iş yerinde bir kişinin başka bir kişiyi isteği dışında kendi cinsel dürtülerini tatmin etmek için kullanmasıdır. sadece fiziksel olması gibi bir zorunluluk yoktur. sözlü, yazılı ya da davranışsal da olabilir..
iş yerindeki hiyerarşik düzeni ve bu düzenden kaynaklanan nüfuzunu türlü itliklere yönelik kullanan ibnelerin yaptığı eylem. cinsel taciz denildiğinde illa elle taciz ya da tecavüz gelmesin akıllara tabi; cinsiyet sömürüsü söz konusuysa bana kalırsa hepsi aynı bokun laciverti..
şehrazat olmanız ya da çok güzel bir kadın olmanız da gerekmiyor bizim ülke şartlarında iş yerinde cinsel tacize maruz kalmak için:
kadın olmak yeterli..
150000 dolar derken senaristler çok da uçmamış lan onu keşfettim işe girdiğim süre içinde;
-canım sen fazla yorma kendini; çalışma hatta. bir şey diyen olursa, gel bana söyle. zaten ben alacağın maaş ve primi de istediğin gibi ayarlarım bunları sorun etme; keyfine bak. sınavın varmış akşam, okul çıkışı seni almaya kaçta geleyim!?
dün bunları duydum ve bi siktir git dahi diyemedim; hani sinirden boğazınıza bir şeyler düğümlenir de sesiniz çıkamaz ya; donakalırsınız öyle; donakaldım...
ağzımdan düşürmediğim küfürlerim vardı lan benim!
ama sustum, ben bile!
bugün işe gitmedim, yarın da gitmeyeceğim muhtemelen, benim ihtiyacım yok çünkü rahatım. dün söyleyemediğim sözleri gider yarın söylerim fakat o işe ihtiyacı olan maddi yükümlülüğü ve sorumlulukları olan kadın ne olacak!?
şimdi çok bilmiş biri kalkıp kıdem tazminatı diyecek bana:
hangi ispata yönelik bir tazminat olacak bu!?
benden önce benim mevkimde çalışan üç kız işten bu sebeplerle istifa etmiş; bu bir ispat değil mi!?
değil!
o üç kız ne yapıyor şimdi merak ediyorum..
maaşlarını dahi alamadan çıkıp gitmişler. bırakın tazminatı...
işin komiği bundan dem vuranlarla, taciz diye ağlayıp sızlayanlarla taşak geçerdim ben: tacize mahal vermekten bahsederdim önce, akabininde
''madem etik olmayan bir durum var sınırlarınızı çizip siz de bunu yapanları etik olmayan bir şekilde sömürün.''
derdim..
bırakın tacizi bir tek bakış bile mide bulandırıcı olabiliyormuş bu şartlar altında..
benim savunduğum düşüncenin mide bulandırıcılığını da yeni yeni idrak edebiliyorum..
ve asıl üzüldüğüm şu içten içe;
bu durumda söz konusu tacizci yavşak, mevkisinin gerektirdiği üzere elini kolunu sallaya sallaya dolaşıp sıradaki kurbanını ararken, mağdur olan suçlu durumuna getirilebiliyor bir dönem benim de içinde bulunduğum bu sığ düşünce sahiplerince..
benim yaşadığım saçma sapan bir tecrübe.
öyle çok ciddiyete nazır bir konu da değil.
fakat, bunun önüne geçilemez türleri de var her gün birçok kadının başına gelen..
onlara ne olacak!?
sürgün edilirmişçesine, sürekli iş mi değiştirecekler!?
yoksa tacize boyun mu eğecekler!?
şimdi bütün bunların üstüne birileri kalkıp, kadına pozitif ayrımcılıktan filan bahsetmesin bana;
kadın erkek eşitliği de pozitif ayrımcılık da toplumda olmasa bile ''sana özel'' var, şöyle:
patrona verirsen pozitif ayrımcılığın kralı var!
al sana kadın-erkek eşitliği!
bu mudur!?
budur!
iyisi mi, sen bu toplumdan daha ötesini beklemektense, yanında biber gazı filan taşı. olur da kelimeler boğazında düğümlenir, sessiz çığlıklar atarsan içten içe, refleks olarak onu kullanırsın.
en olmadı gazı kendine doğru püskürtüp görmemezlikten gelirsin herşeyi..
başka kurtuluşu yok bu çirkinliklerin...
emeklerini, zamanlarını, hayatlarını vererek zaten berbat iş koşullarında savaşan bir insana yapılabilecek en büyük kötülük. her kim yaparsa yapsın tüm çalışanlarca şiddetle üstüne gidilip bir daha olmamak üzere ortadan kaldırılması gereken bir durum.
kadın için olduğu kadar erkek içinde dayanılması zor bir durum olsa gerek. düşünsenize sürekli bir göz etrafınızda sizi takip ediyor, yemekte vs. her dakika yanınızda bitiyor, sürekli özel toplantılar ayarlıyor, olur olmaz saatde arıyor, her dakika bir kompliman insanı işindende kendindende soğumasına yetiyor.
erkek çalışanlar bu durumla kadına oranla daha az karşılaşsa da birazcık eli yüzü düzgün tüm bayan çalışanların ufak çapta da olsa bu duruma maruz kaldığından çok net eminim.
neyse ben erkek değilim kadın gözü ile anlatacağım. olayı taciz boyutuna getiren kişi isterse çok yakışıklı, karizmatik, zengin, müdür, patron ne olursa olsun, tüm özellikleri üzerinde barındırsın taciz edilen kadın için o böcekten farksızdır. tiksinir adeta. çalışmak zorunda ise katlanabildiği kadar katlanır ama eninde sonunda çeker gider. taciz olayının son bulması o işyerinden ayrılmadan gerçekleşmez malesef.
ondan sonra da gel insanlara güven. nasıl güveneceksen. her erkeği potansiyel sapık olarak görürsün elinde olmadan bir de yaşın biraz ufaksa eğer. iş hayatı zor hele de genç yaşta atılanlar için.
aslında bu durumda susmamak, olayın üstüne gidip ortaya çıkarmak ve o insanı rezil edip cezasına katlanmasını sağlamak en doğrusu da olsa çoğu kadın yapamaz bunu. lanet olsun der çeker gider. çünkü toplum onda da mutlaka bir hata bulacaktır. dişi köpek kuyruk sallamazsa erkek köpek yanaşmaz yaftasını hemen yapıştıracaklardır.
erkeğin şerefsizlikte ulaşabileceği son noktadır. bilmez ki o kadın bundan sonraki hayatında iş ararken sıkıntıya düşecek. girdiği her iş yerinde korkacak, kimi zaman korkusundan işe giremeyecek..
bir başka yönden bakarsak kimi zaman kadınlar taciz ediyor evli erkekleri. onlara da orospu diyoruz zaten.