Gülüşüne, aşık olduğum kadındır. Bu ne sempatikliktir. Can alıcı seksapeli yoktur ama en albenili kadınlara bakara her zaman tercih edilir. inanılmaz bir yetenektir. Güzellik neden geçicidir sorununa verilmiş canlı bir yanıttır. Güzellik geçicidir çünkü o gülüşü kalıcıdır. America's Sweatheart filminin finalini defalarca izlememe (ve hala izleyişime) sebep olmuştur.
sevimli, nazik bir aktrist. o kadar zarif bir duruşu var ki, rüzgar esse uçacak gibi. çok çok zarif. nezaket kanına işlemiş. kaba olmaya çalıştığı rollerde bile ancak normal bir insan olma haline yaklaşıyor o derece. nefes alıp verirken kirpikleri titriyor. öyle bir zarif.
severiz. ablamızdır. nerden baksan 1500 kere nicole kidman'ın eline verir. her anlamda.
Pek çok filmini seyrettiğim 28 Ekim 1967 doğumlu ABD'li kadın oyuncu. Açıkçası çok güçlü bir oyuncu değil. Ama asla kötü bir oyuncu da değil. Kendine has bir tarzı var. Güzelliğini değil ama sevimliliğini çok iyi kullanır. Hayatımıza 1990 yılında "Pretty Woman" filmindeki Vivien Ward karakteriyle girmiştir. Çok hastası değiliz ama bir kez orada görmüştük göğüslerini. Film son derece sıradandı. Hatta o zamanlar hatırlıyorum "yıllardır seyrettiğimiz Türk filmlerinden ne farkı var, Zengin adam - hayat kadını aşkı işte" diye tartışmalara vesile olmuştu. Bu filmin bu denli sevilmesinin en önemli nedeniydi. Gülünce gözlerinin içi gülüyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse ayrı ayrı bakacak olursanız gerçekten çok da güzel sayılmazdı. Ama bu vasat parçalar onun bedeni ve yüzünde biraraya toplandığından müthiş oluyordu. "Pretty Woman" filminden hemen sonra o zamanki nişanlısı Kiefer Sutherland ile "Flatliners" (Çizgi Ötesi) filminde yer aldı. Bu da iyi bir filmdi. Bunların dışında "Dying Young" (1991), "Hook" (1991), "Sleeping with the Enemy", (1991), "Pelican Brief" (1993), "I Love Trouble" (1994), "Mary Reilly" (1996), "Conspiracy Theory" (1997), "My Best Friend's Weddings (1997), "Runaway Bride" (1999), "Notting Hill" (1999), "Erin Brockovich" (2000), "Ocean's Eleven" (2001), "The Mexican", "Mona Lisa Smile" (2003), "Closer" (2004) gibi filmlerde oynadı. Bu filmlerin bazıları gerçekten çok kötüydü. Bazıları ise ortalamanın hayli üzerinde oldukça iyi. Örneğin 2000 yılında kendisine Oscar kazandıran "Erin Brockovich" filmini kaç kişi hatırlıyor şimdilik. Kendisi için üstün ama rakiplerine göre zayıf bir performanstı. Ama Hollywood zor bir dönem geçirmiş sıradışı ama gerçek kişilerin hayatlarını konu olan filmleri çoğunlukla ödüllendirmiştir. Yine de sene benim favorim performasını turboya takmış olan "Requiem For A Dream" (Bir Rüya için Ağıt) de oynayan Ellen Burstyn idi. Bununla birlikte belki çok kaliteli bir film değildi ama insanların içinde unutulmayacak kadar sıcak izler bırakan, gülümseten "Notting Hill" filminde de Julia Roberts dışında bir oyuncu düşünemiyorum. Ben eminim ki bir daha hiçbir filmde onu bu filmdeki kadar güzel, sade, sevimli ve parlak göremeyeceğim. Özellikle 12 yıl da geçmişken. Ama onun bu filmin sonlarında yer alan "Şöhret gerçek değil biliyorsun. Unutma ben de bir erkeğin önünde duran ve ondan kendisini sevmesini isteyen sıradan bir kızım" repliği sinema tarihinin unutulmazları arasına girmiştir. Buradaki ağlak hali ve sonrasında Hugh Grant'a arkasını dönüp gidişi Julia Roberts adı geçtiğinde benim gibi romantiklerin hatırlayacağı sahnelerinden biri olacaktır. Julia Roberts o koskocaman gülümsemesi ile sadece romantik komedilerde oynasaydı çok, çok daha unutulmaz olurdu. Ama Hollywood'un en zengin ve en çok kazanan oyuncusu olması onun taşlarını yeterince iyi oynadığının göstergesi.
"Julia Roberts, maymun teorisini kanıtlar tipte olduğu halde, neden başrolu birileriyle paylaştığında bile en yakışıklı erkekler hep ona düşüyor ?" sorusunu aklıma takan kadın oyuncu.
romantik komediyi bize sevdiren, bu türün cameron diazla birlikte 2 kraliçesinden birisidir. ayrıca o bizim pretty womanımızdır, onun gülüşüne can kurbandır...
(bkz: evet seviyorum ulan)
hakkında yapılan övgüleri haketmediğini düşündüğüm aktris. güzellik göreceli bi kavramdır sonuçta değil mi ? o zaman özgür bir birey olarak diyorum ki; o kadar da güzel değil abi bu kadın. yok bi numarası bence. gayet düz. ya neler neler var bu dünyada, buna da çok güzel dersek diğerlerine haksızlık olur kanaatindeyim. alın bi de kanıt, kemal kılıçdaroğlu gibi hissettim lan kendimi belgelerle konuşuyorum..
bir tür büyü sahibi insan. şöyle tek tek bakarsanız ideal bir güzellik degildir onunki hele şu estetik furyasında düşünürsek ne agzı ne burnu kalıplara uygundur. ammavelakin kadın belki de şu süslü alemde görülen en güzel kadınlardan biridir. etkileyici, akılda kalıcı, hep gülse denilesi. bir de notting hill ile gönülleri fethedesi.