artık çocuk olmasanız bile anne ve babanın odaya gelip yanağınıza yumuşacık kondurdukları öpücüktür. bir de yavaşça üzerinizi örterler ki işte o zaman hafif bir tebessümle uykunuza devam edersiniz.
annenin babanın kardeşin öpücüğü ise dünyanın en katıksız ve kalbin en derininden sevgisi hissedilen huzur veren öpücüktür. * sevgilinin öpücüğü ise kalbi kıpır kıpır edip midedeki kelebekleri uyandıran öpücüktür.
tatlı rüyaların koynuna kendinizi bırakmadan önceki son busedir.
belki de o rüyalara giden bir merdivendir.
birbiri için çarpan iki kalbin bir öpücük sonrası sarılarak uyumalarından daha fevkalade ne olabilir bu ölümlü dünyada?
peki ya sevdiğine ulaşamayanlar, sevgisini içinde yaşamak zorunda kalanlar, sevdiğinden ayrılanlar ve sevdiğini çok özleyenler...
her uykuya dalış sevileni görmek üzere rüyaların bağrına kaçış değil midir?
gecenin ayazında tek başınalığı iyi öğretti lamba olmak.
o kadar iyi öğretti ki, şimdi kimseyle aynı yatakta uyuyamaz oldum.
yalnızlığa alışmak ne berbat şey.
siz alışmayın sevgili dostlar.