dizeleriyle, sevilen kişi için ortaya konan fedakarlığı anlatan yeni türkü eseri.
--spoiler--
istersen hiç başlamasın,
bu hikaye eksik kalsın.
--spoiler--
hep olan olmuşken dinlenen şarkı, isterdim hiç başlamasın diye ismi mi değiştirilmeli nedir? ilişki baştan kokuyordur. daha en baştan sevinç değil hüzün veriyordur. ilk başından karnında kelebekler değil, kramplar uçuşuyordur. istersen hiç başlamasın, bu hikaye yarım kalsın? yarım bırakmak da meraktan yapılamıyordur. yoksa başlamış mıdır ki o noktada, aslında. daha en başında onarılamayacak yıkıntılar mı oluşmuştur. heyecan değil yorgunluk mudur? ne biçim şarkılar yapıp insanı ne biçim yapıyorlar! ne güzel şarkı. ne kötü ki çok güzel.
"geç kalınmış bir aşka" adanabilecek en güzel şiirlerden ve "cesaretin var mı" diye sormak yerine kulağa fısıldanacak en güzel şarkılardan biridir;
istersen hiç başlamasın
Bu hikaye eksik kalsın
Onca yaraların ardından
Yeni bir aşk yaratamazsın
Örselenmiş bir çocukluk
işte benim bütün hikayem
Kaç sevda geçse de yüreğimden
Bu yıkıntıları onaramazsın
istersen hiç başlamasın
Geç kalmışız birbirimize
Yanlış kapılarda geçmiş bunca yıl
Dönemeyiz artık ilk gençliğimize
istersen hiç başlamasın
Söz verelim kendimize
murathan mungan şahanelerinden biri daha. "istersen hiç başlamasın" derken bile bu nasıl bir teslimiyettir ki, bu nasıl bir sevmektir ki umutludur olmayacağını bile bile. istersen der yani; "belki de istemezsin, belki de hayır dersin, belki de sen de seversin..." ama yine de; istersen hiç başlamasın, yarım kalsın bu hikaye.
sözü murathan muhgan'a, bestesi selim atakan'a ait ve akdeniz akdeniz'de bulunan ilk hali daha vurucu olan yeni türkü şarkısı. bu versiyonda şarkı cazı andıran bir piyano solosuyla başlar, sonra bağlama devreye girerek hüzünlü atmosfere geçilir. bu da şarkının ilk halinin müziği:
istersen hiç başlamasın
Geç kalmışız birbirimize
Yanlış kapılarda geçmiş bunca yıl
Dönemeyiz artık ilk gençliğimize
istersen hiç başlamasın
Söz verelim kendimize
bir zamanlar bitmiştir...yarım kalmıştır, kestirip atılmış gibi kanayıp durmuştur yıllarca... yara almışsınızdır.
sonra birgün geri dönüşünü görürsünüz... istersiniz, yarım kalmış ve sizide yarım bırakmıştır fakat \"artık olmaz\" dersiniz...\"o kadar paramparçayım ki senide kırarım....\"
ve yarım hayatınıza devam edersiniz, etmeye çalışırsınız.
yıllarca sevilen ama hep bir sorun yaratılan, hiç acınılmayan yada hep karsı taraftan beklenen ilk adımın asla atılmadıgı sadece bir ümit olarak kalan, baslanamayan ilişkiler için yazılmıs sarkıdır.*
çoğunlukla başlamış ve bittikten sonra size yeni bir hikayenin sonundan başka hiçbir şey getirmemiş,yeni türkü söylerken gözlerimin dolmasına neden olan,ayten alpman söylerkense gözlerime dolanın yanaklarımdan kalbime kaymasını aynada izlememe neden olan murathan mungan şiiri.
Aslında her aşk bir şekilde kurulur herhangi bir yıkıntının üstüne,ilk aşk değilse. Yanlış kapılarda geçen onca yılın hesabını soracaktır insan tabii ki kendi kendine. Oysa çocukluğun oyunlarına katılmaktır aşk,o oyunların hilelerle kazanıldığını bilmeden önce katılmaktır bu oyuna. Bu hilelerin tümünü bilirken ne gereği vardır ki aşkın? Her şeye inat başlattığınız aşk hala yaşıyorsa işte bu şarkı o zaman değerini yitirecektir;ancak bu sadece sizin evreninizde olup bitmektedir,çünkü aslında hiçbir şey başlamasın dediğinizde bile bitmeye mahkum değildir,orada bir yerde durur. Sanıyor musunuz ki başlamasın dediğinizde başlamayacak bitsin dediğinizde bitecektir,bir kutu sinir hapı olacaktır belki de,belki de yenen tırnaklar olacaktır...
ve her şey her şeye inat başlamıştır ve sonsuza dek sürecektir.
igrenc bir naz yapma cumlesidir. sunu gordum ki bunu diyen bayanlarin cogu aslinda bunu isteksiz, daha dogrusu yalandan soylemektedir. kopek gibi asik oldugunu belli etmemek, olmadigi halde "bak ben aslinda sana asik degilim, ben zor kadinim, elimi sallasam ellisi, adam ol yoksa ceker giderim" imajina burunmek icin can simidi gibi sariliyorlar. bir de iliskinin basinda ipi elinde tutma istegi var tabi. maksat aslinda sunu soyletmek "aaa niye ki, ben seni seviyorum, senin icin her seyi yaparim, sen benim biricigimsin, boyle soyleme lutfen, seni hic uzmeyecem, tamam mi askim."
(bkz: ikiyuzluluk)
"istersen hiç başlamasın;
bu hikaye eksik kalsın..
onca yaraların ardından,
yeni bir aşk yaratamazsın...
yeni bir aşk yaratamazsın..."
(o kadar çok kırıldım ki... sana belki, belki kendime.. ve o kadar büyüttüm ki seni içimde; eğer olmazsak biz; birbirimize sarılamazsak, hayatı paylaşamazsak ve üzülürsek, her şey daha kötü olacak... olmayız biz.. olamayız. belki de hiç olmamışız...)
kaç sevda geçse de yüreğimden;
bu yıkıntıları onaramazsın..."
(beslenme çantasındakileri sokak köpeklerine verip aç kalan bir çocuk var yüreğimde.. maskelerim ben değil; ben maskelerim değilim.. anlatsam, anlar mısın; yüzünü güldürebilir misin o çocuğun bilmem.. bilemem... bilemeyiz, belki de hiç...)
"istersen hiç başlamasın; geç kalmışız birbirimize...
yanlış kapılarla geçmiş bunca yıl;
dönemeyiz artık ilk gençliğimize;
(yüzümdeki çizgilerle eş yüreğimdekiler.... ellerim gitti; yüzüm gitti.. maskeler ardında yaşarken; bomboşken herşey, bulduğum bir değer... sen... bu sevgiyi tüketmekten korkuyorum, seni kaybetmekten.. şimdi zaten yoksun, ama içimdesin.. ama hayatıma girer ve sonra gidersen... işte o zaman... bu riske girecek kadar cesur değilim ben artık.. dertsiz tasasız koşup, hayatı yakalayabildiğim yerinden yakalayıp kuyruğunda asılı gidemem.. düşerim. ne olur; sen de... bunu yapmayalım kendimize, birbirimize.. olmamışız farzedelim.. olmamışız..)