Patron olunduğu taktirde işçinin pestilini çıkarmak , işçi olunduğu taktirde pestil olana kadar ezilmeye dayanıklı olmaktır . En güzeli ise seninle birlikte pestili çıkan işçi kardeşlerinle dayanışma içinde olup , herşeye rağmen sendikanla ve grevlerinle patron'un karşısında dimdik durabilmektir. En kötüsü de işi kaybetmemek ve statü sahibi olabilmek için patronun muhtelif organlarını yalamak zorunda kalmaktır.
sevmediğiniz, hatta dışarıda tanışmış olsanız bir daha selam bile vermek istemeyeceğiniz insanlarla birlikte çalışmak, onlara her gün katlanmak gerekebilir.
(bkz: sinirleri sağlam olmak)
(bkz: yoga yapmak)
tek kural cesarettir. cesaret olmadan iş hayatında bi bok yapamazsınız. şans faktörü bir yere kadar yanınızda olabilir fakat bir süre sonra o da yetmeyecektir.
4s kuralını asla kafanızdan çıkarmayın.
ya seve seve ya s.ke s.ke.
bir de sakın kimseye iyilik olsun diye bir şey yapmayın. göreviniz olur. suistimal edilrsiniz.
patron haklıdır.
patron her zaman haklıdır.
patronun emrinde çalışan haklı olsa da madde 1 hala geçerlidir.
patron uyumaz, o dinlenir.
patron yemez, o gıda alır.
patron içmez, o tadına bakar.
patron asla geç kalmaz, geciktirilir.
patron görevini asla bırakmaz, o çağrılır.
patron işinde iken asla gazete okumaz, o onu inceler.
patron sekreteri ile münasebet kurmaz, o onu eğitir.
patronun odasına kendi fikirleriniz ile girer, onun fikirleri ile çıkarsınız.
patron gene patrondur, banyoda bile.
patronu ne kadar çok eleştirirsen, o kadar az ilerlersin.
patron, herkes için düşünmeye mecburdur
edit:oha lan buna eksi verdiler, aramızda patron var demekki~~
başarılı olmak için, iş yapmak gerekli ve de yeterli değildir. iş yapıyormuş gibi yapmak ve yapılan küçük bir işi ballandıra ballandıra anlatmak daha kolaydır ve daha çok fayda sağlar.
verilen işi iyi yaparsanız yöneticiniz kıskanır. bunu size ödetir.