istanbul'un dünyanın en güzel şehri olması

bir tane bunun gibi başlık açılmaması şaşırtıcıdır.
doğruluğu su götürmez bir gerçektir.
nasıl bir coğrafya ise dünya üzerinde böyle bir coğrafya bulma ihtimali yoktur.
iklim de ona keza.
2000 yıldır roma ve osmanlı çok güzel eserler de yüklemiş, istanbul a.
son yıllarda ise yapılan tek güzel şey boğaz köprüsüdür.
başka biğr tane eklememiz maalesef olmamış. unuttuklarımız varsa bilemem ama benim burada anlatmak istediğim coğrafya gereği yapılan ve istanbul un güzelliğine katkıda bulunan eserlerdir.
ha bak bir de şu maçka civarındaki eski apartmanları eklemek lazım. onlar da istanbul a yakışan ve istanbul a katkıda bulunan eserlerdir. çoğu da cumhuriyet döneminde yapılmıştır.

istanbul çok daha güzel şeyleri hakediyor ama biz yapmıyoruz. beton beton tamam beton iyi bir malzemedir. çok da ekmeğini yedik ama biraz sanat ya güzel kardeşim. biraz sanat katın. istanbul a has çizgilerle biraz sanat katın betona.

Çok doğru.

yürüyerek bitmeyen şehirler güzeldir. mesela sabahın köründe Romadan yürümeye başlasan gece kendini milanda bulabilirsin.

yürüme meselesi doğrudur. istanbul un yeni yerleşimlerinde bu imkan yok ama suriçi ve hemen ona bitişik semtlerde bu imkan hala var. mesela eminönü nden çık yola, yürüyerek şişli, merter e, gelebilirsin. sur içini ve boğaz semtlerini saymadım zaten onlar bir bütün.

Istanbul aşığı olmama rağmen bence komik derecede iddialı bir cümle.

Birşeyi, biryeri en iyisi, en güzeli seçebilmen için diğer bütün alternatiflerinide kendi gözünle görmüş olman lazım.

Şahsen ben 20 civarı ülke, bir ton şehir görmüş biri olarak bile kullanmam öyle iddialı bir cümle. Çünkü daha görmediğim bir ton yer var.

Ayrıca gördüklerim içindede iddialı çok şehir var.

Demek ki siz benden çok ülke gördünüz ki, böyle bir sonuca var biliyorsunuz.

bu çağda hala marko polo tarzı bir zihniyetle bütün dünyanın gezilmeden böyle bir karar verilemeyeceğini söylemek sonra da ben 1 milyon şehir gördüm diye eklemek komiktir.
ben neredeyse istanbul dan çıkmamış bir insanım ama yutub diye bi site keşfettim. ortada insanlar geziyor, çektikleri videoları yüklüyorlar.
güzel kardeşim, gezdiklerinden, istanbul a rakip olabilecek bir şehir ismi yaz da bu sıkıntılı günde neşelenenlim biraz.

işte o öyle olmuyor güzel kardeşim.
Kendi gözünle görmekle videodan seyretmek apayrı şeyler.

güzel bir şehir olduğu doğrudur. suriçi de çok güzel ama. ben bahçelievler'den topkapı'ya kadar yürüdūm 2023 bitmeden. kocamustafapaşa'dan da zeytinburnu metrosuna yürümūştüm.

ne alakası var acaba, direk gezmeden anlaşılamacağı meselesi.
niyork un manhatın ın gökdelenlerini gözünle görsen ne videodan görsen ne.
paris teki yüksek gerlim direğinden hallice kuleyi gözünle görsen ne videodan görsen ne.

Tamam güzel kardeşim, sensin.
istanbuldan çıkmadan bütün dünyayı görmüşsün, tebrik ediyorum.

çorumu görmemiş yazar atması !..

bu sayacaklarımı bir arada bulunduran bşka şehir varsa söyleyin onu seçelim.
iki deniz
boğaz
5 nehir
4 mevsim
güneş
insani hava sıcaklığı ve yağış
bol tepe
bol düzlük
tarih
bol bol insan
emek verilerek yapılabilecek yemeklerden oluşan bir mutfak kültürü
lüfer
modern şehir
eski şehir.

Büyük köy istanbul. Içine sıçılmış bir şehir.

Idi. Dünyanın en güzel şehri idi...

Siz şimdi gülersiniz, roma'lılar zamanında "dünyanın en zengin" de şehriymiş hatta...

Türklerin şehir planlamasından hiçbi şey anlamaması yüzünden, ucube olmuş vaziyette. Yozlaşmaya türkiye 'nin verdiği en büyük kurban.

