"Karanlıkta 33 Yazar Korku Öyküleri Antolojisi" ni basmasıyla gönüllerde taht kurmuş yayınevi. Korku edebiyatını bilim kurgu ve fantezi edebiyattan ayrı bir dal olarak değerlendirmekteler. Bir de gerçekten yetkin çevirmenler ve editörlerle çalışmaları. Türk kültüründe bulunmayan korku öyküsü jargonunu oluşturma yolunda yol katettiler. Tabii çevirmenleri sayesinde (Bkz Barış Alkım).
Ahmet Şık'ın kitabını yayınlayacak olan, polis tarafından aranılan yayın evidir.
--spoiler--
''Ergenekon'' soruşturması kapsamında tutuklanan gazeteci Ahmet Şık'ın kitabını yayımlayacağı belirtilen yayınevinde, polis tarafından arama yapılıyor.
Alınan bilgiye göre, Ahmet Şık'ın yayımlanacak ''imamın Ordusu'' adlı kitabıyla ilgili olarak, ithaki Yayınevinin Kadıköy'deki merkezinde, polis ekipleri tarafından arama çalışması başlatıldı.
Polisin, yayınevinde, elektronik doküman halinde bulunduğu belirtilen kitapla ilgili arama ve incelemeleri sürüyor.
--spoiler--
hitler basılmış kitapları yaktırırken, ileri demokraside basılmamış, ahmet şık'ın 'imamın ordusu' kitabı için ikinci kez aranan ve hard disclerine el konulan yayınevidir.
yanlış duymadıysam yapılan aramada basıma hazır olan imamın ordusu isimli kitabın kopyasına polisler tarafından el konulmuş, eserin yayınevi bilgisayarında kayıtlı olan diğer kopyası ise tamamen silinmiş.
yani ahmet şık'ın emek sarfederek, belki de günler geceler boyu uykusuz çalışarak hazırladığı bu çalışmanın akibeti polis arkadaşların(!) insafına kalmış durumda...
henüz yayınlanmamış "imamın ordusu" adlı, Fettullahçı örgütlenmeyi konu edinen kitabın yok edilmemiş olabilecek kopyalarını elinde bulunduranların kopyayı yok etmemeleri halinde örgüte yardım etme suçu işlemiş sayılacakları yönünde, stalinist hukuk tarihine eklemlenecek bir kararın hedefi olan, bu vesileyle imamın ordusu adlı son derece merak edilmesini sağlanmış kitabın taslağı ellerinden alınarak kayıtları silinmiş bir yayınevimizdir (bkz: 2011 ithaki Baskını)
21. yüzyılın 11. yılında hala kitaptan korkan zihniyetin var olduğuna ve bunu demokrasi adıyla yaşatmaya çalışan otoritenin varlığını kanıtlayan yayınevidir.
düşünce suçlusu olmak eskide kalmış bir mevhum olmaktan tekrar çıkmıştır.
daha geçen yıla kadar metis'le birlikte en sevilen yayınevi iken yavaş yavaş uzaklaştıran yayınevidir. yeni kitap basacaklar diye korkmaya başladım artık. demet akalın boşanmış, serdar ortaç yaz albümü yapmış duyumları gibi etkiler yapmakta üzerimde yeni kitapları. o kadar fazla, göze sokarcasına reklam yapıyorlar ki. tamam reklam yapacaksın, bu işin içinde elbette bu var ama gerçekten artık "girdiği tuvalette bile selfie çeken insan"a dönmeye başladılar. marslı, doctor who, trendeki kız ve son olarak da bayan peregrine'in tuhaf çocukları adlı kitaplarıyla yaşattıkları his sadece boğucu. sanki dünyada bu kitapları okumayan bir benmişim gibi, o kitapların içinde evrenin sırrı yazıyormuş gibi, okumayanı dövüyorlarmış gibi bir pompalama. doğan kitap bile bu kadar göze sokmuyor kitaplarını. korkuyorum hızla pegasus yayınları'na dönüşüyorlar diye. dune serisini yeniden basıyorlar şimdi. lütfen popüler kitaplar yerine eskisi gibi bilimkurguya ağırlık verin. amerikan tanrıları'nı da yeniden basın. e-kitap olarak okuduk mecburen. cya.
edit: amerikan tanrıları'nı ciddi ciddi yeniden basmış. teşekkürler ithaki.
Aralarında Virginia woolf'ün de bulunduğu yazar biyografilerinde kullandıkları laçka üsluptan dolayı twitterda kendisi için haklı bir linç kampanyası başlatılan yayınevi. Daha üzücü olanı, yarın bir özür metni yayınlayıp bakın biz aslında iyi çocuklarız imajı vermeye çalışacak olmaları.
kendine ait bir oda kitabını çeviri rezilliği yüzünden üçüncü sayfada yarım bıraktığım yayınevidir. böyle baştan savma yapılmış bir çeviri daha görmedim ben. acaba sorun bende mi diye cümleleri üçer beşer kez okudum ama yok, anlaşılır bir çeviri değil.
Edit: biyografideki rezilliği düzeltmişler en azından.