bir arkadaşım (valla ben değil) anlattı, eski çalıştıkları ofiste sağlam grup ortamı varmış zamanında, böyle bi 3-5 ay takılmışlar sonra hepsi ayrılmış şirketten.
canım, dikkat edersen ben girmeyi salık vermiyorum zaten. ama neticede kimsenin özel hayatına karışamam. dışarıda ne b.k yerlerse yesinler ama işyerine aksettirmesin.
gayet de kurumsal firmalarda çatır çutur gerçekleşen hadisedir.
biri de gelmiş kobilerde daha çok yaşanıyor yazmış, olm kobi şirketi zaten aile gibi oluyor, en fazla olsa olsa patron sekreter falan siker.
kurumsal firmalarda iş arkadaşları birbirleriyle çatır çutur sevişir, yönetici sekreterini siker, bilmemne departmanının kısmi amiri çalışanını siker, ne bileyim genç mühendis stajyer üniversiteliyi siker...
siker babam siker, dönüp ardına bakmaz bile...
kobi gibi şirket yöneticilerine daha çok bu kurumsal müşteri taraflarından kadınlar iş atıyor.
onlar da evlenme derdinde tabi, fakir iş arkadaşıyla bir gelecek göremiyor.
bu konuyla ilgili yani bazı birtakım kurumsal firmalarda dönen dolapları bir müddet evvel ekşi sözlükte okumuştum. herifler destan yazmış. var böyle nahoş durumlar demekki. Türkiye hiç iyi yolda değil. mevzu kurumsal hale gelmiş maalesef. Allah iyi ıslah etsin..
Bir süre sonra boku çıkan bir durumdur. Başlangıçta kaçamak gibi gelir, heyecan verir. Ardından ısrarla devam ettikçe sarpa sarmaya başlar. En sonunda iki tarafın da işten ayrılmasıyla neticelenir. Kim kime dum duma kalabalık şirket kadrolarında ise herkesin birbirini sırayla denemesidir. Heyecan aramaktan ibarettir. Bu gibi büyük yerlerde hiçbir şey yokmuş gibi devam eder herkes. Yüzsüzlük kolektif bir vasıf haline dönüşmüştür.