Bedenen ne kadar güçlüyse statü olarak o kadar güçsüz olan, hikayesiyle hüzünlendiren karakter.
koca cüssesi, hafif zihinsel engeli, temiz kalbi ve çocuksu saf ruhuyla fareler ve insanlar'ın lennie'sini andırır.
"Yoruldum, patron. Yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum. Yanımda hiç arkadaş olmamasından bıktım. Nereye gideceğimizi, nereden geldiğimizi söyleyecek biri. insanların birbirine kötü davranmasından bıktım. Her gün dünyada hissettiğim ve duyduğum acılardan bıktım. Çok fazla var, sanki her an için kafama cam parçaları batıyor. Anlıyor musun?"
buradaki patron şahsi fikrimce tanrı metaforudur. john un söylemi ise adeta tanrıya isyandır. be amk evladı bu kadar acı niye diye...
böyle kallavi bir adamın beni ağlatacağını hiç tahmin etmezdim. hayattan, samimiyetsizlikten yorulanların adeta sözcüsü gibiydi coffey reyiz. övündüğümüz her şeyin ölünce yerinde yeller esecek ve biz hala sonsuzcasına bunların peşindeyiz... bende çok yoruldum coffey reyiz bende... huzur içinde yat.
kalbi de kendisi gibi dev olan kitap ve film karakteri. türkiye'de yaşasa 15 ine gelmeden kendisini öldürürdü, dayanamazdı bu kadar tecavüze ve çocuk istismarına.
yıllar geçse de üstünden pek çok kitap sayfaları aksa da, adını gördüğünüzde hemen kim olduğunu hatırladığınız stephen king karakteri. o yeşil yoldan yürüyüşü hem filmde hem kitapta akıllara kazınır , hatırlandıkça üzer.