendim. bu adam aynı zamanda sağlık derslerimize de giriyordu okulda onca biyoloji hocası varken.

    özellikle lisedeyken kulaklarımı dört açarak dinlerdim hocamı, anlatırdı nasıl eğitim aldıklarını, nasıl eğitmen olduklarını. imamı bile olmayan bir köyde ders aralarında camide imamlık yaptığını, hastalanan çoluk cocuk, hayvan ne varsa muayene ettiğini.

    yüzyılın azılı düşmanı komunist yetiştiriyorlardı, doğru. bu ülkede ne zaman bişey olsa zaten hep komunistler yaptı. nazım hikmet komunistti, ugur mumcu komunistti; aziz nesin, attila ilhan, bahriye üçok, necip hablemitoğlu... hep komunistti hep. ve bu komunistler ülkeyi böldü, bunlar yedi halkın parasını, hoca kılığında bunlar tecavüz etti kadınlara. bu ülke az komunist görmedi köy enstitüleri yüzünden.
    5 ...
  12. 58.
  13. köy enstitüleri bu ülkeye en zor koşullarda bile yaratıcı, özgürleştirici, ülkenin standartlarına uygun, akılcı eğitim yapılabilen; sorumluluk sahibi, topluma faydalı bireyler yetiştirebilen; evrensel ve toplumsal kültüre sahip çıkıp, bunu yeni kuşaklara öğreten, aktaran; yurt ve çevre sevgisi ile bunları koruma duygusu aşılayan; özgürlükçü bir toplum için, özgürlükçü bireyler yetiştiren bir sistem göstermişti.
    Gelin görün ki ülkemdeki her güzel şey gibi o da yok edildi. Toprak ağaları, demokrat parti * ve pek çok çevre tarafından komünistlik, ahlaksızlık yuvası vb. uydurma söylemlerle aslında sırf köylünün, halkın bilinçlendiğini, seslerini duyurmaya başladığını görerek onları yeniden sindirmek için yani her zamanki gibi yurttaşların susturulması adına yapılmış bir cinayetti köy enstitülerinin kapatılması.
    (bkz: hasan ali yücel)
    (bkz: ismail hakkı tonguç)
    (bkz: ferit oğuz bayır)
    3 ...
  14. 57.
  15. kapatılmalarının türkiye'nin geleceği için bir ihanet olduğu kurumlardır. kapatılmalarının altında bir çok sebep yatmaktadır. bu sebeplerin bir kaç tanesi şöyle sıralanabilir: komunist yuvaları oluşu, kız ve erkeklerin bir arada okumaları, köy ağalarının aydınlanan köylüden hoşlanmaması ve topraklarının tehlikeye düşmesi, celal bayar ve inönü arasındaki köşk savaşı, enstitülerde görülen faşist eğitimsistemi. *
    1 ...
  16. 56.
  17. sözlüklerde seveni çok olan, erken cumhuriyet tarihimizin nadide kurumu. sözlüklerde seveni çok dedim, çünkü hariçten gazel okumak kolaydır.

    hemen söyleyelim, bu "esdüdü"lerin amacı medeniyeti görmemek şartıyla, yani pratiğe inmeden, kıyısından köşesinden dış dünyayı hayal etmekle yetinecek, fakat yılda bilmem kaç klasik okumuş medeni çobanlar yetiştirmektir. eleştirilenler de "öğrenciler mezun olduktan sonra şehre inmeseydi şimdi selamete ermiştik" diyorlar (hep masturbasyon hep masturbasyon, insan milli olmak, hakikati görmek ister, var mı aramızda 18'inden sonra milli olan?). paşamız da amerika'nın zoruyla kapatmış. kapatmasaydı, bugün amerika'nın karşısında medeni mi medeni bir tarım toplumu olarak başımız dik meydan okuyor olacaktık.

