okul hayatı esnasında, bitsede işe başlasam dedirten, başlandığında da öğrenciliği değil mumla, projektörle aratan hayattır. kapitalizme köle olursunuz...
kapitalizm hayatınıza bir tokat gibi indiği an. anne-babasına nazın en alasını yapan "bebek" iş hayatının acımasız kollarına atılır hatta atlar. bir kere en iğrenç olan her gün aynı saatte aynı taşıta binip aynı insanlarla işe gitmek, sonra yine aynı insanlarla aynı taşıtta buluşup eve dönmektir. bu da mesaiye kalmadığınız zamanlara özgüdür.
ayrıca en iyi şirkette bile türlü saçmalıkla karşılaşılır. insanlar sizi çekemez, kapalı kapı dedikodu demektir bir de yüzünüze gülerler. samimiyet sıfırdır.
marx'ın dediği gibi potansiyel iş gücünüzü parayla sattığınızı hissedersiniz. bu cümleleri kuran da ilk senesinde hayallerini gerçekleştirebilen, iş arkadaşlarına her sırrını söyleyebilen bir insandır. düşünün artık.
sabah kalktıgında "neyse 9 saat sonra gelip yatarım" demek pazar gunu cuma aksamını ozlemek kısaca hayatını devam ettirmek icin belki de hayatının en guzel zamanlarını satmak.
ogrenciligin gozunu seveyim ben; diyerek baslayayim cumleme neyse arkadas ogrenci iken ne guzeldi hayat ooohh gelsin yatis gitsin yatis; uyku, uyku ve uyku mis gibi simdi ne oldu yarak gibi sabahin korunde kalk ise git aksama kadar kafa patlat neyse onu da gectim bir gun once dana gibi bir kontrat ile transfer teklifi gelmistir muhtesem bir kiz ile uyanilmistir birgun sonra kontrat hala dusunulurken sirketteki katinizda calisan diger yabanci eleman ile ara acilmistir boyle de dalgali bir yasanti..
Hayatın boklu ve büyük bir bölümüdür.Okulu uzatanların salak olduğunu değil aksine bizden akıllı olduklarını anlamamıza yardımcı olur.intihar sebebidir zira insanların çıkar ilişkilerini yalakalıklarını yalancılıklarını gördükçe (bkz: mizantrop) olmamak elde değildir.Evet işimi sevmiyorum
eğer birileriyle aynı ortamı paylaşıyor ve bu ortamda müşterek işler yapıyorsanız, ortamındaki bu insanlara bağlı olarak değişebilen, hayatınızın zindan ya da cennet olabileceği hayattır.
posanız çıkana kadar içinde olacağınız, tatmin edici rakamlarda maaşa sittin sene çalışsanızda ulaşamayacağınız yaşlandıran, rutin yaşam. öyle de kıymet bilmez, nankör, hatır gönül dinlemez, acımasızdır ki 96 dan beri aynı kurumda çalışan iş arkadaşınızın birden veda mailiyle karşılaşıverirsiniz. sarılıp, kucaklaşamazsınız. arkadaşın iş görüşmesine yetişmesi gereklidir. böyle boktandır işte, işten ayrıldığınız günün içinde, yine yeni iş görüşmesi için koşar adım yürümeniz gerek, kendinizi allayıp pullayıp işverene satmanız gerek ki karnınız doysun. ***
- Güç savaşının en bol olduğu
- Güç olmayanın gözunun yaşına bakılmaadığı
- Asla tamam bu kadar yeter denilmediği
- Stresin had safhada olduğu
- Tek bir yanlış ile butun karizmanın tek bir seferda dağıldığı.
- Yoruldum deme luksun olmadığı
Gibi bir suru örnek içeren Çoğu kişinini içinde olduğu hayat mucadelesi.
mevcut biçimiyle ülkemizde insanı ürününe, topluma ve dolayısıyla kendisine yabancılaştıran hayat. rant gelirine sahip biri değilseniz mecbur kalınan modern köle hayatıdır.
bir hocamız tarafından sinüs eğrisi olarak tanımlanan hayat. bu güzide hocamızın o zamanlar lise 1 de olup,trigonemetriden bihaber," oha götü gördün mü lan" tadında zaman öldüren bizlere ne amaçla bu cümleyi söylediğini anlayamamıştım, sanırım iniş de var çıkış da gibi bir içerik yüklemeye çalışmıştı ama gene düşünüyorum gene anlamsız geldi.biraz da türevini alıp düşüneyim belki bir anlam çıkarırım.
çözüm üretmek yerine sürekli her şeyden şikayet eden,
kendi tembelliğini, suçu sisteme (yazılıma) atarak kapatmaya çalışan,
kendine olan güvensizliği nedeniyle sürekli astlarını engellemeye çalışan dangalakların yoğunlukta olduğu ortam.