içimizdeki şeytan

entry168 galeri12
    115.
  1. içimizdeki şeytanın şeytan değil iradesizliğimiz olduğunu anlatan kitaptır.koca kitabın tek cümlelik özeti.bu kitaptan sonra daha iradeli oldum diyebilirim hatta kitabı okurken içki içiyordum sayesinde içkiyi falan bıraktım nefsime söz dinlettirmeye başladım kafa nereye eserse değil benim istediklerim yere esmesini sağladım bu yönden iyi bir kitaptır irade sahibi değilseniz irade sahibi olabilirsiniz.
    2 ...
  2. 114.
  3. --spoiler--
    ''içimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu… içimizde şeytan yok… içimizde aciz var… tembellik var… iradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey; hakikatleri görmekten kaçınmak itiyadı var.''
    --spoiler--

    Sabahattin Ali
    2 ...
  4. 113.
  5. "insan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı. Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı."

    içimizdeki Şeytan, Sabahattin Ali
    7 ...
  6. 112.
  7. Sabahattin ali'nin eserlerinden biri.

    Okunacaklar listemde.
    2 ...
  8. 111.
  9. 110.
  10. içimizde şeytan yok, içimizde aciz var diye yazar sabahattin ali.
    5 ...
  11. 109.
  12. 108.
  13. 107.
  14. çok sevdiğim kitaplardan biri. bir kısım not aldığım yerleri;

    çocukların nasıl olup da başka birine bu derece ehemmiyet vererek bütün kafalarını onunla alakadar edebildiklerini anlayamıyordu. Bir insanı kendisi kadar, kendi düşünceleri, dertleri, korkuları ve noksanları kadar ne meşgul edebilirdi? Halbuki bütün arkadaşlarının gözünde sanki sihirli bir gözlük vardı ve onların kendilerini görmelerine mâni oluyordu. Bu kadar ahmakça bir körlüğe başka türlü mana verilemezdi.

    Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?

    Bunun dünyanın teşekkülünden beri kaç milyar defa tekrar edildiğini unutmuyorum, fakat siz söyleyin, canlılığından bir şey kaybetmiş mi? Kâinatta hiçbir mevcudun olamayacağı kadar taze ve olgun değil mi?.. Bu öyle bir kelime ki, doğuyor ve doğuşuyla beraber kemali de içinde getiriyor. Sizi seviyorum... Başka ne söyleyeyim?

    “Mehtapta gezmekten hep hoşlanırız. Bu sırada yanımızda biri bulunmasını da müthiş surette isteriz, fakat iki aptal herif, romanlarında mehtaplı aşk sahnelerinden bahsettikleri için bu muazzam zevki, bu şiddetli ihtiyacı gülünç buluruz. Görülüyor ki hamakat{47} sade ahmaklara değil, akıllı olduklarını sananlara da hükmediyor!”

    Birbirimize rastlamadan evvelki hayatımız sahiden birbirimizi aramaktan başka bir şey değilmiş... Ne aradığımızı bilmeden aramak...

    Kendimiz iyi olamıyoruz ve başkalarının iyiliğini küçük görmek için onlara reklamcı, hayır dua avcısı, hatta riyakâr diyoruz.”
    1 ...
  15. 106.
  16. sabahattin ali'nin bir romanı diğerinden kötü değildir elbette. ancak, hepsinin tadı birbirinden farklı...
    okuduğumda hem hüzünlendiren, hemde sinirlendiren romandır.
    1 ...
  17. 105.
  18. tasvirlei ifadeleri ile en nadide eserler kategorisine girecek olan sabahattin ali romanı.
    1 ...
  19. 104.
  20. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1160198/+
    Sabahattin Ali romanı. Atsız Reisle ile kendini anlatırmış kitapta. okuyup görelim bakalım.
    1 ...
  21. 103.
  22. Icimizdeki ying yang dengesinin karanlik kismidir. Aka Evil inside.
    0 ...
  23. 102.
  24. Merak ettiğim sabahattin ali eseri.
    1 ...
  25. 101.
  26. sabahattin ali'nin açık ara en iyi eseri, türk edebiyatında da tartışmasız ilk 5'e girer. kitap ve yazarı hakkında bir inceleme yazısı için; http://www.akilucu.com/ic...seytan-ve-sabahattin-ali/
    5 ...
  27. 100.
  28. Tolstoy'un hırıstiyan ortodoksların menkıbevî hikayelerini anlattığı, kaknüs yayınları tarafından türkiye'de basılan eserinin ismidir.
    0 ...
  29. 99.
  30. --spoiler--
    Ben şuna inanıyorum ki, üç buçuk günlük ömrümüzü kendimize zehir etmemek için ne mazideki hayatımıza ve kaçırdığımız fırsatlara ne de istikbalin olmayacak hülyalarına kulak asmayarak bugünümüze hapsolup yaşamalıyız.
    --spoiler--
    7 ...
  31. 98.
  32. sabahattin abimizden güzel bir eser.