3bin yıllık mirasın içine 50 yılda eden bir toplum, türk toplumu. Geçmişin en üstün şehrini betondan bir köy haline getiren zavallı bir toplum, türk toplumu.

eskiden dünyanın göz bebeği idi. maalesef son 10 yılda şehri mahvettiler.

dünya'nın en güzel şehri olup olmadığı tartışılır ama istanbul'un dünya'nın en büyük köyü olduğu tartışılmaz.
aslında köy bile değil de neyse...
çünkü; köyde bile insanlar bir birini tanır ve böyle yapar davranırsam ayıp olur diye komşusundan utanır.

güzellik nedir?
sinema, tiyatro, park, ulaşım, toplu taşıma, iskan, imar, alt yapı, mimarlık, yeşil alan, sağlık, afet durumları, tarihi doku, deniz ve göletler dereler vb açısından tam bir rezalet ötesi nice örnekler var.

bir köyde yaşasanız olmayacak nice rezalet durumları istanbul denen dünya'nın büyük köyünde yaşanıyor. tam bir keşmekeş içinde bir arada yaşama kültürü, kent kültürü olmayan milyonlarca insan bir arada yaşama güdüsüyle doluştuğu şehrin sokaklarını caddelerini işgal etmiş.

istanbul sıradan bir hindistan afganistan şehri keşmekeşliğinde, ortadoğu şehirlerinden beter bir halde. ne islam (müslümanım diyenlerin kabile kültürünü törelerini islam kültürü sanan geri zekalılardan değilsiniz umarım) ne türk ne de roma kültürü izini bu şehirde asya veya avrupa kıtasında her iki kıtada yer alan dünya'nın tek şehrinde kent kültürü olarak yaşayan bir tane örnek semt-insan grubunu bana gösterin.

denizine deresine girip yüzmeye kalksanız pislikten cilt hastalıkları başta olmak üzere çeşitli enfeksiyonlar yaşamanız kaçınılmaz. denizlerde dere ve göletlerinde canlı yaşam mı kaldı?
neresi güzelmiş istanbul'un?
insanlar her tarafı deniz gölet dere olan bir coğrafyada yaşıyor ama denizi olmayan bir şehirde yaşayan insanlardan daha az sayıda insan yüzme bildiğinden her sene boğulma vakalarında rekor kırıyor. milyonlarca insan bu şehirde eline ayağına deniz suyu değmeden yaşıyor, denizi olan şehirde yaşayanlar balık yiyemiyor hangi balık ne zaman yenir nasıl pişirilir bilmiyor.

sosyal aktivite kültür sanat etkinliklerine bakın. ne alanlar ne mekanları var, 15 milyonu aşmış nüfusu var ve kaç kişi böyle etkinliklere katılıyor? sinema tiyatro müze vb alanların satılan bilet sayıları, koltuk sayıları 2 milyonluk avrupa şehri seviyesinde.

sokağa çıkın insanlara bakın. yemek kültürüne giyim yaşam eğlence vb günlük hayatlarına bakın. mekanlara meydanlara caddelere bakın, bu mekanlarda meydanlarda caddelerde yemek eğlence insan vb manzaralarına ortamlarına bakın. ne görüntüsü verdiğini yazarsam insanlara yaşama hakaret ediyorsunuz dersiniz.

evet, sizin için istanbul dünya'nın en güzel şehri olabilir. malum, mağaradan yeni çıkınca bu kanıya varmak gayet normal.
mağara derken en koyu ve karanlık mağara muhakeme yeteneği olmayan kör insanların zihninde olan mağaradır.

şimdi istanbul a yakın kenar semtleri de istanbul dan sayanlar var. hiç bir şehrin kenar semtleri o şehrin özelliklerini taşımaz. oralar çalışan yatakhaneleri, yemekhaneleridir.
ben de öyle bir semtte büyüdüm. gocunacak bişey yok.
bizim istanbul dediğimiz şehrin sınırlarını çizeyim.
bakırköy dahil sarıyer e kadar denize kıyısı olan ilçeler;
karşıda da üsküdar ve kadıköy ün kıyı kesimleri.
bunların dışındaki semtler istanbul değil yanaşmalarıdır.
yani, siyasi idare olarak istanbul dan bahsetmiyoruz, coğrafya olarak istanbul dan bahsediyoruz.

