iyilik yapmanın faydasını göremeyen bünyeye karşı sarf edilebilecek söz öbeği. örneklendirelim, diyaloğa dökelim:
- ben kötülüğü seçtim hilmi.
+ niye öyle yaptın abi?
- iyilikte hayır yok. sadece kendini yoruyosun, sıkıyo bi yerden sonra.
+ öyle deme be abi, elbet karşına çıkar bir gün
- yalan dolan be hilmi, dilenciye para verdim, kuş kafama para mı sıçacak, bırak allasen?
+ olur mu olur abi, gelir bi yerden. karşılıksız kalmaz.
- hayır yap yap nereye kadar, nedir yani?
+ çok kötüsün be abi. iyilik et denize at balık bilmezse halık bilir demişler.
evet karikatür tadında bir ikincisi,
- ben kötülüğü seçtim hilmi.
+ niye öyle yaptın abi?
- iyilikte hayır yok. sadece kendini yoruyosun, sıkıyo bi yerden sonra.
+ öyle deme be abi, elbet karşına çıkar bir gün
- yalan dolan be hilmi, dilenciye para verdim, kuş kafama para mı sıçacak, bırak allasen?
+ sen dilenciye para sıçıyon ama?
- bağa mı didin?
+ hassktir
iyilik, kıymeti bilinsin diye yapıldığında ne kadar iyilik olur,tartışmalı. karşılık beklenerek yapılan iyilik zaten iyilik değildir,kabul de, insan iyiliğin karşılığında kötülük görünce haklı olarak yüreğini bozuyor. dolayısıyla çok doğru bir laftır,balık ( insan ) zaten kadrini bilmeyecektir, bunu peşin peşin içselleştirelim, insanlara dair inancımızı muhafaza etmeye çalışalım. zor, hatta çoğu kez imkansız olsa bile.
Hüsranla karşılaştığınızda arkasından şu özlü sözü söylerler. iyiliğe iyilik her kişinin kârı, iyiliğe kötülük şer kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı. Teselli bulup yaşamaya devam dersiniz.
Balık nerden bilecek? Hadi balık bilmiyor da; şu beyni, düşünme kabiliyeti, hafızası, kalbi ruhu olan insanoğlu nasıl bilmiyor iyiliğin kıymetini onu anlamıyorum.