    ''Sana teşekkür borçluyum evlat.Bana dünyanın hakikaten suratına tükürülmeye bile değmez olduğunu ve bu dünyada suratına tükürülmeyecek bir tek,ama bir tek insan bile bulunmadığını sağlam bir şekilde ispat ettin.''
    12 ...
  33. 98.
  34. içimizde şeytan yoktur, nefis vardır.

    Nefis kontrol altına alınabilir, helal yoldan yeterli oranda doyurulabilir. Oysa şeytan ifrata kaçmamıza sebep olur, nefsin kontrolünü kendi eline almaya çalışır.

    Dagilabilirsiniz.

    Lan ben baya hoca oldum galiba.
    0 ...
  35. 97.
  36. Mazhar alanson'un zülfikarlarla saldırdığı seytandir. Hatta seytanlar.
    içimizdeki şeytanlara zülfikarlarla saldirdik, gözyaşlarımızı bitti mi sandın?
    1 ...
  37. 96.
  38. tüm düşüncelerinizin içindeyim aslında.
    duygularınızın keşmekeşinde.
    içselleştirdiğiniz acınası duygularınız var ve onlar sadece sizlerin.
    ben sizlere zevki ve mutluluğu getirdim.
    sizlerse acı ve kederi seçtiniz.
    pişmanlıkarınızın sonunda asla beni suçlu bulmayın.
    siz bana uymadınız.
    uymadığınız için yokluğun hapsi içinde çürüyeceksiniz.
    0 ...
  39. 95.
  40. Romanda iki ayrı hikaye var.

    Biri içi çürümüş edebiyat mahallesinin hikayesi diğeri ise hastalıklı bir ruh haletine sahip ömer in hikayesi.

    Birincisi tamamen gerçekleri yansıtıyor. ikincisi ise aceleye getirilmiş yeterli inandırıcılığı olmayan bir hikaye.

    ikincisinden başlamak istiyorum. Hayatımız bir rastgelişler silsilesidir belki. En azindan kadersel düşünmezsek. MaCide ve Ömer in durumu bu rastlantısallığın çıtasını bir hayli yükseltiyor. Üstelik macide gibi bir kadın her şeyden önce kadın olması sebebiyle mantıklı olanın, akla yatanın peşinden gitmesi gerekirken ömer gibi bir paspalın bir kaybedenin zavallının peşinden gidiyor ki bu tamamen gerçek dışı. Bir kadın içgüdüsel olarak kendini garantiye almayi seçer. Mantıklıdır, realisttir. Ömer ise 5 dakikalık periyotlar halinde yaşayan, kalbinin derinliklerinde bir kökü bile olmayan öylece bitiveren duygularının ihtiraslarının heveslerinin esiri bir zavallı. Öyle zavallı ki bu zavallılığı, beceriksizliği Roman boyunca beni gerdi ve sinirlendirdi. Zaten bu zavallılığını suçu aslında içinde hiç bir zaman var olmamış bir şeytana atmakla katmerliyor.

    ikinci hikaye ise tam da olması olduğu gibi anlatılıyor ve edebiyat/aydın çevresinin kokuşmuşluğu göz önüne seriliyor. inceden inceye Peyami safa lara atsız lara göndermeler yapılıyor.
    Bugün de durum romanda anlatılanlardan farksız. Sağ ya da sol menşeli edebiyat dergilerine bakın hepsinin yaptığı körlerin sağırların birbirini ağırlamasından yalamasından ibaret.
    Yalananlar, ağırlananlar bunun bir hatır gönül yüceltmesi olduğunu unutup kendisine hakikaten bir paye, bir edebiyat nişanesi verildiğini zannediyor.
    1 ...
  41. 95.
  42. "Sizi seviyorum... Başka ne söyleyeyim? Siz de cevap vermeye kalkmayın. Bir insanın bütün varlığı ile, karmakarışık ruhu, esrarı çözülmemiş vücudu, arzuları, itiyatları, ihtirasları, hülasa her şeyi ile size teslim olması, size iltihak etmesi ne muazzam bir şeydir! Bunu tamamıyla anladığınızı biliyorum. Bunun karşısında lakayt kalamayacağınızı da biliyorum. Hiçbir insan seven bir insanın karşısında alakasız olamaz. Dünyanın bu en harikulade hadisesi karşısında kimse hareket ihtiyarına malik değildir. Buna hakkı yoktur. Nasıl muhtaç olduğumuz havayı istemem demeye, mekân içinde bir yer işgal etmekten vazgeçmeye kuvvetimiz yoksa, bize verilen bir aşkı almamaya da iktidarımız yoktur. Sizi seviyorum... Hem nasıl seviyorum yarabbi... "
    4 ...
  43. 94.
  44. son 70-60 sayfası, Türkiye'de sanatı temsil ettiği düşünülen kişilerin kepaze hayatlarını bire bir anlatan kitap.
    0 ...
  45. 93.
  46. iletişim eksikliğinin ilişkiye nasıl zarar verdiğini çok güzel şekilde gösteren roman.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük