ittihat'ın sahneye çıktığı dönemde;
Türk halkının demokrasi yolunda fikirleri henüz olgunlaşmamış, batı demokrasi aşkıyla yanıp tutuşurken türk halkı padişahlarını ülkenin gerçek sahibi ve tabiri caizse peygamberin hemen altında üstün bir seviyede görmüşlerdir.
Oysa batıda ülkenin gerçek sahiplerinin halk olduğu anlayışı yayılmaya başlarken türk halkı bunu düşünmenin neredeyse hainlik olduğunu düşünmekteydi.
Böyle bir ortamda ittihatçı kadroların halka rağmen halk için halk meclisi kurma çabaları, 2. Meşrutiyet çabaları jakobenizm ile ilişkilendirilebilir.
Dolayısıyla azınlık aydın devrimci, halka rağmen halk için yaptıkları eylemler nedeniyle ittihat kadroları türk jakobenler olarak nitelendirilebilir.
Türk halkının islamcı eğilimine rağmen Türk halkı için Türkçülüğü savunmaları da buna örnek verilebilir.
Yusuf Kadri'nin romanlarında Polatlı'da Osmanlılık ile Türklüğü ayrı sanıp kendini Osmanlı gören köylüleri de görmekteyiz.
Günümüz Türkçesiyle "Birlik ve ilerleme Partisi" anlamına gelen, 1908 Osmanlı Hürriyet Devrimi sonucunda kurulmuş olan Türkçü-milliyetçi bir cemiyet(dernek). Kurucuları, üç paşalar olarak bilinen Cemal Paşa, Talat Paşa ve Enver Paşa'dır. ittihat ve Terakki Cemiyeti(iTC), Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu kadrosunu kendi bünyesinde yetiştirmiştir ve siyasete hazırlamıştır..
Bozdoğan Türküsü, Bülbülüm Altın Kafeste gibi ünlü türküler, ittihat ve Terakki'nin türküleridir.
Her çağda bir ittihatçılar vardır sadece zaman, mekan ve kişiler farklıdır. Islığımız bile tütün kokardı. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2312746/+ https://galeri.uludagsozluk.com/r/2312747/+ https://galeri.uludagsozluk.com/r/2312748/+
Yarım saat önce yaşanan bir sohbet.
Bir arkadaş dedi ki; "alttan yeni bir ideolojik grup geliyor. ittihatçı bir milliyetçilik yükseliyor. Ve bu beni endişelendiriyor. Salt Türk kimliği üzerine inşa edilmeye çalışılan bir milliyetçilik" dedi.
Ve sonra ekledi "nasıl oluyor bilmiyorum ama ittihatçılık diriliyor.."
Cumhuriyetin ilanından önce 2. Meşrutiyet ile Türk halkını ilk kez gerçek demokrasi ile tanıştıran,
Türk olduğunu bu topraklara yeniden hatırlatan,
Salt vatanseverlerden kurulu,
Gazi Mustafa Kemal'in de bir dönem üyesi olduğu,
Çalıp çırpmamış hep mütevazı yaşamış insanlardan oluşan,
Teşkilatı mahsusa'nın gerçek sahiplerinden,
Ermeni sorunu çözümünün mimarı olan bir cemiyetten kim neden korkar?
Bugün Osmanlı'dan ayrılan topraklardaki en Türk düşmanı kimselere sorun, 2. Abdülhamid'den mi yoksa ittihatçı kitleden mi daha çok korktuğunu..
Konuya hakim ve dürüst ise size ittihat cevabını verecektir.
ittihat Türk'ün ruhudur,
ittihat zulme karşı mukavemettir.
Ben kendimi bildim bileli Türkçü ve ittihatçıyımdır.
Milliyetçi, halkçı ve gelenekçi bir Türk'üm.
Ve çevremde örnek alabileceğim kimse yok.
Çizgim, fikrim tamamen kendi araştırma ve hislerimin sonucudur.
Ta aksine benden sonra bana hak verip de beni örnek alanlar mevcuttur.
Gel gelelim son zamanlarda "yükselen Türkçülük, yükselen ittihatçılık" gibi paylaşımlara, sözlere.
Sanıyorum diğer kimseler de benim gibidir.
Kimsenin kimseye bir şey anlatmasına gerek yok,
ittihatçılık bir ruhtur.
Tam da söylendiği gibi ölecek bir şey değildir ittihatçılık.
Kurtuluş Savaşı'na katılan komutanları bir bir incelerseniz görürsünüz ittihat'ı,
Cumhuriyetin dahi temeli olan 2. Meşrutiyetin ilanına bakarsanız görürsünüz ittihat'ı,
Ve Türk milleti için her türlü azınlık çete ile her şekilde kim mücadele etmiş diye bakarsanız yine görürsünüz ittihat'ı..
600 yıllık devleti 10 senede yıktı demek,
Savaşa başta ingilizlerin yanında girmek istediğimiz halde ittihat'a ve Enver'e alman hayranı demek basit bir cahilliktir!
Bugün Ermeni milliyetçileri de, Yunan milliyetçileri de ittihat'ı sevmez.
ister onlardan taraf olun, ister Türklükten..
size kalmış.
Bu milletin Türkçü damarının canlı kalma sebebidir, bir cemiyetten de öte bir ruhtur.
Saltanatsever, azınlıksever yahut komünistseverlerin iftiralarına rağmen bu ruh var olmaya devam edecektir.