    ey okur sen ki beden derslerinde hoca serbest bıraksın da maç yapalım diyen, tenefüste çöp toplatan müdür yardımcısına ana avrat giydiren, adamsın, nasıl olur da kendi okulunu kendi yapan, harcını karıp tuğlasını dizen, yolunu açıp suyunu getiren, ağasıyla paşasıyla cebelleşen, bir yandan anasının dırdırını dinleyen, yavuklusuyla ayrı hocasyıla ayrı uğraşan bu da yetmezmiş gibi esdüdüye yakacak odun kesen karayağız köy delikanlısının sırtını sıvazlarsın?

    yaa, işte hariçten gazel okumak kolaydır. madem çok meraklısın, ülkenin geleceğini bu gençlere bağlıyorsun, geç kalmış değilsin. gidersin meslek lisesine, elin iş tuttuktan sonra torna tezgahının başında oturur, bu arada akşam çalışıp eve para getirdikten sonra işe başlar, fabrikada asgari ücrete talim sabah 9 akşam 5 asgari ücrete talim edersin.

    bu çocuklara vaadedilen de fazlası değildi unutma. son günlerde ağlıyoruz ya aldığı eğitime uygun iş bulamamak diyerek, o açıdan söyledim.
    5 ...
  18. 55.
  19. genel kanının aksine ilk darbeyi kurucularından olan ismet inönü tarafından yemiştir. çok partili hayata geçiş sürecinde chp'nin oy potansiyelinin çok büyük miktarlarda düşmesi sonucu en önemli tepkiyi çeken köy enstitüleri karma eğitim, komünist düzene yataklık, köylünün köle yerine konması gibi komik baskılara yenik düşüp darbeyi kalbinden yani onu kuran chp hükümetinden yemiştir.

    ismet inönü sırf oy kaybetmemek için hasanoğlan yüksek köy enstitüsü başkanını görevinden aldı ve üzerine dönemin milli eğitim bakanı hasan ali yücel'i de politik yıpranma gerekçesiyle kızağa çekti. milli eğitim bakanlığının yerine de reşat şemsettin şirer' i getirir. sırf seçimi kaybetmek istemeyen ismet inönü çocuğum dediği köy enstitülerine en büyük darbeyi bu atamayla gerçekleştirip hasanoğlan yüksek köy enstitüsünü kapatmıştır. oy toplamak uğruna ilahiyat fakültesi ve imam hatip projeleri sunmuştur ancak yine de seçimi kaybetmiştir.

    yeni hükümet demokrat parti'dir ve vekiller arasında toprak ağaları da vardır. köy enstitülerinden en çok korkan ve meclise demokrat parti'yi getiren bireyler yine toprak ağaları olduğundan ne yazık ki bu güzide kurumun tamamen kapatılmasına sebep oldular.

    eğer kapatılmasaydı ne olurdu?

    doğu topraklarımızdaki aşiret yönetimi, toprak ağalığı yani feodalite bilinçli, eğitimli köylülerimiz tarafından çökertilir ve tüm bireylerin kendi toprakları olurdu.

    bugün köy kahvelerinde erkekler yatıp kadınlar tarlalarda çalışmazlardı. herkes bir olup tüm ihtiyaçlarını birlikte giderirdi.

    yobazlık ve cahillik son bulurdu.

    sanat açısından daha gelişmiş bir ülke olurduk.

    her köyde bir ziraat ustası, bir yapı ustası, bir sanat adamı olurdu.

    kadınlarımız daha değerli, daha bilgili, daha birey olurlardı.

    ayrı bir parantez de reşat şemsettin sirer için açmak istiyorum.

    bugün adına sivas'ta ilköğretim okulu açılmış şahıs köy enstitülerine vurduğu darbelere akıl sır ermiyor.

    bu şahsın kararlarına göre o dönemde uygulanan kararlar;

    köy enstitülerinde öğrencilerin yönetime katılma uygulaması son buldu.

    okutulan klasikleri öğrencilerin seviyelerine uymuyor diye yasaklandı.

    serbest okuma ve tartışma saatleri iptal edildi.

    aynı kampüste bulunan kız ve erkek öğrenciler birbirinden ayrıldı.

