içişleri bakanlığı'nın 1 haziranda yayınladıgı gizli genelgesi ile israil ve rusya ya ikamet izni olmadan sınırsız gayrimenkul alma izni getirilmiştir.bu arada azeri ve türki cumhuriyetlere bu yasak devam etmektedir.
iç işleri bakanlığı tarafından yayımlanan bir haziran tarihli genelgedir. bu genelge öncesi a grubu ülkelerin (ab ve oecd ülkeleri) vatandaşları ikamet izni olmaksızın türkiyeden mülk alımı yapabiliyorlarken b grubu ülkelerin vatandaşları için durum farklı idi. özellikle 14 ülkenin vatandaşlarına ambargo abmargo uygulanıyor, mülk edinebilmeleri için ikamet izni almaları ve en az 6 ay ikamet etmeleri gerekiyordu. bu genelge ile bu ambargo kalkmış oldu. peki kimdir bu ülkeler: israil, Rusya Federasyonu, Bosna Hersek, Hindistan, Mauritus, Mısır, Singapur, Togo, Endonezya, Kongo Cumhuriyeti, Şili, Filipinler, Tayland ve Özbekistan.
peki bu ülke vatandaşlarının türkiyede mülk edinmeleri ileride bir sorun yaratır mı? yaratmaz canım kardeşim, yaratmaz! türkiye cumhuriyetinin eğemenliği* altında bulunan topraklarda son söz türkiyenindir. tapunun kimde olduğu fark etmez çünkü o tapuyu veren türkiye cumhuriyetidir*.
bu ülkelere ambargo uygulanmasının tek nedeni karşılıklılık ilkesidir(zaten uluslararası ilişkilerin temeli bu ilkedir). yani biz gidip o ülkeden mülk satın alabiliyorsak onlarda gelip burdan alabilir, yok bize zorluk çıkartıyorlarsa bizde onlara çıkartırız. burada sorgulamamız gereken şey şudur: acaba o ülkeler de bize uygaladıkları ambargoyu kaldırmışlar mı? kaldırdılarsa sorun yok ama kaldırmadılarsa kesinlikle saçma bir karar.
doğru dürüst bir basına sahip olsa idik bu soruyu sormak zorunda kalmazdık. ülkede ajans haberciliği dışında araştırmacı habercilik(gazetecilik) de yapılıyor olsa idi zaten birisi araştırıp bize cavabı sunardı. bu haliyle elimizdeki bilgi, komplo teorisi üretmeyi araştırma sanan kesime cephane sağlamaktan başka bir işe yaramayacaktır.
bekir coskun tuzağı görmüş, sinsi siyoniklerin evleri aldıktan sonra, balkonlarını birleştirerek türkiye'yi işgal edecekleri konusunda bizi uyarmıştır. en azından ben uyandım.
bir iddiaya göre geçtiğimiz aylarda 5000 israilli bayan güneydoğu anadolu bölgemize gelip doğum yapmış,çocuklarını tc vatandaşı yapıp geri dönmüştür;doğruluk derecesi bilinmemektedir.
toprak satmak işi anlam olarak ticari bir mesaj vermektedir. satış işi başlı başına bir kar etme kaygısı güder. bir emtianın maloluş berdelinin üzerindeki satışı anlam olarak kar edildiğini gösterir. ancak unutulmamalıdır ki, ne türkiye cumhuriyeti bir ticarethane mantığı ile yönetilebilir, ne de satılan toprağın bir ölçülebilir bedeli vardır. satılan toprağı kaça alındığı sorulsa verilebilecek somut bir değer bulunama, zira kanla alınmıştır. anlaşılacağı üzere konu üzerinde milli duyguları dejenere etmek gayet kolay olacaktır.
burda zannımca yapılması gereken icraat; yabancıya ve onun parasına ihtiyacımız yok demek yerine gel kardeşim sana burayı 49 veya 99 yıllığına kiralayalım olacaktır. böylece hem alıcı toprak üzerindeki müteşebbis fikirlerini gerçekleştirebilecek, hem de devletimiz tapulu malınından da bir bedel elde edebilecektir. kiralanan malın uluslararası hukukta da varislere miras olarak bırakılamaması uzun vadeli kötü emellerin de önüne gececek olup, devletin bekasına da zarar getirmeyecektir.
ancak bu iş o kadar da kolay olmamaktır. zira devletler arası hukukta mütekabiliyet esasına bağlı ilişkiler vardır. sen benim vatandaşıma hangi hakkı verirsen ben de senin vatandaşına aynı hakkı veririm mantığı ile hareket etmek gerekir ki bu ancak başka ellere bakmadan ayakta kalabilecek devletlerin harcıdır. devletimizin de basının derde girdiği nokta da zaten burasıdır. güçlü olmak askeri cok olmak değil, borcu olmamaktır. zira savaş cepheden yavas yavas cekilmekte ve ekonomik arenaya geçmektedir.
