aşkın ve sevginin sade,tatlı ve içten bir anlatımla izleyicilere sunulduğu film. şimdiki aşklar eskisi gibi saf ve temiz değil mi ne? diye sorgulatıyor insana.
TRT de bu günkü AKP nin atası ANAP iktidarıyla birlikte yobaz kadrolaşma başlamadan önce bunun gibi ingiliz klasiklerinin dizileri ve filmleri sık sık yayınlanırdı bizde amerikalıların seviyesiz dallasa ları yerine bunları keyifle izlerdik. Ne hikmetse din iman kuran diyen iktidarlarımızla Türkiyeye playboy da geldi playmen de, dallas hanedan gibi dizilerde, başörtülülerin hiçte ahlak sahibi olmadığını kanıtlayan sabah programları ve izdivaç programlarıda geldi.dinci iktidarların tekelinde seviyeli ve eğitici ne kadar dizi film varsa mahrum edildik.
Bir genç kızın hayal dünyasıyla acı gerçekler, hassas kalbiyle zalim olaylar arasında çektiği ıstırapları anlatan bir roman.
ingiliz edebiyatı Charlotte bronte eseri.
2011 tarihli film olanı için konuşacak olursak jane eyre rolündeki mia wasikowska'nın ve mr. rochester rolündeki michael fassbender'ın oyunculuklarını konuşturduğu romandan uyarlama harika bir film.
mia wasikowska'nın bu rolü oynarken 21 yaşında olduğunu hatırlatmakta fayda var. kadınların erkeklerin üstünlüğü karşısında boyun eğdiği victorya döneminin ingiltere'sinde özgür olmayı isteyen jane eyre'in hikayesi bu. filmde mekanlar, kıyafetler o dönemi çok güzel yansıtıyor.
dönem filmlerini seven şahsımı dönemi iyi yansıtmasıyla ve oyunculuklarıyla mest etmiştir izleyin derim.
5 kere sinemaya uyarlanmış kitap.
1943-1983-1996-2006 ve 2011 yıllarında. bıkmadılar çekmekten sanırım, 1943 te çekilende elizabeth taylor helen burns rolünde.
en sevdiğim, favori romanımdır. onlarca kez okudum sanırım. elimde '69 baskısı var (dedemindi) ve okunmaktan parçalandı artık. bazı yönlerimi de jane eyre 'e benzettiğimdendir belki de. her ne kadar hataları olsa da edward rochester gibi bir aşık bulmak çoğu kızın hayali zaten. ya da benim hayalim, çok klasiğim herhalde.
charlotte bronte nin muhteşem kitabıdır. döneminde kadına ve aşka yeni bir bakış getirdiğine inanıyorum bu kitabın. çünkü bu kitapta kadın bir süs eşyası değil hatta baş kahramanı güzel bile değil ama hep tek başına olmasına rağmen pes etmiyor, aşkı uğruna yanlış olduğuna inandığı şeyleri yapmıyor. erkekler bu kadının fiziğine değil ama ruhuna, zekasına deli gibi aşık oluyorlar.
yeni keşfettiğim muhteşem roman. itiraf ediyorum çalıkuşuna benzer yanlarının olduğunu duyup, meraktan okudum. kızın öğretmen olması, yatılı okulda büyümesi ve aşk uğruna evden kaçması benzer bir yan teşkil edebilir fakat kurgu yönünden tamamen farklı. çalıkuşunda feride, kamranın ihaneti yüzünden evden kaçmıştı. oysa jane eyredeki erkek baş kahramanımız rochester janeyi aldatmamıştır. rochester hatalı olabilir ancak kamran kadar karaktersiz değildir.(yine kamran nefretim depreşti.)velhasıl güzel kitap, tavsiye edilir. 2006 yapımı 4 bölümlük bir dizisi de mevcut, o da tavsiye edilir.
on yaşında öksüz kalan, pek de mutlu bir çocukluk geçirmeyen ve babasını da öldü bilen jane eyre, kendisine köle gibi davranan halası tarafından yoksul kızların gittiği katı disiplinli bir yatılı okula gönderilir. on yıl kadar kaldığı bu okula sonunda öğretmen olur. bir süre sonra da edward rochesterın malikânesinde mürebbiyelik yapmaya başlar.
burada bay rochesterla karşılaşan jane eyre, gitgide büyüyen bir dostluğun ardından kendini iş vereni bay rochestera aşık olarak bulur. sonunda mutluluğa yaklaştığını düşünen jane eyre'in sevinmesi için henüz çok erkendir. sonsuza dek süreceğini düşündüğü bu mutluluk bay rochester'ın korkunç sırrıyla yerle bir mi olacaktır?
erkeklerin egemenliğindeki bir dünyada bir kadının tek başına ayakta kalabileceğini kanıtlamak için savaşan jane eyre'nin bu macerası, charlotta bronte'nin feminist edebiyatın en önemli klasiklerinden biri sayılan aynı isimli eserinden uyarlandı.
filmi Türkiye de mart ayında gösterime girecek olan charlotte bronte un viktoria devrinin en iyi romanlarından biri olarak kabul edilen romanının sinemaya başarılı bir biçimde aktarılmış halidir.
şanssız bir kadının mutlu sonla biten hayatını anlatmaktadır. Charlotte Bronte yazarı olmakla birlikte kitapta kendi hayatını anlattığı söylenmektedir.
charlotte bronte tarafından yazılmış kendi hayatıyla benzerliklerin de bulunduğu dünya klasikleri arasında olan kitaptır.
okuduktan sonra yeşilçam filmi hayranı olan ben farkettim ki türkan şoray ve ediz hun un oynadıgı bir film konusu da bu kitaptan esinlenilmiştir.
Uyarlamalarında karakterlerin bir türlü tutturulamadığı okuma da yanında yat kitabı. 2006 yapımı mini dizide Rochester'i canlandıran Toby Stephens ile 1996 yapımı filmde Jane Eyre'yi oynayan Charlotte Gainsbourg , yeni bir uyarlama dizi yahut filmde bir araya gelseler hoş olurdu, kitaba böylesi yakışırdı.
ilkokulu bitirdikten sonra okumuştum, sonradan 2 kere daha okudum. Her seferinde Bay rochester'in ne kadar mükemmel yaratılmış bir karakter olduğunu düşündüm, her seferinde bay rochester'a aşık oldum.