bu konuda uzmanlaşmış ödüllü yönetmenleri olmasına rağmen bir kısım salakların çocukluğun en vazgeçilmez, en sıcak, en saf eğlencesini cinsel istismarda kullanması sonucu tedirginlikle yaklaştığımız filmler. çok özgün senaryosu ve çizimleriyle gönüllerde taht kurmuş olanları vardır. bir de herkesin hatırladığı, bir bölüm boyunca topun peşinde koşan tusubasa'nın bölümün sonunda orta sahaya gelmesi beni her zaman sinirlendirmiştir. zaten bu şahıs orta sahadan sonra topu sürmeye ihtiyaç hissetmez, o noktadan kaleciyi içeri sokar.
bu çizgi filmlerde karakterlerden biri utanır veya zor bir durumda kalırsa o an kahramanımız arkadan gösterilir ve başının arka kısımında koca bir ter damlası ki en az kafa büyüklüğündedir bu damla, seyirciye gösterilir.
ayrıca kahramanlardan biri salakça bir hareket yaptığında, diğer karakterler bu salaklık karşısında ekranda sadece bacakları gözükecek şekilde düşerler.
çizgi film kültürleri hat safhada olan arkadaşlar ne demek istediğimi gayet iyi anlamıştır.
küçük görünsede kocaman açılan ağızlı çocukların çizildiği çizgi filmlerdir. normalde nokta kadar ağız vardır ama karakterler bağırmaya başladımı iki karış ağız açılıyor.
terlediklerinde ter vücütlarındaki gözeneklerin hepsinden değil muhtelif bir yerden, örneğin sırttan ya da kafada, tek ve kocaman bir damla şeklinde uzaklaşır. gözlerinin alanı yüzlerinin alanının %70 ini oluşturur, her halde küçük gözlü olmanın ezikliğinden kurtulmak istiyorlar, ayrıca karakterleri çok da sapık oluyor, zira vataşiva candy vardı bir tane, ahlaksızın önde gideniydi.