israilli toprak almasın mı? alsın. rum toprak almasın mı? alsın. suriyeli toprak almasın mı?alsın? ama ben de o memleketlerden alabileyim. alamam. o zaman ben de satamam. onunki dolar da benimki kese kağıdı mı? ya parayı veren herkes düdüğü çalacak, ya da kimse borazanını öttüremeyecektir. böyledir.
paronaya gibi bişeydir. t.c bikaç israilli çapulçuya meyil vermeyecek güçtedir eminim hala ortadoğunun
en güçlü ordusu bizde diye övünürken bikaç yahudinin toprak alması o kadarda büyütülmemesi gereken durumdur.
ayrıca tehlike anında güneydoğuda her evde kalaşnikof bulunur cumburlop diye gelip burası bizim toprağımız çıkın pis müslümanlar diyecek babayiğide kulanmak üzere hazır bekletilir o silahlar.
satsınlar.bunu gızlı gızlı yapıyo olmaları o ıgrenc suratlı akp lı bakanın sınsı bakıslarında bı pustluk oldugu hıssını uyandırsada satsınlar.
sonra eger bu adamlar gelıp bayrak dıkmeye calısırsa nolucak?
iş yine tsk ya kalıcak.
sadece israil değil ozellikle ingilizlerde de gorulen hede.aydın,antalya ve hatay daki yabancıya satılabilen gayrimenkul miktarı yasal sınırdadır.hatta duyumlarıma göre yabancılar aldıkları geyrimenkulun tapusunu turk vatandası birinin uzerine yapıp aralarında bu kişi ile anlsarak yasal sınır geçilmemiş olacagından yeni yerler satılmaktadır.*
Kafamı kurcalayan bazı soruları var. Bu sorulardan ilki şu:
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile Hilary Clinton 11 Ağustos’ta istanbul’da
ne görüştüler?
Malum AKP’nin yaptığı yasa değişikliği ile yabancılara toprak satışının önündeki tüm engeller kaldırılmış oldu. Sorum şu:
Bu yasa değişikliğinden sonra israilliler Suriye ve Irak sınırındaki illerimizden kaç
dönüm toprak aldılar? israillilerin bugüne kadar sadece Urfa’da aldıkları toprağın bir
milyon dönümü aştığı doğru mudur? israil’in Güneydoğu Bölgemizle ile bu kadar
ilgilenmesinin nedeni nedir?
Bir başka soru daha:
Malum bir zamanlar israil mayınları temizlemek karşılığında Suriye ve Irak sınırındaki
mayınlı arazileri Recep Tayyip Erdoğan’dan istemiş, Erdoğan da teklifi kabul etmişti.
Hazırlanan ihale şartnamesinde, “ihaleyi kazananlar, temizledikleri arazilerde 49 yıl
boyunca tarımsal faaliyette bulunabilecek” ibaresi yer alıyordu. Ancak Erdoğan
gerekli yasa değişikliğini Meclis’ten geçirememiş, ihale yapılamamıştı.
Zamanında taviz verildi şimdi ise acı acı çıkıyor o paralar. işte ne demişler acıma yetime döner koyar bişeylere. Dün yenilen hurmalar şimdi tırmalıyor. Acı ama gerçek.
AKP Toprak Satışını Neden Gizliyor Ne Kadar Türk Toprağı Satıldı!
iYi Parti Adana Milletvekili Metanet Çulhaoğlu, 2015 yılından bu yana TÜiK’in yabancılara
toprak satışına ilişkin rakamları açıklamadığına dikkat çekerek, yabancılara ne kadar
toprak satıldığını sordu.
Türkiye istatistik Kurumu’nun 2015 yılından bu yana yabancı gerçek ve tüzel kişilere
yapılan toprak satışına ilişkin verileri paylaşmadığını hatırlatan iYi Parti Adana Milletvekili
Metanet Çulhaoğlu, rakamların neden paylaşılmadığını ve ne kadar toprak satışı
gerçekleştirildiğine ilişkin Meclis’e araştırma önergesi verdi.
Çulhaoğlu, TBMM’ye sunduğu önergesinde “2007-2013 Dönemi 9. Kalkınma Planımda;
15 Mayıs 2005 tarihi itibarı ile ülkemizde 272. 511 492 metrekare büyüklüğündeki 49 bin taşınmazın
52 bin 818 kişiye satıldığı belirtilmekte, bu satışlarda en fazla mülkiyet edinen
Suriye, Lübnan, ingiltere, ABD ve Mısır vatandaşlarının yoğun olarak istanbul, bursa,
Antalya, Muğla, Konya, Trabzon, izmir, Manisa, Harran Bölgesi, Aydın, Denizli ve kısmen de
diğer illerden taşınmaz satın aldıkları bilinmektedir” bilgisine yer verdi.