Kime göre neye göre soracağım ile sorudur.

istanbul'dan sayar mısınız saymaz mısınız bilmem ama okmeydanı...
bilir misiniz? fatih sultan mehmet han tarafından "üzerinden kuş dahi izinsiz uçmaya" diye emrettiği vakıf ettiği ok meydanı.
ne hale getirdik? sığ bağnaz yobaz cahil zihniyet ata yadigarı bu yeri resmen talan yağma etti.

türkler'e anadolu'nun kapılarını açan malazgirt zaferinin kazanılmasında okçular önemli rol oynamışlardı. osmanlı devleti'nin genişlemeye başladığı ilk yıllarda da okçuluğa eskisi gibi büyük önem verildi. ilk ok idmanı sahasını orhan bey bursa'da yaptırdı, daha sonra yıldırım beyazid de gelibolu'da bir ok sahası hazırlattı.

istanbul'u kuşattığı sırada karargáhını kasımpaşa sırtlarına kuran fatih sultan mehmet, okçularını yanı başında bulundurdu. ilk atış talimleri hükümdarın yanında yapıldı ve okçular kuşatmaya buradan gittiler. fatih, şehri aldıktan sonra kasımpaşa sırtlarını okçulara tahsis etti, sınırlarını hudut taşlarıyla belirledi ve bu sınırların ihlalini kesin bir şekilde yasakladı.

okçulara tahsis edilen bu geniş arazi, işte o tarihten itibaren 'okmeydanı' adını aldı. sultan ikinci bayezid, babası fatih'in vakfını genişletti ve kuşatma sırasında fatih'in otağını kurdurduğu yere bir atıcılar (kemankeşler) tekkesi' inşa ettirdi. buraya 1518'de bir minare yaptırıldı ve tekke ile minare 19. yüzyılın başında yenilendi.

okçulukta eski bir gelenek vardı. müsabakalarda atılan okun rekor bir uzaklığa düşmesi halinde oraya bir taş dikilir, buna 'menzil taşı' denir, üzerindeki kitabede okçunun başarısı ve kahramanlığı dile getirilirdi. osmanlı hükümdarları arasında okçuluğa profesyonel seviyede meraklı olanları ikinci bayezid, ikinci selim, dördüncü murat, üçüncü selim ile ikinci mahmud idi. üçüncü selim ve ikinci mahmud'u yaptıkları atışlardan sonra diktirdikleri taşlar bugün istanbul'un çeşitli semtlerinde hálá duruyorlar. okmeydanı'nda bir zamanlar 195'i kitabesiz, 68'i kitabeli olmak üzere toplam 263 adet menzil taşı vardı ve 1671 yılında okmeydanı'nda yapılan bir müsabakaya 3 bin 375 'kemankeş' yani okçu katılmıştı.

fatih zamanında fermanlarla koruma altına alınan okmeydanı, sonraki asırlarda tam bir işgale uğradı. sınırları taşlarla belirlenmiş olan ve sadece okçuların girebildiği alanlar zamanla bağ halini aldı. balkan savaşı'ndan sonra göçmenlere tahsis edildi ve asırlarca 'üzerinden izinsiz kuş dahi uçamaz' denen okmeydanı, 1950'lerden sonra gecekondu mahallesine döndü. bugün üzerinde sıra sıra mahallelerin kurulu olduğu okmeydanı'ndaki menzil taşlarının birçoğu artık kaçak binalara merdiven basamağı yahut kolon olarak hizmet vermede.

ayasofya diye ağlayan bazı iki yüzlü çıkarcı cahil eğitimsiz yobazların çıkıp fatih'in vasiyeti vakfı diye konuşmalarına, ayasofya'nın bırakın ibadete açılmasını müze olarak bile insan sirkülasyonunu ve çevresinde trafik raylı taşımaya kaldıramayacağını anlamamasına kusacağım geliyor.
neden fatih'in vasiyeti diye ağlarken talan edilen rant çıkar para için fatih'in mirası olan okmeydanında kaçak yapılaşma iskana susuyorsunuz?

izmir, belgrad, londra, new york' u görmemiş biri için doğru olabilecek iddia.

Coğrafi konum, tarihi ve doğal güzellikleri açısından gerçekten eşi benzeri olmayan harika bir şehir olduğu doğrudur.
Fakat, nufusu, demografisi, trafiği, çarpık kentleşmesi, çevre sorunlarıyla değerlendirilirse yarrramı dünyanın en güzel şehridir. Çok daha iyileri var bol miktarda.

en güzel mi bilmem ama en özel olduğu kesindir açık ve net.

Şuan ki haline bakınca pekte güzel durmuyor
Ama eski halini bilemem.