bu adam erkekse benim yanımdaki ne, benim yanımdaki erkekse bu ne der. bu cümleyi kurduğum için kendimden nefret ederim.
edit: anlamadım ki ben şimdi niye bu eksiler. yakısıklı adam ben napım amaç
yakışıklıdır, karizmadır. fakat sevgili tarafından kendisine gösterilen ilgi sizi aşınca insanı sinir edebilir. düşünün sinemadasınız, sevgiliniz film başlamadan başını omzunuza yaslamış, siz de ona sarılmışsınız. sonra bir jingle* girer, tam o an bi kıpırdanma hissedersiniz. sevgiliniz sizi unutmuş, reklam filmine odaklanmıştır bile(bu nasıl bir bilinçaltı kardeşim çöt diye moda giriyor iki üç notayla). reklam filmi bitene kadar surat ifadelerini izlerseniz kızın oynadığı bölümlerde sevgilinin suratında bir değişiklik, ekşime de görürsünüz. bittikten sonra hafif suçluluk duygusuyla masum masum sizin ekşimiş yüzünüze bakar, bi öper, hayatınıza devam edersiniz (bkz: gone with the wind) *
eşiyle uzun yıllar evli kalmasını dilediğim yakışıklı zat. yoksa çevremizdeki kızları nasıl zaptederiz? hem adama bir kulp da takamazsın *. kızlar deli danalar gibi sawyerrrrrr diye bağırıp tüm keyfimizi kaçırırlardı. şimdi en azından 'evli barklı adam sulanmayın bakam, ocak söndürenin ocağı tütmez' diyebiliyoruz.
dünyanın öbür ucunda mutlu bir evliliği olan adam, bu mutluluğu bir de çocukla perçinleyecekmiş; Allah her daim mutlu etsin, herkese eşini o kadar seven bir adam nasip etsin. Düzgün olduğu için karısına bok atılan bir adam ayrıca.
uğur dündarla yapılan ropörtajda hemcinsi olamsına karşın uğur dündarın amı götü dağıtmasına neden olmuş yakışıklı. hatta bi ara uğur dündar'ın kız oslam sana verirdim diyeceğini zannettim. (bkz: ibnemiyim neyim)
Evli ve şimdide baba olmasına rağmen kendisine olan ilginin bir gram bile azalmadığı, gülüşüne o gamzelere ömür verilebilecek özenerek yaratıldığını düşündüğüm insan üstü şahsiyet.