iz

    2.
  1. birhan keskin şiiri.

    ...

    acıyla geçtiğim yoldan geçiyorsun
    izlerime rastlıyorsun, bıraktıklarıma,
    orada o yolda çekmiştim ruhumu patlatan fitili
    benden savrulan parçalar kurusa da,
    izleri var hala yolun kenarında.

    izini sür yolun, acının ormanı büyütür insanı
    vakit geniştir, ufuk sandığından daha yakın
    acıyla geçtiğim yoldan geçiyorsun,
    ustası olacaksın içine gerdiğin tellerin
    hangi sızıyla titrer içinde, hangi sesle
    büyük bir aşk, hangi sesle ölür, bileceksin.

    ne zamandı bilmiyorum. yaşadıklarından sana
    kalan tortu, seni olduğun yere çakan, olduğun
    yerde fırtına koparan korku. kendi sarmalında
    döndün, döndün, sanma ki daha dönmeyeceksin
    kalsan da bir yer için, aslında hep gidiyorsun.

    şimdi, acının ormanından geçiyorsun
    her şey bir daha kanasa da
    ne geçtiğin yola ne sana dokunabilirim ben
    geç meleğim, senin de şarkıların olsun
    içindeki telleri titreten.

    ...
    4 ...
  2. 36.
  3. ipek Ongun kitapları kadar bile tat vermeyen Canan Tan kitabıdır.

    Edebi dil: 0
    konu: 0
    kurgu: 0
    reklam: 100
    3 ...
  4. 33.
  5. sloganındaki gibi farklı bir canan tan romanı. yine içinde tanıdık şairlerin dizeleri olsa da bu sefer farklı olmuş. karadenize, marmarise, ankaranın gri havasına yolculuk yapılıyor.

    --spoiler--
    ''meke kuşu'' diye yineliyorum. ''korunuyor demek... ama uğurböceklerini korumaya alan yok!''
    --spoiler--
    3 ...
  6. 9.
  7. iZ

    Kurtar beni.. Daha fazla ölemem
    Ah Ingeborg,*
    Neden mi?
    Bilmiyorum.
    Pek çok şeyi bilmediğim gibi
    Sana daha önce yazdığım mektupları neden
    Atmadığımı bilmediğim gibi
    Sevgili Ingeborg,
    Birkaç gece önce seni rüyamda gördüm.
    Ben çok üzgündüm. Bir yerden,
    Bir şeyi kurtaramamış olarak dönüyordum
    Mekânlar çok garip
    Yerlerdi. Tanımıyordum. Seni çağırsaydım
    Belki sen tanırdın. Çok üzgündüm
    Çok yorgundum
    Çünkü kurtaramamıştım
    Oysa ki, kurtarabilmek için o şeyi;
    Kan ter içinde kalmıştım
    Tanrıya çok yalvarmış, çok yakarmıştım
    Sonra, garip şekilde bu rüyanın bitişinde
    Sen vardın. Yanağına dayanmış elin vardı.
    Gözlerinde uykusuzluk, rutubet vardı.
    Ama ne garip, bana çoook sıcaktın. Ben de
    Sanki senin sıcaklığını özlemiş gibiydim.
    Seninle çok garip merdivenlerden inip,
    Çok garip odalara girdik
    Seni çoook özlemişmişimdi
    Bu rüyanın gerisini sana anlatmayacağım.
    Belki bir gün, buluştuğumuzda anlatırım. işte bu garip rüyadan sonra
    Günlerce seni düşündüm. Haklıydın.
    Çok anlamlı olabilirdi: tükenmekteyiz,
    Gitmek zorundayız, çağrılmadan geliriz
    Ama konuşmak ve anlaşamamak
    Ve bir an bile kavuşamayan ellerimiz
    Yakmakta bunca şeyi: kalıcı değiliz

    Ah Ingeborg,
    Nasılsın?
    Sen hep ölümü düşünmek gibisin
    Sen günü bölen çan sesleri gibi
    Barışın ve mutluluğun yakasına yapışan
    Ve olgun tarladaki orakları andıran
    O büyük dünya korkusunun çocuğusun.

