Bile bile ölüme terkedilmiştir.
En acısıda buydu belki.
Evlatlarını yetim bıraktılar. Kinimiz de öfkemiz de dinmeyecek.
Rabb'im şehadetini kabul eylesin merhametiyle muamele eylesin inşallah.
Allah rahmet eylesin.
Samsun doğumlu Türk yönetmen. Natuk Baytanın asistanlığını Yapmış sonrasında dizi ve filmlerde boy göstermiştir. Ateşin Düştüğü yer gibi film ile The imam gibi berbat bir yapımı Nasıl filmografisinde buluşturduğuna Şaşırmak gereksede iyi yönetmendir.
yaş ilerledikçe, ölümler yaşandıkça, ölüm kanıksandıkça, ölen tanıdıkların sayısı çoğaldıkça, olgunlaştıkça insan biraz daha katılaşıyor... her ölüme verdiği tepki farklı oluyor, bazılarına hiç üzülemiyorsunuz, umursamıyorsunuz bile, ama şu var ki hiç birine oh olsun diyemiyor insan.
ölen kişiden tiksinse bile insan, ölen kişinin annesi veya çocuklarını düşününce içi cız ediyor... oh olsun, iyi olmuş diye düşünemiyorsunuz.
ama bir de görevli olarak bindiği helikopter düşüpte, helikopter kazasından bacağındakı kırık ile sağ kurtulmayı başarıp, kurtulduğu kazadan bir takım basiretsizlerin beceriksizlikleri yüzünden, donarak ölen gencecik insan için içim bir başka yandı.
şarjı bitmekte olan telefonunu sarjı tükeninceye kadar hiç terbiyesini bozmadan karşısındaki profesyonellikten nasibini almamış, kafası kuş kadar çalışmayan insiyatifsiz görevliye dert anlatabilmek için dil döküp, sonrasında kazanın şoku içersinde, az önce sohbet ettiği kişilerin ne durumda olduğunu bilmek bile istemeyeceğimiz cesetleri arasında dağın başında, yapayalnız, çaresiz, kar ve tipide, eksi bilmem kaç derece, deli gibi ağrıyan kırık bir bacakla, can havliyle helikopterin koltuğunu kızak olarak kullanarak metrelerce, düşe kalka, sürünerek sığındığı bir taş oyuğunda, son bulan yaşamı, içimi burktu.
sizi bilmem ama bana cok dokundu, ne kadar çabalamış yaşama tutunabilmek için, ne kadar yaşamıştır donmadan önce, neler hissetmiştir. çocuklarının büyüdüğünü göremeyecek olması, acısına acı katmıştır kim bilir. ya da belki son an'a kadar, kurtaracaklarına inandığı için, umudunu kaybetmemiştir. nasıl olsa gelecekler diye, düşünmüştür... hep...
hayatımda hiç tanımadığım o güne kadar adını bile duymadığım bir insan ismail güneş.
kimbilir ailesi, eşi, sevenleri ne derin acılar içindedir. çocukları neler hissedecek büyüdüklerinde,
-bak bu babamın sesi...
kurtarın bizi...
bayrağa sarılı tabutla, devlet töreniyle gömülmesi ve unutulmaması gereken kişi ismail güneş'ti.
ilk öğretimini Eskişehir Mihalıççık ilçesi iğdecik Köyünde tamamladı.
1978 yılında Ankara'da Meteoroloji Teknik Lisesinden mezun oldu.
1982 yılında Gazi Üniversitesi inşaat Fakültesi, inşaat Mühendisliği Bölümü'nde lisansını tamamladı.
1978-1985 tarihleri arasında Meteoroloji Genel Müdürlüğü bünyesinde Meteorolojik Olayların Analizi ve Tahmini konularında çalıştı.
1983 yılında Vatani görevini Yedek Subay olarak Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda Proje Kontrol Mühendisi olarak tamamladı.
1985 yılında atandığı Devlet Su işleri Genel Müdürlüğü, Barajlar ve HES Dairesi Başkanlığı bünyesinde bir çok Baraj, Tünel, Yol ve Köprü gibi projelerde Proje Mühendisi, Kontrol Mühendisi ve Proje tatbikatlarının yürütülmesi konuları üzerinde çalıştı. 2003-2007 yılları arasında aynı dairede Başkan Yardımcısı ve Daire Başkanı olarak görev yaptı.
2007 yılında Etüt ve Plan Dairesi Başkanlığına Daire Başkanı olarak atandı. Su kaynaklarının etüdü, geliştirilmesi, yönetilmesi konularında hem özel sektör hem kamu tarafından yürütülen Hidroelektrik potansiyelin değerlendirilmesinde, sulama sahalarının planlanmasında, toprak kaynaklarının değerlendirilmesinde, içme ve kullanma suyunun planlanmasında ve üretilen projelerin çevre hassasiyetleri de dikkate alınarak yürütülmesinde ayrıca su kaynaklarımızın yönetiminin AB ile uyumlu hale getirilmesi ile su konularında özellikle kıyıdaş ülkeler ile yürütülen ikili ve çoklu uluslararası görüşme ve müzakerelerin yürütülmesi konularında çalıştı.
