halen neden tartışıldığını merak ettiğim konudur.. pek çok şey gibi oda bir emanettir.. iyi yada kötü olması bir şeyi değiştirmez.. bu saatten sonra bestesini mi değiştirelim?
marştaki anlam bütünlüğünü bozarak okurken hiç bir şey anlamamıza neden olan bestedir. şakirt elemanlar kusura bakmasın ama hakikaten kötü bir beste. milli duygularla alakalı olan bir şey değil bu. kötü olan şey kötüdür kardeşim. daha güzel bir beste olabilirdi.
istiklal marşı'nın bir islami cihat şiirinden bestelenmiş olmasıyla da alakalı bir durumdur.
laik ülke türkiye eften püften her mevzuda dini simge hede höde diye kıyametlerin koptuğu bir ülkeyken milli marşının güftesi dini simgeden geçilmemektedir.
sözüyle de müziğiyle de bu marşı beğenmiyorum. milli maçlardan önce çalınmasıyla orgazm olanlara söyleyecek sözümüz yok tabi. kemalist şefliğin eğitim sistemi böyle insan yetiştiriyor maalesef.
allah aşkına marşın sözleriyle bestesi arasında bir uyum var mı?
korkma sönmez bu şafak
larda yüzen al sancak
sönmeden yurduuuumun üstünde tüten en son ocak o ben
nim milleeeetimin
yıldızıdır par
layacak
o benim
dir o benim milletimindir ancak
hani doğrudan o sözlerin üzerine yapılmamış olsa o beste, diyeceğim ki bir yerden müzik bulunmuş, onun üzerine sözler dağıtılmış. hani ingilizce bir parçaya söz yazarsın da, sözler bir tuhaf olur aynen o durumda marş.
benim anlamadığım bir nokta da şu. tamam batılılaşma falan fıstık bunlar önemli ama... istiklâl marşı aruzla yazılmış bir şiir, hangi kafayla böyle bir batı bestesine giydirilmeye çalışılıyor? sonunda böyle ucube bir marş çıkıyor işte ortaya. zararın neresinden dönülse kârdır, mümkün olsa da bestesi değiştirilse şu marşın.
marşı okurken sözlerinin o mükemmel anlamlarını idrak edemememiz için özellikle mi böyle bestelendi acaba diye düşünüyorum bazen. (larda yüzen al sancak ne lan) (hakka tapa milletimin)
doğrudur, klasik müzik tarzında yapacağız diye ne hale getirmişler, toplumun kültürünü, değerlerini, hislerini yansıtmayan bir beste, iyi bir halk müziği ile daha güzel olabilirdi.
marş dediğin duygusu ve anlamıyla var olur. ancak bu eşsiz duyguyu, hüznü ve milli çoşkuyu bir arada yaşamak her insana nasip olmaz. sen git muz cumhuriyetinin marşını dinle.
ayrıca, bu eşsiz duyguyu, hüznü ve milli çoşkuyu bir arada yaşamak her insana nasip olmaz demişken;
Coşturmak nedir ya? Milli marş diyoruz? Ulusal değerler diyoruz? Coşturmak deniyor. Şaka gibi.
Ayrıca çoğu ülkenin marşları "ölüm merasimi" gibi iken, bizim ki gayet güzeldir. Ve bestesi önemli olmamakla birlikte sözleri bile oldukça güzel ve değerlidir.
Ancak bu tespiti yapan birine bunları anlatmanın pek mümkün olduğunu düşünemiyorum nedense. Neyse saat 02.00 oldu. iyi geceler diyeyim -de keşke o milli marşın hissettirdiklerini bilerek uyuyabilsen.
canımı yakan durumdur. ve eminim benimle birlikte milyonlar yanar. daha güzeli olabilirdi. hatta bence şiir olarak okunsa keşke. hissederek, hakkını vererek.
müzik kulağı olan herkesin beğendiği bestedir. dünyanın en güzel 3 marşından biridir. bunu türkiye vatandaşı olduğum için söylemiyorum. genel görüşüm dünya vatandaşı olmakla alakalıdır ama marşımız gerçekten dünyanın en güzel bestelerinden birine sahiptir. coşku çok güzel işlenmiştir.
eğer dünyanın en güzel marşını merak ediyorsanız da romanya'nın marşını dinleyin. gerçekten çok güzeldir.
20.zevkler ve renkler tartışılmaz diyenler zevksiz insanlardır. tarih zevklerin ve renklerin tartışılmasından ibarettir.
(bkz: zevkler ve renkler tartışılmaz yalanı)
zevkler tartışılır. zevksiz olmak diye de bir şey vardır. örneğin siz zevkler tartışılmaz diye sabaha kadar kıçınızı yırtın beethoven'ın moonlight'ı bir şaheserken yeni yetme rapçilerin müzikleri tarihin çöplüğüne atılacak iğrenç eserlerdir.
kalite diye bir şey vardır. lakin insanların düşük zevkli sığ ve cahil olma hakkı da vardır. işte bu hakka müdahale edilemez hepsi bu.