işçi

    36.
  1. tek amacı alın teriyle kazanmış olduğu ekmeğini eve götürüp çoluk çocuğuyla paylaşıp hayatını sürdürmeye çalışan fakat türkiye şartlarında yaşama hakkı olmayan eli öpülesi kişi.
    sayı az ama unutmadan bugün de bartın ve zonguldak maden ocaklarında iki (2) işçi daha hakkın rahmetine kavuştu. hatırlatmak istedim.
    5 ...
  2. 51.
  3. 50.
  4. 52.
  5. Bir gün zengin olma hayali ile zengini daha zengin yapan kişiye verilen isim.
    4 ...
  6. 75.
  7. 79.
  8. Çalıştığınız kurum, işyeri vb. çalışma alanlarında baskı ve tahakküme kesinlikle müsamaha göstermemeye çalışın. Sineye çektiğiniz her yanlışın bir sonraki yanlışa zemin hazırladığını unutmayın. Kurum hiyerarşisi adı altında yapılan mobing baskıya karşı susmayın. Siz o kurumun/işyerinin bir çalışanısınız. “ihtiyacım var, işten atılırsam ne yaparım? Piyasada iş yok” gibi düşüncelere kapılıp susmayı çözüme yormayın. Sizinde bir aileniz var. Sizinde geçimini sağlamakla yükümlü bireyleriniz, eviniz var. Sizinde ihtiyaçlarınız var. Sizinde sabrınız, duygularınız var. Hakkınızı her alanda savunun. Zalim ile arkadaşlık etmeyin, zulmüne ortak olmayın. Siz bu devletin bir vatandaşısınız ve hukuk önünde herkes eşittir.

    Tüm emekçilere...
    3 ...
  9. 12.
  10. komünist ütopyada içi boş, anlamsız olan bir kavram. bu kelime asıl anlamını kapitalist düzende bulur.
    3 ...
  11. 27.
  12. twitter'dan (ç)alıntıdır.
    --spoiler--
    1 mayıs'ta devrimcilerin kirlettiği taksim meydanını temizleyen insana denir.

    --spoiler--
    2 ...
  13. 10.
  14. kanunun tanımlaması ne olursa olsun altta kalan ezilen kişidir aynı zamanda. hem o kanunun türkiye cumhuriyetini de sosyal, laik, demokratik hukuk devleti olarak da tanımladığını varsayarsak, (bkz: geçiniz). dur lan o kanun değildi de anayasamıydı? ne fark eder ki kanunun anası değil mi o?

    not: dikkat ettim de kanun da "başkasının yararına" diyerek zaten kopartmış olayı.
    2 ...
  15. 22.
  16. her bireyin bildiği, çok uzak olmadığı, belkide tecrübelerle sabitlediği bir durum vardır; kabağın başa patlaması. ülkemizde koalisyon hükümet-tek iktidar farketmeksizin bu ülkede işçinin durumu bu patlama olayının baş aktörlüğünü üstlenmektir. isteyerekmi yapar? tabiiki hayır. aynaya bakıp söylesenize kaçta kaçımız isteyerek görevler, işler üstleniyoruz ki?
    neyse forumlaşmadan ve başlıktan uzaklara yelken açmadan durumun örneği demek lazım. durumun örneği;
    Devlet bir gün geniş ve boş bir araziye geceleri göz kulak olacak, beşyüz TL maaşla, bir bekçi işe almaya karar verir.
    Bir süre sonra düşünülür ;
    Peki talimatlar olmadan bekçi işini nasıl yapacak
    Bir planlama birimi kurulur ve planlamayı yapmak üzere, yediyüzelli TL maaşla, iki kişi işe alınır.
    Bir süre sonra
    işleri yapıp yapmadıklarını nasıl kontrol edeceğiz diye düşünülerek, bin TL maaşla, iki denetmen işe alınır, biri denetim yapar diğeri raporları yazar .
    Bir süre sonra
    Bunların maaşları hesaplanıp nasıl ödenecek diye tartışılır ve binbeşyüz TL maaşla, bir muhasebeci şefi, bir katip, bir de istatikçi işe alınır.
    Bir süre sonra ;
    Peki bunlardan kim sorumlu olacak. Diye düşünülür ve 5 bin tl maaşlı bir müdür ve 3 bin TL maaşla iki de müdür yardımcısı işe alınır.

    Bir süre sonra, ülkede ekonomik kriz çıkar ve bütçedeki masrafları kısmak için işçi dallarından bekçilik yapan birey işten çıkartılır.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük