"bakıyoruz ki öyle bir anayolda filan değil, karanlıkta, uçurumun kenarındaki bir çıkıntıda tünemiş duruyoruz.
- ben hiç uçamam
- düşlerinde bile hiç uçmadın mı?
- kim bilir, belki!
- inanmaya bakar bu.
- öyleyse senin yamacında tünemiş olmamın bir sakıncası yok değil mi?"
1926 da Londra da doğan John Berger tanınmış bir roman, senaryo ve belgesel yazarı ve sanat eleştirmenidir. Yazdığı birçok kitap arasında ödül kazanan G nin yanında, Domuz Toprak, Bir Zamanlar Europa da, Görme Biçimleri, Picasso nun Başarısı ve Başarısızlığı, Sanat ve Devrim sayılabilir. Yazar şu sıralar küçük bir Fransız köyünde, Domuz Toprak ın ve Bir Zamanlar Europa da ki öykülerin arka planını oluşturan bir ortamda yaşamaktadır.
kaynak:http://www.iletisim.com.t...tisim/person.aspx?pid=119
john berger, bbc'deki programında van gogh'un "mısır tarlasındaki kuşlar" tablosunu gösterir ve izleyenler arasından birilerini seçerek, tabloda neler gördüklerini sorar. denekler bir şeyler zırvalar, "mısır gördüm, darı gördüm, kuş gördüm, sarı gördüm, zaten van gogh sarıyı pek severdi," falan. sonra john, bu tablonun van gogh'un ölmeden önce yaptığı son resim olduğunu söyleyerek deneklere tekrar ne gördüklerini sorar: "karanlığı gördüm, umutsuzluğu gördüm, çaresizliği gördüm, acıyı gördüm, yokoluşu gördüm" falan diye değişir yanıtlar. deneklerin iki dakkada fikir değiştiren denyolar olmalarına karşın john berger, bu deneylerini daha sonra "görme biçimleri" adıyla kitaplaştırmakta bir beis görmemiştir.
avrupa'nın en etkili eleştirmenlerinden. görme biçimleri ve o ana adanmış adlı kitapları çoktan başucu kitapları arasına girmiş, birçok üniversitede güzel sanatlar fakültesi öğrencilerine kaynak olarak tavsiye edilmiştir. ayrıca şiirin saati adlı kitabı da nefaset arzeder. 1979'da türkiye'yi ziyaret etmiştir.
"Benden uzakta olduğunda bile, benim için varsın. Varlığının bu şekli çok biçimli: Sayısız imgeleri geçişler, anlamlar, bildiğimiz şeyler ve yerlerden oluşmakta, ama her şeyin altını çizen şeyse, her yere yayılmış yokluğun. Sanki sen bir mekâna dönüşmüşsün, hatların da ufuk olmuş. işte o zaman bir ülkede yaşar gibi yaşıyorum içinde. Sen her yerdesin. Fakat bu ülkede seninle asla yüz yüze gelemiyorum."