ingilizce bilenlerin anlayabileceği konuşmalardır, burada esas sorun anlayıp anlamamak değildir. Anlaşılır gibi görünen şeyler bazen anlaşılamaz. Rusya soğuk savaş sırasında radyo yayınıyla senelerce 'Alis harikalar diyarında' romanını yayınladı. Bu yayının Amerika'daki rus ajanlar için bir kodlama bilgisi olduğunu kimse anlamadı. Üstelik ruslar mecazi bir romanla Amerikalıları iki yönlü kandırıp dalga geçmiş oldular. Neyin ne olduğunu anlamak kolay değildir.
bir denizci olarak baktığımda cağrı işaretlerinde ve rota tayinlerinde bizle temelde aynı dilin konuşulduğu telsiz konuşmalarıdr.
Alpha
Bravo
Charlie
Delta
Echo
Foxtrot
Golf
Hotel
India
Juliet
Kilo
Lima
Mike
November
Oscar
Papa
Quebec
Romeo
Sierra
Tango
Uniform
Victor
Whiskey
Xray
Yankee
Zulu
0 Zero Nadazero
1 One Unaone
3 Three Terrathree
4 Foru Kartefour
5 five Pantafive
6 Six Soxisi
7 Seven Setteseven
8 Eight Oktoeight
9 Nine Novenine
komedi dükkanı gibi; heleki sabah 8 surlarında konuşan bi abi var. yemin ediyorum türkçe gibi konuşuyor ya! kelimelere yaptığı vurgular olsun, ses tonu olsun, pörfek yani. hele yabancı pilotların "silamün aliykum" demeleri öldürücü komik. ve bunların canlı olarak yaşanması daha büyük bir haz veriyor insana. komedi filmini, filmin başrolüyle izlemek, fıkrayı nasreddin hocadan dinlemek gibi.
yeni fark etmemle birlikte beni gülmekten yaran konuşmalardır. hatta gülmekktenn yazamı... huheuahueahuea! heleki fark edilmesin araya sıkıştırılıp, rapçı edaysıyla söylenen türkçe kelimeler ve konuşanların aksanları beni bitirdi.
- günaydın turkish sevin sevin tu for tirii istanbul merhabar!
+ günaydın tiri minut bekleme iyi günler!
"negative" kelimesini türkçe'de de "negatif" diye kullanıyoruz da kuledeki bayan direk "negatiff two three zero" şeklinde söyleyince olaya türkçe girip ingilizce bitirmiş hissi veriyor dinleyenlere.