fasıktır. emir ve yasaklara riayet etmez, müslümanım der. o da bir şey mi tanıdığım biri elindeki içki kadehini bırakıp sarhoş kafayla namaza dururdu. tek söz etmediğim halde 'ben sakınca görmüyorum, böyle inanıyorum.' filan derdi.
problem şu ki aynı genişliği kimseye bir zararı olmayan inanmayan insanlara gösteremiyorsunuz. o halde içki içenin ben müslümanım demesi herkesi ilgilendiren bir konudur; çünkü islam'ı kabul ettiysen içki sana haramdır. nokta.
insan, günah işlemeyen meleklerden üstün de olabilir,
Aklı olmayan hayvandan da aşağılık olabilir.
Dünya sınav yeridir.
Allah kimin ne yapacağını bilmektedir.
Örneğin, matematik öğretmeni sınıfta kimin çalışkan, kimin tembel olduğu halde sınav yapıyorsa,
Allah’ta bizi imtihan ediyor,
Diğer tarafta itiraz edildiğinde belgeler önümüze gelecektir.
Namaz kılan bir insan da günah işleyebilir,
Çünkü insanın nefsini müslüman etmesi çok zordur.
Eğer içinden gelerek doğru yola insan girmek isterse,
Başına gelen olaylardan ders çıkararak, eskisine göre daha iyi bir insan olabilir.
1- ibn-i Ömer (r.a.) der ki: Resûlullah şöyle buyurdu:
“Her sarhoşluk veren şey içkidir ve her sarhoşluk veren şey haramdır. Bir kimse dünyada şarap içer de ona devam ederken tevbe etmeden ölürse, âhirette (Cennet) şarabı içemez.” (Müslim, Eşribe, 73, 77. Ayrıca bkz. Buhârî, Eşribe, 1; Ebû Dâvûd, Eşribe, 5)
2- Câbir bin Abdullah (r.a) der ki: Resûlullah şöyle buyurdu:
“Çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır.” (Ebû Dâvûd, Eşribe, 5/3681; Tirmizî, Eşribe, 3/1865)
3- Ebu’d-Derdâ (r.a) şöyle demiştir: Canımdan çok sevdiğim Resûlullah bana şu tavsiyede bulundu:
“Sakın içki içme, çünkü o bütün kötülük ve şerlerin anahtarıdır.” (ibn-i Mâce, Eşribe, 1)
4- ibn-i Ömer’den (r.a) rivâyet edildiğine göre Resûlullah şöyle buyurmuştur:
“Muhakkak ki Allah Teâlâ; içkiye, onu içene, dağıtana, satana, alana, yapana, yaptırana, taşıyana ve kendisine götürülene lânet etmiştir!” (Ebû Dâvud, Eşribe, 2/3674)
5- Câbir’den (r.a) rivâyet edildiğine göre Nebiyy-i Ekrem şöyle buyurmuştur:
“…Allah’a ve âhiret gününe iman eden kişi, (kendisi içmese bile) içki içilen bir sofraya oturmasın!” (Tirmizî, Edeb, 43/2801)
6- Câbir (r.a.) şöyle anlatır:
Bir Adam Ceyşân’dan geldi. -Ceyşân Yemen’de bir şehirdir- Efendimiz’e beldelerinde içtikleri, mısırdan yapılan ve Mizr adı verilen bir içeceği sordu. Resul:
“–O sarhoşluk veriyor mu?” buyurdu. Adam:
“–Evet” dedi. Bunun üzerine Resûlullah:
“–Her sorhoşluk verici şey haramdır. Allah’ın, sarhoşluk verici şey içene «Tînetü’l-Habâl» içireceğine dâir ahdi vardır” buyurdu. Oradakiler:
“–Ey Allah’ın Resûlü, «Tînetü’l-Habâl» nedir?” diye sordular. Resûlullah:
“–Cehennem ehlinin teridir veya Cehennem ehlinin usâresidir (kan ve irinidir)” buyurdu. (Müslim, Eşribe, 72; Ebû Dâvûd, Eşribe, 5)