19. doğum gününden tam üç gün sonra erkek kardeşi aşırı dozda uyuşturucu alıp hayatını kaybetmiştir. Bu büyük kayıp hayatını darmaduman etmiş. Bir yandan kardeşinin acısını yaşıyor, bir yandan da basının yoğun ilgisinden kaçmaya çalışıyormuş.. Bir yıl boyunca ortadan kaybollmuş ve hiçbir şekilde basının karşısına çıkmamış.
Bunalımlı, karmaşık tipleri en iyi canlandıran oyuncularından başında gelir. Özellikle "aşk" filminde kadın sesli bilgisayar programına aşık olan şehirli yalnız adamı muhteşem canlandırmıştır. Hollywood'un kendine özgü özel bir oyuncularından. Piyasa filmlerine mesafelidir, her çevirdiği film ödüle aday gösterilir, iz bırakır. Sonsuz ihtiras, gecenin iki yüzü, walk the line, iki aşık, gladyatör ilk akla gelen filmleri.
Her filmiyle 71.altın küre de komedi ve ya müzikal dalında aday olmuştur. Yalnız fragmanına bakıp konuşuyorum film sağlam bir drama benziyo aynı şeyler nebraska ve the wolf of the wall street içinde geçerli. Ama neyse önemli olan reisin adaylık kapması.
diğer filmlerindeki oyunculuklarını bilmem fakat the master filminde sinema tarihinin en iyi 10 performansı seçile kesinlikle the master'daki oyunculuğuyla ilk 10'a girerdi.the master'da hem fiziki hem karakterislik bakımından baştan aşağı bir değişim geçirmiş resmen,karaktere bürünmemiş o karakterle sevişmiş adeta.beni böyle etkileyen aklıma gelen şuan üç performans var(joaquin dışında); requiem for a dream'de ellen burstyn'nin oyunculuğu,a clockwork orange'da malcolm mcdowell'ın oyunculuğu ve jack nicholson'ın the shining'deki efsane oyunculuğu.
The master'da hakkının yendiğini düşünmüştüm ama meğersem adamcağızın walk the line ile hakkı yenmiş müthiş oynamış müthiş . Millet di caprio ,pitt diye ağlıycana asıl bu adamın nasıl oscarı yok diye düşünmeli.
hakkını yediler reis bu oscar senin hakkındı. Zaten kendiside bildiği için adaylar açıklanırken kamera kendisini gösterdiğinde hakkımı yiyosunuz ibneler gibisinden bir bakışı vardı.
Gelmiş geçmiş en underrated aktörlerden biri.
Gladiator ve özellikle the master'daki performansıyla ( benim izlediğim en iyi oyunculuklardan biriydi. ) kendine hayran bırakan aktör.
2008 yılında aktörlüğe bırakacağını açıklandığında birçok hayranını üzmüştü. the master'la sinemaya öyle bir dönüş yapmıştır ki; oscar senin kulun köpeğin olsun dedirtmiştir. bir tane değil, kaç tane istiyorsa paket yapıp yollasınlar evine. yormasınlar törene kadar adamı.
paul thomas anderson'un the master filmi ile sinemaya geri dönmüştür. iyi ki de dönmüştür. filmin 1.5 dakikalık fragmanında bile oyunculuğunu göstermiştir. fragman için;
karizmatik sözcüğünün en uygun karşılığı= joaqun phoenix. quills, walk the line, reservation road gibi filmlerinde döktürmüş resmen.letterman ın şovundaki halinden sonra önceki röportajlarını izledim, evrim geçirmiş sanki.bir insan bu kadar değişebilir mi? ya rol yapıyor ya da keş olmuş. sonunun heath ledger gibi olmasından korkuyorum.
walk the line filminde johnny cash şarkılarını harika yorumlayan hem sempatik, hem yakışıklı, hem de yetenekli aktör.* keşke sinemayı bu kadar erken bırakmasaydı da kendisini yeni yapımlarda izleme şansını bulabilseydik.