    Ah Ingeborg
    Ben kor yuttum
    içimdeki her şey yandı
    içimde yanacak bir şeyler daha
    Var mıdır, Ingeborg?
    Daha fazla acı çekemem
    Acı verecek yerlerimi o kor yuttu
    Sen nasılsın?
    Sen şimdi duvarların arkasında; nasılsın?
    Bense hala duymaktayım soluğunu
    Bir de hançer gibi sapladığın o sözcüğü.

    hiçbir şey gelmeyecek bundan böyle
    Gerçekten iyi misin Ingeborg?
    Affedebildin mi?
    Tekrar sevebiliyor musun?
    Yaralanan bir şey tekrar iyileşebilir mi?
    iyileşen yerde iZ kalınca
    Tekrar eskisi (gibi) olunur mu?
    Hayır Ingeborg
    iz bırakmaz insanı
    Hiçbir iz beni bırakmadı
    Hiçbir iz onu bırakmadı
    Ve biz bu izlerle eskisi (gibi) olamıyoruz.
    Eskisi gibi olunamayınca
    Ne öncesi gibi, ne de sonrası gibi
    olunamıyor
    hiçbir zamanda olamamak
    bunu anlamak
    Ah Ingeborg,
    Martı çığlıklarıyla bile olsa yırtılan ipek
    Bir kez daha dikilemeyecek
    Sevgili Ingeborg
    Sana burada olan biten hayatı, ve başka birçok şeyi
    Anlatabilirdim
    Ama ben içimdeki-çölü gördüm
    Zindanı
    Ve seninle sonlana o garip rüyayı
    Belki sen-bu rüyadan habersiz olarak-benim tek taraflı
    Yakınlığımı hissetmeyeceksin. Olsun.
    Ben bunu unutmak istemiyorum
    Bana rüyamda o garip odaların birinde
    Kulağıma bir şiir okumuştun. Şöyleydi:

    hiçbir şey gelmeyecek bundan böyle
    Bir daha ilkbahar olmayacak
    Herkese kehanetidir bin yıllık takvimlerin

    Ama yaz, ve hani derler ya,
    yazdan kalma diye, onlar da olmayacak
    Artık hiçbir şey gelmeyecek

    Asla ağlamamalısın
    Der bir şarkı
    Onun dışında
    Bir şey
    Diyen
    Kimse yok.

    birhan keskin çok yıldızlı bir şey...
    2 ...
  8. 47.
  9. 5.
  10. üzerinden geçilenin, üzerinde bırakılan,

    edilgen halde, maruz kalındığında bir etkiye, nasıl olacağı belli olmayan rastlantısal ama zorunlu da aynı zamanda, şekli şemali öngörülemez olur..

    etken halde bir de,

    bilerek bırakılır iz ler.. geçilenin üzerine..

    kimileyin, tekrar geçilirken o ra dan görmek için bir kez daha,

    kimileyin, bak ben buradan geçtim, haberin olsun bak, ve bir iz bıraktım.. kendi iz

    imi ki işarettir o senin için..

    bak ben buradan geçtim.. ve bir iz bıraktım sana.. ben den..

    yalnız senin anlayacağın..

    teşhirciliğinde..

    fakat kimse "evet öyle" demez zaten..

    bu doğru da olmaz hem..
    2 ...
  11. 31.
  12. canan tan'ın yeni romanı.

    "canan tan'dan farklı bir roman" demek ki şimdiye kadar hep aynı yazıyordu. tekini okuyup hepsi hakkında bilgi edinebiliriz mi ki diye sorgulatır bu sloganı kitabın. reklamları boy boy metro duvarlarını süslüyor şu günlerde.
    1 ...
  13. 13.
  14. bırakanlar, bıraktıranlar, unutulmazlar.
    1 ...
  15. 3.
  16. 23.
  17. feridun düzağaç şarkısı.

    aşk kapıdan kovdu beni
    bilirim bacada çok is var
    ürkekliğim inançsızlığımdan
    içimde kötü bir his var

    yeniden doğmak kadar mümkün
    yeniden aşık olmak eskiyi sıyırıp atmak
    içimden yerine yeniden koymak

    ellerimde gözlerimde sözlerimde
    onun izi varken

    yağmur yüklü bulut gibiyim
    herkes beni unutsun gibi
    ne yapışmış yalnızlık yakama
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük