sartre' nin islamla ilgili düşüncelerini bilmeyen yazar karşılaştırmasıdır. çağımızın en büyük müslüman entelektüellerinden (bkz: ali şeriati) ile dost olan jean paul sartre'ın "bir dinim yok. ama birini seçmek isteseydim o şeriatininki (yani islam) olurdu" demesine ne diyeceğiz o zaman.
devlerin kapışması olarak nitelendirebilecek bir karşılaştırmadır. bir yanda arap yarım adasını ve günümüz ortadoğusunu hegamonyası altına almış düşüncelerin sahibi muhammed bin abdullah. diğer yanda ise 20. yüzyılın yetiştirdiği en büyük düşünür olan ve düşünceleri hala nesilden nesile aktarılan büyük insan.
muhammed bin abdullah bir gün mağaradan iner ve histerik bir şekilde gördüğü-gördüğünü sandığı şeyleri anlatmaya başlar ve yavaş yavaş milyarlarca aklıevvel bu insanın yolundan yürümeye başlar böylece işte islamiyet dediğimiz din ve o'nun kolları olan yüzlerce olgu ortaya çıkar.
sartre ise bir gün bir kaya parçasına takılır ve o kaya parçasının varoluşunu sorgulamaya başlar ve bulantı duyar işte bu bulantıyla beraber yine milyonlarca aklıevvel bu adamın peşinden sürüklenip varoluşçuluk felsefesine gönül verir.
işte durum budur ama sonuç olarak sartre elbette muhammed bin abdullah'dan kat be kat üstün bir insandır. ve bu tartışılmayacak bir durumdur. muhammed bin abdullah'ın ortaya eserler ile sartre'ın ortaya koyduğu eserler yan yana getirildiğinde messi ve hüseyin cimşir gibi bir fark sizlerin de gözüne takılacaktır...