kuru bir hayalim ya da beklentim kalmamış. gelecek ile ilgili soru sorulurken, konuşurken boğazım düğümleniyor. ezberden vakti zamanında kurduğum düşleri anlatıyorum sadece.
Selam.
Bunu yazmak geldi içimden.
Güzel olan her şey için teşekkür etmek istedim.
Yolculuklar, sohbetler, yemeler içmeler.
iyi oldu aslında geçmişte kalması. Ben pişman değilim, sen de olma.
Cadı gibi davrandığım dönemlerim için umarım beni affetmişsindir çünkü biraz utanç içersindeyim.
Hayat biraz kısa.
Bir buket çiçek yollamak isterdim sana.
Hayatıma girip kendine alıştırıp her anımda var olup daha sonra hiçbir şey olmamış gibi çekip gidemezsin. Gidiyor musun? Bir daha dönemezsin çünkü arkanda bıraktığın şey tam anlamıyla bir enkazdı ve ben onu toparlayana kadar yerlerde süründüm. Hem devam etmeye çalışıp hem düştüm defalarca. Çalışırken şiş gözlerle okula gittim, öğrencilerimi geç öğretmenlerin o bakışları ve birbirlerine fısfıs konuşması o kadar çirkindi ki aşamadım “artık buradan dönmez açık mert korkusuz, bırak” dedim istifa ettim. Aylar geçti aylar! şimdi yüzüm tam tekrar gülmeye başlarken bu dönüşün sebebi ne? Bu acımasızlık değil mi ya? Ağzımı aramak neden? Sevgim bitmedi her yerde seni görüyorum demekle oluyor mu öyle?
madem bu kadar basit, benim seni arayıp bulamadığım o anların ne önemi kaldı allah aşkına? sabaha kadar yorganı ısırdığım, ağlamaktan içimin çıktığı o günlerin ne anlamı kaldı? bu saatten sonra sana dönersem kendime saygımı kaybederim ben. senin git gelli ruh halinden o kadar yoruldum ki. Bıktım.
hayatta bir şeyi elde etmek için inanılmaz çaba harcamaktan yoruldum. bir şeyler artık ben istemeden dümdüz gerçekleşsin. monotonluktan çıkmak için ben çaba harcamayayım. çünkü yoruldum.