moody's in türkiye'nin kredi notunu düşürmesini bu kez ekonomi cephesinde yapılacak yeni darbe girişimi olarak adlandırmıştır. böyle yapınca da bir arkadaş twitter'da güzel ayar vermiştir kendisine:
son mohikan. ülkenin en korkusunuz sunucularından ve gazetecilerinden biri. bunu bugün çalar saat programında (bkz: çalar saat programının ebru g ile dalga geçmesi) aksiyonu ile bi kez daha gösterdi.
şimdi bakın görün; foseptik çukuru havuz medyası bok atmaya başlar küçükkayaya. pkk'lı der, terörist der. zira bu it sürülerinin huyudur hırsızlarını savunmak.
saray soytarılarına asla "yanlı" demeyen yandaş soytarıların "yanlı" diye eleştirdiği programcıdır.
yahu "yanlı olmak" sizin nezdinizde eleştirilecek bir durum olsa eyvallah.. yanlı bulduğunuzu eleştirin, bir şey demeyelim. fakat öyle bir derdiniz olmadığını biliyoruz. şunca yandaş kanal içinden bir kişiyi seçip "yanlıdır" diye eleştirmediniz. o zaman ismail küçükkaya'yı hangi yüzle "yanlı" diye eleştiriyorsunuz?
kusura bakmayın, bir an yüzsüz olduğunuzu unuttum da ondan "hangi yüzle?" diye sordum. yanıtlamasanız da olur...
Sabahları seyircisine güzel enerji veren, umut dağıtan fakat bunu yaparken kesinlikle pollyanna olmayan kişi.
Bir de iki lafından biri anneler olmazsa on numara olacak. Sanki anneler üzerinden fazla prim yapıyor.
haber sunarken çay içmesi olsun hafiften kitap tanıtımı yapması olsun sabah haberlerinde iyi bir konsepti tutturmuştur. Daha önceden farklı illerden canlı yayınlar ile halkın içinden yayın yapıyorlardı o programlarda güzeldi.
iktidar yanlısı kanallardaki spikerlere ses çıkarmayıp bu adama sallayanlar tamamen ikiyüzlüdür ve kanlarında demokrasiye yönelik bir zerre yoktur. Zaten hepsi laiklik düşmanı yobazlardır. Bir gün helak olacaklardır.
hayır, yer gök yandaş spikerden, programcıdan geçilmiyor, biz hiçbirine laf etmiyoruz, bunlar "ileri demokrasi"ye rağmen muhalif laf etmeye cesaret eden iki spikeri kaldıramıyorlar!..
sebebini söyleyeyim: bizler televizyonlardaki yandaş borazancıları asla ciddiye almıyor, adam yerine koymuyor, seyretmiyoruz.
fakat yandaşlar (bkz: yandaşlara özgü kuduz türü)'nün beyinlerinde yarattığı hasara rağmen, içerilerinde bir yerlerde kendilerine sürekli yalan söylendiğini hissedip, muhalif programcıların programlarını izliyorlar. aslında kendi televizyonlarındaki soytarıları izlediklerini hiç sanmıyorum. onların bile midesi kaldırmıyor olabilir.
velhasıl, bir yandan muhalifleri dinlemekten vazgeçemiyorlar ama diğer yandan kulu oldukları yeni tanrılarına bağlılıkları dinledikleri muhaliflere kızmaya itiyor kendilerini.
Millet neden sevmiyor, Çözemedim gitti. Kanım nedense fazlasıyla ısınıyor bu adama. Fatih Portakal radikal imamlar gibi a.q. sürekli olumsuz bir görüntü çiziyor. Öyle bir yüz ifadesi varki, ulan savaşa girdik gireceğiz diyorsun.
seveni de sevmeyeni kadar boldur ama kimse kalkıp bir olayı yorumladığı zaman haklılık payı olmadığını söyleyemez. doğruları dimdik söyleyebildiği için zaten şuana kadar koltuğu sallanmadı, sallayamadılar.
bugün çok güzel açıklama yaptı karşıt görüşlülere rte ile ilgili tepkilere cevap olarak,
'' insanlar geçicidir, makamlar kalıcı. cumhurbaşkanı makamına saygı göstermek zorundayız, tıpkı onunda anayasaya saygı göstermesi gerektiği gibi. insanoğlu fanidir, biri gider diğeri gelir''