'anne ya da leyla' bu filmlerin top 1 idir. film boyunca bi çocuk * bir de deli saçması bir adam * bir kadının peşinden koşar durur.kötü yola düşmüştür bu leyla.bu yollardan geçerken en olmayacak yerlerde çıkar ilk köşede kaybolur.yine çıkar yine kaybolur...yine ...yine...en sonunda bulunur kör kurşuna gider.salonun ışıkları yanar.e "neoldu şimdi" ile kalkarsınız.lanet okursunuz.bir daha da "biz milliyetciyiz türk filmi" izleriz gazına gelmezsin.
uzak diye bi film vardı.nuri bilge ceylanın ödüllü bir filmdir ayrıca.bekliyosun bi olay bi atraksiyon olsun diye.ha şimdi olcak ha şimdi olcak derken birden yazılar çıkıyo.film bitiyo...
pasolini'nin cinema verite türünde çektiği comizi d'amore isimli filmi. izlerken buhranlar geçirmiştim. amcam almış elinde mikrofonu savaş ay misali italyan halk'ına cinsellikle ilgili sorular soruyordu. bize ne lan !!!*
var böyle filmler. old boy mesela. bir rehavet bir rahatsızlık. adamın donu, duvar kagıtları, ahtapot sahnesi katlanılır gibi değil ama izledim madem sonuna kadar izleyecegım diye filmin sonunu beklemeler... ve o son.
meger asıl film sonundan başlıyormuş. sonunu izledin bitti. şimdi sar geriye. filmi tekrarla. koy sahneleri sondan başa sıra sıra.
insan kendinden utanıyor yahu.
(bkz: australia) 3-4 kez "bitti" yanılgısına düşürüp, devam süpriziyle insanı bayıltan film.
(bkz: munich) mühim konusuna rağmen, sıkıcılığıyla "bazen spielberg de saçmalayabilir" dedirtmiştir.