işkence, tecavüz ve psikopatlıkta üzerlerine tanımam. kafaları kesip sıraya dizmek, bebekleri öldürüp onlardan dağ yapmak veya kılıçla adam öldürme yarışmaları düzenlemek vs. gercekten hayal gücü geniş insanlar, her alanda.
biz de çekik gözlüler dövüşür sadece diye bir algı var nedense! bir japon yazar ile karşılaştığımızda şaşırıyoruz. inamoto galatasaray a geldiğinde, 'japondan topçu mu olur, kardeşim' diye veryansın etti herkes. korku ya da dövüş filmi harici bir japon filmiyle karşılaştığımızda, hep bundandır şaşırmamız.
kültürlerine aşık oldugum ırk japon dedimi akan sular durur abi çizgi film olsun sanayide olsun teknolojie olsun dünyanın önde gelen markalrını oluşturmuşlardır
lan oğlum bunlar kaç yaşında olursa olsun çocuk gibi ve sevimli duruyorlar.
bunlardan biri beni dövmeye kalksa gülmekten karşı koyamam. hani bi çocuk seni dövmeye kalkar ya o gibi.
hayatımda sadece bir adet mensubuyla tanısıtım ulke.
yas 17. abd de degisim programındayım.
programın ilk gunleri. aylardan temmuz. hep beraber bulustuk. bir oryantasyondayız.
ben de o zaman ayıptır soylemesi 55 kg, 1.71 cm bir hatunum.
japon, uzun boylu, guzel esmer yuzlu, beyaz tenli bi cocuk var.
bana bakıp bakıp durdu ilk gun. ben anlamamazlıga geldim.
gel zaman git zaman hepimiz arkadas olduk tabi. cumleten sık sık gorusmeye basladık. kucuk dunya gibiyiz. endonezyalısı da var, şililisi de var, almanı da var, italyan ı da var, paraguaylısı da var, bolivaylısı da var, isvicrelisi de. vs vs.
aylardan eyluldu. japon cocukla yuruyuyoruz sokakta milwaukee de.
bana dedi ki "senden hoslanıyorum, sevgilim olur musun?"
kabul ettim ben de.
birkac hafta gecti. yuruyerek beni eve bırakıyor. bizim kapının onune geldik. beni kendine cekti, dudagıma bir buse kondurdu. hayatımdaki ilk opucugum boyle oldu.
aksama bana armegeddon filminin sountracki ı dont wanna miss a thing i yolladı ve ı am in love with your smile -gulusune asıgım- yazdı:)
buolaydan iki ay sonra ulkesine kesin donus yaptı, bizim masum askımız da orada bitti.