    bugün yaşayan halkımın cahilliğinin en büyük sebebi bu enstitülerin kapatılmaları yüzündedir.
    5 ...
  20. 54.
  21. facebook'da kendisi için grup kurulan enstitüler. eğer kapatılmasalardı...

    http://www.facebook.com/g...id=19707582728&ref=nf
    0 ...
  22. 53.
  23. ilk olarak kızılcullu' da izmir amerikan koleji' nin köy enstitüsü ne dönüştürülmesiyle, başlayan okullardır bunlar.
    1 ...
  24. 52.
  25. hastalıklı sağ ideolojinin aydın türk öğretmeni yetişmesin diye kapattırdığı okullar. tabi halk da uyanmasın amacı da esas sebeptir. kapanmasa ne mi olurdu. belki japonların 2. dünya savaşı sonrası ilerlemesi kadar fark yaratamazdık. ama bugünden çok daha iyi olurdu. mitinglere gerek kalmazdı. (bkz: anlayan anladı)
    3 ...
  26. 51.
  27. her şeyin başının eğitim olduğunda hemfikir isek, yeniden faaliyete geçirerek eğitimsizlik, onun doğurduğu işsizlik ve terörün önüne geçmek için olmazsa olmaz eğitim kurumu.
    1 ...
  28. 50.
  29. köylerimizin sosyalleşmesine neden olan ne yazık ki kapatıkan eğitim kurumları. tekrar güneydoğu da hayata geçirilerek terör tehdidine karşı kullanılınabilir.
    3 ...
  30. 49.
  31. 1940 yılında yurdun hemen hemen her yerinde kurulmuştur.*
    Köylüye ulaşmanın yoludur.Köylüyü yetiştirmek ve cumhuriyet rejimini köye götürmek için, benimsetmek için kurulmuştur.Köy enstitüsünü köylüler kendileri kuracaklar, binayı yapacaklar, ilk öğretmenleri devlet gönderecek ve daha sonra kendi yağlarında kavrulacaklardır.Kendi mezunları öğretmenlik yapacaktır.Bu enstitülerden mezun olanların 20 sene devlette çalışma zorunluluğu vardır.kadın ve erkek öğrencilerin karışık oturması bu enstitülerin önemli bir özelliğidir.Ancak bu durum daha sonra eleştiri konusu olmuştur.Enstitülerde müzik, spor, tarım, arıcılık, bahçe, balıkçılık, ulusal oyunlar, okuma, yazma, yabancı dil dersleri verilmiştir.her alanın kendi eğitmeni vardır.Mutlaka bir enstrüman çalınması öğretilir.Bu dönemde 1940'tan 45'e kadar üniversite haftaları düzenlenmiştir.Bu haftalarda önce istanbul üniversitesi, sonra dil tarih coğrafya fakültesi hocaları başta erzurum, diyarbakır, elazığ, kars, samsun, hatay, konya, gaziantep, urfa olmak üzere anadolunun bir çok yerine gidip hem halka hem de enstitülerden mezun olanlara mesleki konferanslar vermişlerdir.
    2 ...
  32. 48.
  33. türk köylüsünün aydınlanması için müthiş bir sistemdi. buradan çıkan öğretmenler, bildiğimiz öğretmenliğin dışında, demircilik, marangozluk, bahçıvanlık, inşaatçılık gibi konularda, gittikleri köylerde çok faydalı oluyorlardı. ne oldu, birilerinin işine gelmedi. ortalığa iftira yaydılar. alevilere, solculara attıkları iftiralar gibi pis. kızlarını yurtlara gönderen ailelere, 'sizin çocuklarınız erkeklerle ilişkiye giriyor, bebekleri doğurup çöpe atıyorlar' dediler. aileler çocuklarını buradan çektiler. zamanla eridi, yok oldu. devamındaki köylü nesli yeterince eğitim alamadı memleketinde ve çıkıp batıya göç etti. al sana varoş, al sana kapkaç al sana cehalet al sana muasır medeniyet seviyesi al sana zıkkım.
    4 ...
  34. 47.
  35. o dönemde hızlı bir şekilde yapılandırılması gereken yeni türkiye için kurulmuşlardı. çok iyi çok vasıflı insanlar yetişiyordu enstitülerde işte bu sorundu evet mükemmel insanlar yetişiyor olması çok büyük sorundu.. enstitü o kadar geniş bir eğitim veriyordu ki bulunduğu yer hızla kalkınıyordu..

