aklımı kaybedecek kadar sevdiğimi anladım. ve sadece senin yüzünü 1 kez bile olsa güldürmek istiyorum. ama artık yalvarırım senden gitmemi bekleme. bu hasretlik, bu özlem bitsin artık be. bitsin amk.
kendimi kaçarken buldum kendimden.iki cam arasına sıkışmış üşümüş ayaklarım.bacak bacak üstüne atıp uyuşturmalıyım onları.susturmalıyım içimden gelen sesleri.sıcak bi müzik açtım belki ısıtır.ama onlar da biliyor aylardan kış.mevsimlerden şubat.tersine çevilmiş hayatım.ayaklar baş başlar ayak.çıkamıyorum da bu üçgenden.ama aydınlık,ama ferah.tek kusuru kapalı olması.dışa kapalı,içe açık alabildiğine.kısarsak o açıklığı her şey uyumlu olacak.
Nereye gittiğini bilmediğimiz trenlerden biri. Kompartımanda görmüş geçirmiş, asil görünümlü yaşlıca bir kadın. Şapkası da kendi gibi sevimli. Trenin içi ne kadar sakinse geçtiği, insanın az olduğu yerlerde doğa sevincinden coşmuş da coşmuş. Hava güneşli, kompartıman sıcak. Aah o gördüğüm geyik miydi yoksa?
içimden bir şehir geçiyor. yüksek binalar, bol engebeli kaldırımlar, mutlu-mutsuz insanlar, dedikodular, kediler, köpekler, arabalar.. neyse bağlamayım psikopata.
hayatım şu an dursa, geriye sarsalar, dünyaya gelirken, bugüne kadar ki, nasıl yaşayacağımı, neler yapıp neleri yapamayacağımı, nelerle karşılacağımı izletip, şimdi söyle bakalım, bu dünyaya geliyor musun, gelmiyor musun deseler; vallahi gelmiyorum, ben almayayım derdim. ama bezmek değil bu, bana göre değil derdim.
Kafam geceleri daha iyi çalışıyor. Önemli kararları da hep bu saatlerde alırım. Böyle iyiydim aslında. Ama işte sabahın bereketini yakalayacağım, erken yatacağım, güneşi selamlayacağım diye erken yatmaya çalışıyorum. neden zorluyorum kendimi? erken kalkma alışkanlığım olursa dünyaya daha kolay uyum sağlarım. E sabah sporu da daha havalı duruyor, E bir ömür çalışacağım, işe daha dinç giderim. Öğrenciyken derste uyumak serbestti, şimdi işler değişti. Öyle işte, öğrenciyken bu saatte konuşabileceğim arkadaşlarım, yarın şunu yapalım diyebileceğim birileri vardı. Şimdi sorumluluk sahibi genç yetişkin arkadaşlarımın hepsi uyuyor. Hatta yarın birkaçı ile kahvaltı için sözleştik. Onlar uyuyor, dinleniyor, bense serseri serseri internette dolaşıyorum. Film ararken Çok alakasız bir yazı bulup bununla ilgili başka neler varmış diye dolanıyorum. Yarın benim payıma uykusuzluk düşecek. Ayrıca çenem de düştü. içimden geçenin bir kısmını şuraya bırakıp gidiyorum. Neyse ki çoğu kişi uzun diye okumaz zaten.