19 Ekim 2010 tarihinde DSi Genel Müdür Yardımcılığına atandı.
Bilgi çağının ve meteoroloji biliminin gereklerini kavramış, hayatın her alanında can ve mal güvenliğini artırıcı, kaliteli ve güvenilir hizmet veren bir kimlikle; hava, iklim ve su gerçeğini sürekli izleyip, yorumlayıp ilgililerle paylaşarak, kalite yönetim sistemine göre müşteri ve çalışan memnuniyetini artırıp, hizmet kalitesini sürekli iyileştirmek, geliştirmek ve Uluslararası ilişkilerde bölgesinde lider bir Meteoroloji kurumu olarak hizmet vermek üzere 25 Temmuz 2011 tarihi itibariyle Meteoroloji Genel Müdürü olarak görev alan Sayın ismail GÜNEŞ evli ve 5 çocuk babası olup, ingilizce bilmektedir.
ölümü taraflı tarafsız herkesi üzmüş basın şehididir kendisi. ama unutulmuştur artık. yoldan geçen 10 kişiye adını sorsanız hatırlayan ancak bir kişi çıkar. acaba diyorum şanssızlığı recep tayyip erdoğan, deniz baykal ya da devlet bahçeli yerine muhsin yazıcıoğlunun helikopterinde bulunmak mıydı? mekanın cennet olsun ismail güneş. seni de unutmayan ve dualarını esirgemeyenler her daim olacak.
elim ve aydınlatıl(a)mayan helikopter kazasının ardından haberini yapmak için yanında olduğu bbp genel başkanı rahmetli muhsin yazıcıoğlu'nun dahi önüne geçmiş haberci.
kesinlikle ve kesinlikle boş adam değildir. bu kazanın aydınlatılmasında araştırmalarda baş vurulacak ilk isimdir kanımca.
kendisi helikopter kazası ve sonrasında tam 113 defa ntv haber tarafından aranmış, bu aramaların 60 tanesi helikopter havalanmadan yapılmıştır. bu dökümanlar meclis araştırma komisyonu tarafından basınla paylaşılmıştır.
neden ntv kaza öncesi 60 defa ismail güneş'i arar?
ismail güneş neden bu çağrıların 59 una cevap vermez, sadece 1 tanesine cevap verir ve o da 2 saniye sürer sadece?
türkiye'de öyle şeyler oluyor ki kafaların karışmaması imkansız...
yedek kamera kaseti enkazdan çıkan ancak asıl kasetin nerede olduğu, ya da kimin ne için sakladığı bilinmeyen, kaza anında kayıt yapma ihtimali çok yüksek olan ancak çok direnmesine karşı kurtarıl-a-mayan gazeteci. allah rahmet eylesin.
"alo Yeri tespit edemediniz mi? Donmaya başladım, üşümeye başladım. Üşüyorum. Tipi var.Yerimizi ne zaman tespit edeceksiniz hanımefendi?"...
edemediler be abi edemediler... 2 günde anca helikopteri bulabildiler, kaza yerinden 400 metre uzaklaşabilmiştin ama seni bile 3 gün daha aradılar be abi
o değilde be hey ............. hani vücud ısına duyarlı dürbünler vardı? hani ısıya duyarlı gece görüşlü helikopterler vardı? hani abd ile anlık istikbarat anlaşması yapılmıştı insansız uçaklar falan uçuruyorlardı? hani bbg evi gibi izleyebiliyorduk dağları?
adam 20 dakika konuştu yer tespiti yapamadınız? bölgede baz istasyonu pek yokmuş dediniz! yuh yalanınızı sikiyim ya neyse inandık...
arayıp tayyip amcama sövsem kaç dakikada yerimi tespit ederler merak ettim şimdi...
acaba 48 saat boyunca yanlış yerdemi ararlar beni acaba köyümün muhtarımı bulup verir beni?
helikopter kazasından kurtul
20 dakika peygamber sabrıyla 112 deki -kendi deyimiyle- "hanımefendi" ile uğraş, şarjın bitsin...
kırık ayağın ve kırık kaburga kemiklerine rağmen diğer ölen 4 kişinin üzerinden ceketlerini çıkarıp giy(donmamak için)
helikopterin koltuğunu kızak olarak kullanıp kay sonra sürünerek bi kayanın kovuğuna sığın ve donarak öl!
insanın bağıra bağıra sövesi geliyor sizindeeeee olanaklarınızındaaaa teknolojinizindeeeee....
yerini bir türlü tespit edemedikleri o dağda kırık bacağıyla yardım beklerken ölen ve haberi duyduğumdan beri sesini ve kendisini aklımdan bir türlü çıkaramadığım merhum. hele bir de helikopterin koltuğuyla kayarak kurtulmaya çalıştığını ve donmak üzere olduğundan oradaki cesetlerin üzerinden ceketleri alarak ısınmaya çalıştığını öğrendikten sonra ... donarak ölmek şehitliğin mertebelerindenmiş, şehitlik makamın nur olsun !
bembeyaz ve çok soğuk bir dünyadan, bizim yaşadığımız dünyaya tek başına gelmeye çalışırken hayatını kaybetmiş ihlas haber ajansı muhabiri.. bizim dünyanın kapısını ısrarla ve bir o kadar da kibarca çalmış fakat biz içerde çalan miting müziklerinin kirli sesinden dolayı kapının sesini duyamamışızdır ve ismail güneş kapının önünde donarak ölmüştür. alın bütün oylar sizin olsun..ismail'i bize geri verin..ve diğerlerini..allah mekanını cennet eylesin inşallah.