oyuna ilk girdiğimiz an bu ne saçma bir oyun diyorsunuz. büyük derinliğe doğru yürümeye balşıyorsunuz. gidilebilecek çok fazla yer var ama harita yok iz yok sadece yürüyüp zamanın geçmesini bekliyorsunuz tek başınıza.
biraz daha yürüdükten sonra küçük bez parçalarını toplamaya başlıyorsunuz ve bu topladıklarınız yürümenizden ziyade zıplatıyor varmak istediğiniz yere daha kısa zamanda varmanızı sağlıyor sizi. ve yürüyüp zıplamanıza devam ediyorsunuz.
koca gizemli derinliğe doğru kapıları aralıyorsunuz durmadan. bi süre sonra bir dost ediniyorsunuz yada sevgili yada karı veya koca.
bu sefer ikiniz yürümeye başlıyorsunuz, birbirinizi takip edip duruyorsunuz yolunuzu kaybettiğinizde işaret edip tekar yanyana geliyorsunuz destek oluyorsunuz koskocaman dünyada birbirinize ve en güzel tarafıda bez parçalarını toplamaya gerek kalmadan zıplayabilmek. dost sayesinde. bu arada küçük parçalar gitgide büyüyor ve boynunuza dolanıyor bilgelik nişanı gibi.
uçsuz bucaksız bu yerde bazen öyle serseri gibi dolaşamayacağımız zamanlar oluyor. gizli saklı ilerlememiz lazım yoksa darbeler alıp bilgelik nişanımız zedelenebiliyor. bu yollarıda başarılı bir şekilde geçtikten sonra son düzlüğe geliniyor.
son düzlükte daha hızlı olman gerekirken çok yavaş ilerliyorsun bir süreden sonrada zaten ömrün yetmiyor tükeniyorsun. dostunu yalnız bırakıyorsun hemde son düzlükte!!.
gözlerini kapattığın an buz gibi soğuk ve gözgözü göremeyecek kadar sisli bir ortamdayken gözlerini açtığın zaman güneşli şelalelerin aktığı pırıl pırıl bir dünyayı buluyorsun. oyunun en zevkli kısmı kesinlikle sınırsız zıplama hakkın var düşme korkun yok deli gibi uçuyorsun ve gürül gürül akan şelalelerin üstünden geçiyorsun. ve en sonunda büyük derinliğe kavuşuyorsun yanında dostunla beraber bu sefer iç karartan değil huzur veren bir beyazlığa doğru...
that game company tarafından çıkarılan ps3 oyunu. karakteri, çizgileri, müziği ve farklı yapısıyla öne çıkan bir oyun.
oyunun amacı birilerini yenmek, level atlamak ya da birşeyler kazanmak değil; adı üstünde yolculuk etmek, birşeyler keşfetmek. ps sahiplerine tavsiye edilir.
arnel pineda gibi bir vokali bünyesinde bulunduran gruptur, steve perry' i aratmaz. neal schon sen nasıl bir adamsın, seperate ways gibi bir şarkıda o gitara takla attıran solon ile bizleri dumura uğratırsın.
uzun süredir devam eden kaban mont vs arayışlarım gitgide umutuzluğa dönüşmüşken, beğendiğim bütün parçaların sürekli giydiğim bedeni tükenmişken ve son olarak dün kar yağışıyla birlikte havaların gitgide soğumasıyla kederlere gark olmuşken son derece güzel ve bedenime uygun bir kabana rastladığım mağaza. üzgünüm 1 taneydi. ve 38 bedendi. ve ben aldım mutluyum, insana aradığını buldurma hissi veren bir mağaza bana göre journey.
akşam akşam dibine düştüğüm grup yine. aldılar beni seksenlere götürdüler. ruhuma işleyerek. kendinizi yaşarken öldürmek istiyorsanız şöyle bir üçü bir arada tavsiyem var. dont stop believing, when you love a woman ve son olarak en içteninden faithfully...