    bu kalkınmanın nedeni komünist akımlardı.. devlet önünü almaya çalıştı ama yapamadı. kuran sosyal demokratlardı, kapatanlarda sosyal demokratlar oldular.
    1 ...
  36. 46.
  37. köy enstitüleri, köylüyü milletin efendisi yapacak projedir. bizzat bu milletin evlatları tarafından, hainlikle
    kapatılmıştır.

    köy enstitülerinin kapatıldığı gündür ki,o günden bugüne türkiye hep "az gelişmiş"(gelişememiş) ülke olarak anılmış ve anılmaya da devam edececektir..

    köy enstitüleri olsaydı, kimse büyük şehirlere göç etme ihtiyacı duymayacaktı, buna bağlı olarak çarpık kentleşme, trafik,işsizlik gibi sorunlarımız olmayacaktı.o "kırsal"diye nitelendirdiğimiz ve cahillikleriyle başımıza iş açmış yüzde 47 lik kesim de hiç olmayacaktı. çünkü onlar hükümetin dağıttığı kömüre muhtac hale getirildiler ve dağ gibi büyüyüp yüzde 47 oldular.
    7 ...
  38. 45.
  39. kuruluşundaki asıl amaç "taşra insanını komünist hale getirmek" olmayan; aksine genel kültürü yüksek, bilinçli, ülkesini seven ve faydalı teknik bilgileri bilen vatandaşlar oluşturmak olan ilim yuvalarıydı. komünist yuvası olduğu da ayır bir gerçektir. fakat bu bütün köy enstitüleri için geçerli bir önerme de değildi. bazı köy enstitüleri nerdeyse sovyetçilik propagandası yaparak halkı da zehirlemekteydi! evet, bu da doğrudur ama hiç bir gerekçe köy enstitüleri'nin kapatılması için geçerli değildir! zira, komünist yuvası diye bir kurum kapatmak saçmalığın daniskasıdır ancak! madem komünist yuvası olmuş, o kurumu kapatmak yerine içindeki komünist sevdalı tipleri temizlersin köy enstitüleri'ni eski misyonuna geri döndürürsün. bu kapatma olayı tıpkı "evindeki fareler yüzünden evini yakan ahmak ev sahibinin hikayesine" benzer. zaten buradaki amaç fareleri öldürmek değil, tersine evi yakmak! tabi bu durum da köy enstitüleri "ev" oluyor. ayrıca köy enstitüleri'ne bu düşünceyle yaklaşanlar imam hatip liselerine de aynı şekilde yaklaşıyor mu?
    6 ...
  40. 44.
  41. köy enstitülerinde okuyan öğrencilerin çocukları 60lı yılların sonunda tam bağımsız türkiye için canlarını vermiştir.
    9 ...
  42. 43.
  43. komünist yetiştiriyor gerekçesiyle kapatılan zamanının ötesinde çalışmış eğitim kurumları.
    evet belki de gerçekten tek tip insan yetiştiriliyordu.
    belki de sadece belli bir düşünce sistemiyle besleniyordu enstitü mezunları ama onlar bu ülkenin gördüğü en fedakar öğretmen nesliydi aynı zamanda.
    zira öğretmenlik fedakarlık ister.
    mum ışık verirken kendisi erimez mi.
    7 ...
  44. 42.
  45. 41.
  46. enstitü ovası gomanist yuvası**
    1 ...
  47. 40.
  48. Prof. Dr. Hamza Bulut'un her ders zikrettigi kendisinin de öğrenim gördüğü eski her şey okulları.
    Ayrıca 1944 de ilk olarak faaliyete geçmiş ve maalesef 1956 da halktan gelen baskılar sonucu kapatılmak zorunda kalmıştır.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük