Harç ücretimi ödemediğim için yarın kovulacağım üniversite. Oh be! Dünya varmış. 35 yaşına geldim hâlâ öğrenci statüsündeydim. Bu statüden kurtulacağım çok şükür.
kampüsünün halka açılması gibi talihsiz ve endişe verici bir karar verilmiş olan köklü üniversite. eleştiriler de '' halk da bilim ve kültüre yakınlaşsın '' cevabıyla karşılaşıyor.
iyi de o kampüse normal ve iyi niyetli insanlar girmiyor ki... bir yere oturup kız kesmekten başka bir şey yapmayan, derslere girip dinleme ve kayda alma bahanesiyle kız öğrencileri de kayda alan kötü niyetliler, mafya dizileriyle büyüyüp kendisine en ufak gözünü ayırmadan bakan gence atar gider yapacak kaba kuvvet sahibi, sevimsiz tipler de giriyor.
peki bu öğretim üyelerine ve öğrencilere danışıldı mı ? tepemde biri beni videoya alırken ben nasıl derse konsantre olabilirim diye düşünen öğrenci yok mudur ? haklı değil midir ? orada ilim aktarmaya çalışan öğretim üyesi izin verdi mi dersliklere girilmesine, kaldı ki söz hakkı yok mu ?
gencecik insanların kazanabilmek için yoğun stres harcayıp çalışmayı abarttığı, üstüne sınav stresi yaşadığı bir üniversiteye oraya ait olmayan kişilerin elini kolunu sallayarak girmesini de kabul edemiyorum. çok yanlış bir karar olmuş.
istanbul'un, dolayısıyla Türkiye'nin ilk üniversitesidir. Rektörlük makamı ile bazı fakülteleri Beyazıt'ta, kampüsü ise Avcılar'dadır.
Kuruluş tarihi 1 Ağustos 1933 olmakla birlikte geleneksel anlamda, II. Mehmed'in (Fatih) istanbul'da tesis ettiği ilk medresenin devamı sayılır. istanbul Üniversitesi, 1933'te kapatılan Darülfünun'ün yerini almıştır.
istanbul Üniversitesi'nin kurulmasıyla ilgili çalışmalar Cumhuriyet'in ilan edildiği (1923) yıllara dayanır. 1924'te çıkarılan 493 sayılı yasa ile Darülfünun bütçesinin Maarif Vekâleti'nden ayrılması bu çalışmaların ilk adımı sayılır. 1925'te Darülfünun'a hükm-i şahsiyet (tüzel kişilik) tanınması ikinci önemli girişimdi.
Atatürk ise, istanbul Üniversitesi projesine büyük önem vermekte ve bu adla kurulacak yeni bir üniversitenin, gerçek anlamda Batılılaşmanın ve bilimsel çağdaşlaşmanın merkezi olabileceği kanisim taşımaktaydı. Malche'in raporu ve Atatürk'ün görüşleri Bakanlar Kurulu'nun gündemine birlikte alındı. 5 Mayıs 1933'te Darülfünun'un kapatılması ile çağdaş yeni bir darülfünunun kurulması kararını içeren hükümet tasarısı TBMM'ye sunuldu. Tasarıda "üniversite" adından söz edilmediği halde Meclis Maarif Komisyonu'nda, "darülfünun" ve "üniversite" sözcüklerinin Türkçe olmadığı, Dil Heyeti'nce öz dilimizde bunların karşılığı bulununcaya kadar, uluslararası bir terim olan "üniversite" adının kullanılması görüşü benimsendi. 31 Mayıs 1933 tarih ve 2250 sayılı yasa ile de, Darülfünun'un kapatılıp, 1 Ağustos'tan itibaren istanbul Üniversitesi'nin açılması için Maarif Vekâleti görevlendirildi.
1993-1994 öğretim yılında istanbul Üniversitesi'nde önlisans ve lisans düzeylerinde öğretim yapan öğrenci sayısı 53.644'tür. Ayrıca 1.567 yabancı uyruklu, 2.176 lisansüstü öğrenim gören öğrenci bulunmaktadır. Üniversitede, 908 profesör, 444 doçent, 421 yardımcı doçent, 130 öğretim görevlisi, 275 okutman, 1 eğitim öğretim planlamacısı 1.834 araştırma görevlisi, 113 uzman olmak üzere 4.126 eğitim öğretim elemanı görev yapmaktadır.
Şu sıralar eğitim öğretim hariç her faaliyette öncü olan üniversite. Okulun sitesi aksis çökmüş, yemekhanedeki yemekler yenmeyecek kıvamda ama okul yönetiminin tek derdi filistin - israil savaşı olmuş. Hayatımda bir kurumun içinin boşaltıldığına bu kadar şahit olmamıştım. Geçen de rektörü ana kapının önünde Filistine destek olan öğrenciden bozma soytarılarla poz vermiş. Akp'nin içinden geçtiği kendi yancılarını başına koyduğu boş beleş bir okul. Yazık bir zamanlar ülkenin en prestijli üniversitesiydi şimdi sosyal medya hesaplarını sanırım ak kafalı bir şakirt yönetiyor olmalı.
sözel bölümleri oldukça kalitesiz. akademik kadroları da kalitesiz. ingilizce bile bilmiyorlar. türkiye'nin çeşitli kentlerinde daha iyi devlet okulları var.
Sanırım, Açık ve uzaktan eğitim fakültesi programına "psikoloji"yi de dahil eden/edecek olan üniversite.
Evet boşa çalıştık; boşa okuduk, zaten mesleğimizi bizim yerimize icra eden dolandırıcılar vardı, şimdi okumuş dolandırıcı olacak kendileri; bize de böylesi yaraşır (!)
Hayır işin komik yanı tepki olarak meydanda kendimi tutuştursam ardımdan fetöcü hain diyecekler.*
Ben artık bu ülkenin gerçek olduğuna inanmıyorum; bence alternatif bir Gumball evrenindeyiz ve bir grup çocuk bize g*tüyle gülüyor.
Buradan tosuncuğa seslenmek istiyorum: ülke gençleri adına fizibilite yapmak için kendini feda ettiğini fark edemedik bağışla bizi. bekle beni Uruguay !!
Zamanında birbirinden değerli bilim insanlarının ders verdiği, birbirinden değerli bilim insanları yetiştiren bir üniversiteyken çapsız üniversite yöneticileri ve ülkenin sürekli değişen siyasi iklimi yüzünden sıradanlaşan üniversite.
Hala aynı mı bilmiyorum ama bu üniversitede okuduğunuz kampüs dışında başka bir kampüsüne gitmek istediğinizde sizi içeri almıyorlardı bir dönem.