Haha vay amına koyayım. Diyanet denilen bir ne olduğu meçhul benim alkole yatırmam gereken vergilerimle imamları besleyen bir kurum var ve diyor ki; iş güvenliğini fazla ciddiye almayın biz sizi dualarımızla kurtarırız. Ölenler için de üzülmeyin zaten asgari ücretli düşük profil insanlar..
işin en trajik tarafı bu dangalak kuruma gönül bağı olanların çoğu asgari ücretle insanlık dışı çalışan tipler.
Tamam inandım, o zaman ölün amına kodumun malları; size siken yarar.
hayır işçi de sıkıntılı "allah var" diyip kendilerini tehlikeye atıp ölüyolar ama sonra yakınları hesabı mühendisten kesiyor. hani allah vardı. öldü diye hesabı allah a kessene.
Neye dayanarak böyle bir laf etmiş belli bile değil.
Ülkede inanç ile alakalı bir kurum var ama sürekli alakalı alakasız konular üzerine yorum yapıp duruyor.
Şahsi düşüncelerini diyanet kurumu olarak söylememeleri gerekir.
iş güvenliğine gelince fabrikalarda, işletmelerde, ağır sanayide, madenlerde neler döndüğünü gayet iyi biliyoruz, iş güvenliği falan sadece kağıt üstünde bu ülkede.
Bu hocalar(!) sgk sigortasına bile karşı çıkarlar yer yer. Allah a güvenmiyor musunuz diye? Madem öyle, kendin sigortasız çalışsana! ilacını paranla al. Devletin hastanelerine gitme, emekli maaşı alma!
Her konu da Allah a güvenin diyen bu zatlar aslında insana güvence için inmiş ayetleri de gizlerler. Çünkü bu ayetleri gizlemenin hatrına zenginler bunların maişatını karşılar, sustukları için düzenden haklarına düşen payı alırlar.
Konuya dönecek olursak, tedbir almanın Allah a güvenmemeyle alakası yoktur.
Lakin bu zatlara kol gibi koyacak bir gerçek vardır:
"Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size, çirkinliği ve hayâsızlığı emreder. Allah ise size kendi katından mağfiret ve bol nimet va’dediyor. Şüphesiz Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir"
Bakara 286
Haftaya da bunu hutbede anlatsın sıkıyorsa.
Batarım diye işçi hakkı yiyen patronlardan söz etsin. Komşusu batarken kendisi zincir marketler, mağazalar kuranlara anlatsın.