sinematografisinde bir çok önemli filmlere yer vermiş nev-i şahsına münhasır bir yönetmen. kendisinin bir filmini izlemeye görün diğerlerini de şiddetle arzulamaya başlarsınız. bir çeşit bağımlılıktır. bir çok filminde de insanın insabi bağımlılıklarından dem vurduğunu düşünüyorum. Özellikle Stranger Than Paradise bağımlısı olunacak bir başyapıttır..
ne diyelim bağımsız sinema adına üç kere jim jim jim..
filmleri bunlardan ibarettir:
* 1953 amerika doğumlu yönetmen. bağımsız sinemanın üyelerindendir. özellikle coffee and cigarettes; kısa film toplaması, film üçlemesiyle tanınır. *. tom waits in kankasıdır. filmlerinde tom waits, tom waits rolünde oynar. en son Broken Flowers adlı filmi çekti *johnny depp in oynadığı dead man* de pek meşhurdur.
siyah ile beyazı pek sever
amerikalı özgün filmler yöneten bağımsız film yönetmeni. amerikalı olmasına rağmen filmleri ucuz hollywood filmleri değildir bu bağlamda amerikan sinemasında çığır açtığını söylenebilir.
şöyle bir güzel sözüde var ki kendisine özgün dedikten sonra bizi yanlış çıkarıyor ama olsun:
"Nothing is original. Steal from anywhere that resonates with inspiration or fuels your imagination. Devour old films, new films, music, books, paintings, photographs, poems, dreams, random conversations, architecture, bridges, street signs, trees, clouds, bodies of water, light and shadows. Select only things to steal from that speak directly to your soul. If you do this, your work (and theft) will be authentic. Authenticity is invaluable; originality is nonexistent. And don't bother concealing your thievery - celebrate it if you feel like it. In any case, always remember what Jean-Luc Godard said: "It's not where you take things from - it's where you take them to."
Filmleri indirim sepetlerinin müdavimidir malesef. bağımsız sinemanın şahı olarak adlandırılır kendisi. " ...Televizyon Amerikalıları bozdu çünkü onlar hollywood'un eğlence anlayışına göre eğitildiler. Orada her şey hareketten ibarettir. Televizyon onların beyinlerini öyle bir boşlattı ki resimlerin inceliklerini ve ayrıntılarını algılama veya karmaşık öyküleri izleme yeteğini iyice kaybettiler; çünkü yıllarca beyin yıkayıcısının etkisiyle yetiştiler. Pasolini, 'kültürel bir çöl yaratılmışsa orada her şey satılabilir. çünkü çölde her şey mucize etkisi yapar' diyor. bu cümlede konumuzu çok iyi özetliyor. Açıkçası Amerika'da bir kültür yok."* diyerek günümüzdeki televizyon ve sinema kültürünü algılayışımız (veya tüketişimiz) konusuna ışık tutan yönetmendir.
*(göstermenin sorumluluğu, artun yeres, donkişot yayınları,2004)
hayatın iki ucunda neler olduğuyla ilgilenen, hayatın bir kurgusu yok, neden filmlerde ya da kurguda olsun diyerek, trier'e göz kırpan çılgın yönetmen.
only lovers left alive filmi sayesinde tanıdığım yönetmendir. anladığım kadarıyla izlemeye yelteneceğim diğer filmlerde de filmlerdeki yavaşlıktan kan akışım duracak. o derece ağır akan filmler yapıyor. iyi adam ama.