Alanya'dan başlayıp Ayvalık'a kadar uzanan Fransız rivierası gibi sahiller popüler olmadan evvel girilirdi. Bodrum meşhur olmadan önce erdek gözde tatil yeriymiş. erdek'i bilmeyen anadolu insanı da istanbul'a akrabalarının yanına geldiği zaman istanbul'da denize girermiş. hatta o zaman Yalova, istanbul'a bağlı olunca pekala oradan da denize giriliyordu.
çok da sıradışı olmayan eylemdir. güney sahillerinin yerini tutmasa da istanbul'da da temiz ve güzel bir deniz keyfi yapmak mümkündür. karadeniz'in hırçın dalgalarını sevenler için kilyos; huzur ve sükuneti tercih edenler için büyükçekmece ve kumburgaz sahilleri idealdir.
Çok büyük risktir. son müsilaj hadisesi bile, Marmara'nın insan sağlığı için ne kadar ciddi tehdit olduğunu bütün kamuoyuna göstermiştir. Deniz bile kirliliğe dayanamayıp kustu yahu. Marmara Denizi'ni, sanayileşmeye adeta feda edilmiş bir deniz şeklinde niteleyebiliriz. çevre mühendisliği teknolojisi ile dahi kısa sürede temizlenebilmesi mümkün değildir. eski haline dönmesi için sanayi atıklarının akması engellenmeli ki bu durumda bile temizlenmesi 20 yılı geçer. yüzmenin faydalı bir spor olduğunu hesaba katarsak, bu sporu yapabilmek için, istanbul'da yüzme havuzu sayısı arttırılabilir ancak. şu anda en fazla deniz kenarında, yürüyüş yapılabilir, çay bahçeleri ve kafelerinde oturulup denize karşı bir şeyler yenilip, içilebilir ya da sahilde balık ekmek yenebilir.
