1 mart 1969 da kanarya adalarında doğmuştur. annesi, amcası, dedesi ve kardeşleri de oyuncudur. beyazperde ile 1990 yapımı "las edades de Lulu"(lulu nun evreleri) ile tanışmıştır. 1991 de "yüksek topuklar" *, 1992 de penelop cruz ile beraber oynadığı "jamon jamon" (salam salam) ile dikkat çekmiştir. matador olmak isteyen bir iç çamaşırı modelini oynadığı bu filmle, san sebastian film festivali nde en iyi oyuncu ödülüne ve ispanya nın oscar ı goya ya aday olmuştur. daha sonra bir inşaat işçisini oynadığı 1993 yapımı "huevos de oro" (altın toplar) ve bir telefon operatörlüğü yapan bir oyuncuyu canlandırdığı 1994 yapımı "dias contados" (sayılı günler) adlı filmlerde rol almış ve bunları polisten dönme sakat bir atletizm yıldızını canlandırdığı almodovar'ın "carne tremula" (canlı et) (1997) ve gay bir cerrahı oynadığı gerardo vera nın "segunda piel" (ikinci tren) adlı filmleri izlemiştir.
sıradaki filmi ise oldukça fazla ses getiren bir yapımdır: "karanlıktan önce"...
Eşcinselliği, yazdığı kışkırtıcı roman ve şiirleriyle Castro Küba'sında baskı ve ayrımcılığa uğrayan, ilerlemiş AIDS'i yüzünden yaşamını kaçak olarak geldiği New York'ta 1990'da sonlandıran Reinaldo Arenas'ın karakterine bürünebilmek için Bardem çok çaba sarfetmiştir yaptığı bazı şeyler:
15 kilo vermiştir, Küba'ya gidip yazarın hayatta olan dostlarıyla tanışmıştır.
yazdığı her şeyi, filmin uyarlandığı günlüğünü okumuştur. Küba aksanıyla ispanyolca ve (ingilizcesi berbat olduğu halde) Küba aksanıyla ingilizce konuşmayı öğrenmiştir.
bu rolle ilgili bir sözü:
"Reinaldo karakterini canlandırmak beni daha iyi bir insan yaptı. Hayat dersi veren roller çok sık karşınıza çıkmaz."
Bardem 2002'de bizde de gösterilen iyi bir çağdaş ispanyol sineması örneği "Los Lunes al Sol" (Güneşli Pazartesiler) de bütün hayali Avustralya'ya gitmek olan, çabuk parlayan, dürüst Santa'yı oynamıştır. 2004'de ise yine, bizde de vizyona giren, gerçek bir yaşam öyküsüne dayanan "Mar Adentro" (içimdeki Deniz) de ve ölme hakkı için savaş veren Ramon Sampedro'yu canlandırmıştır...Gerçekçi ve doğal oyunculuğu onu gerçek hayattan karakterler için biçilmiş kaftan yapmıştır ki lakabı da bukalemundur.
tanrı'nın bu dünyaya, sinemaya bir lutfu olan adam... çirkin karizma, yaşayan iki ayaklı yetenek...
rol aldığı tek bir kötü filmi yoktur. yada içinde yer aldığı her filmi "o" mükemmmel hale getiriyordur. mar adentro yu izlerken sadece yüz mimikleriyle ağlatır. no country for old men i izlerken kendisinin gerçekten bir psikopat olduğunu düşündürtür. öylesine inandırıcı bir oyunculuğu vardır ki, büründüğü her rolün gerçek olduğu hissini uyandırır insanda.
çok iyi bir oyuncu olduğu kadar, gazze'ye dair mektubuyla insanlık açısından da olayın özü budur dedirmiş ve kendisini her daim güneşli pazartesiler 'deki yüksek egolu, kibirli ve birikimli santa rolüyle anımsadığım adam gibi adam.
özellikle şu iki bölüm yok mu:
--spoiler--
Bazılarının, her zamanki gibi, fikrimi açıklama hakkımı kişisel saldırılarla itibarsızlaştıracağını biliyorum. Bu nedenle, şu noktalara açıklık getirmek istiyorum:
Evet, oğlum bir Yahudi hastanesinde doğdu çünkü Yahudi olan çok yakın dostlarım var ve çünkü, Yahudi olmak bu katliamı otomatik biçimde desteklediğiniz anlamına gelmiyor. Tıpkı ibrani olmanın Siyonist olduğunuz anlamına gelmediği, Filistinli olmanın sizi otomatikman bir Hamas teröristi yapmadığı gibi. Böyle düşünmek, Alman olmanın Nazi olmak anlamına geldiğini söylemek kadar absürd.
--spoiler--
--spoiler--
Evet, ben Avrupalıyım ve sessizliği, mutlak utanmazlığıyla beni temsil ettiğini savunan Avrupa Birliği'nden utanıyorum.
Evet ispanya'da yaşıyorum, vergilerimi ödüyorum ve paramın, masum çocukları öldürerek zengin olan diğer ülkelerle birlikte silah endüstrisini ve bu barbarlığı destekleyen politikaların finanse edilmesi için kullanılmasını istemiyorum. Bu durum dehşet verici.
--spoiler--
"bir kere de kötü filmde oyna be abicim " diyebileceğiniz adam. mükemmel projelerde yer alır, samimi ve etkileyici bir oyunculuğu vardır. berbat bir ingilizcesi olmasına rağmen rolünü oynamaz, yaşar. en son rol aldığı projeler için:
(bkz: goya's ghosts)
(bkz: Love in the Time of Cholera)
no country for old men filmindeki takdire şayan oyunu akademi üyelerinin de dikkatini çekmiş ve kendisine sekseninci oscar ödül töreninde en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü vermekten çekinmemişlerdir.
