atatürk üniversitesinde bulunduğu süre içinde ilmi çalışma maskesi altında üni. ödeneği ile doğu anadolu aşiretlerini gezerek kürtçülüğü onlara da anlatıp, bir kürt sorunu varlığını öne sürmek suretiyle ırk ayrımını güden progodandalar yapmış hesapta aydın filan tırışka bilim adamıdır...
kürt milliyetçiliğinin düşünsel babasıdır. aslen kendisi çorumludur ve türk'tür. çıkardığı kitaplar hâlâ daha yasaklı durumdadır. hatta bazılar şöyle bir ironi yaparlar; türk milliyetçiliğinin atası ziya gökalp kürt, kürt milliyetçiliğinin ise ismail beşikçi türk'tür.
ayrıca ilgelenenler ve ankara'da oturanlar için 11 aralık 2009'da(bugün) ankara dikmen'de tunceliler derneğinde konuşması vardır. tahmin edilebileceği gibi konu dersimdir.
kürt milliyetçiliğini kuran çorumlu türk.canlı olarak görmeyi çok istediğim şahsiyet.ziya gökalp gibi bir yere sahiptir.ziya gökalp de kürt ve türk milliyetçiliğinin kurucusudur.
Bana, "Aydınları aydın yapan hangi fikirleri savundukları değil, savunduklarını her ne pahasına olursa olsun savunmalarıdır." türünden veciz sözler söyletebilen, sözünden bir adım geri atmayan atom karıncadır.
Hayatında sadece söylediği sözün insanı olmuştur, hiçbirşeyci olmamıştır.
bir bilim adamının bütün özelliklerine sahip. kendisine söylenenleri kabul etmemiştir. test etmiştir; doğruluk süzgecinden geçirmiştir. başına ne geldiyse gerçeği aradığı için gelmiştir. yoksa şimdi yüksek bir bürokrat olabilirdi. chpli mhpli akpli bir bürokrat... başka fırsatları da vardı: kürdistan'da belki siyasi anlamda öcalandan daha fazla söz sahibi olabilirdi. çünkü beşikçi hoca bu işlere başladığında abdullah öcalan daha çocuktu. ama beşikçi'nin işi siyaset değildir. beşikçinin işi bilimdir. yüzlerce insana açık mektup yazmıştır. bilim adamı bulduklarını paylaşmak, var olanı sorgulamak köşeye sıkıştırmak ister hele ki bulgularıyla resmi ideoloji ters düşüyorsa.
bu adam bir kurşun sıkmadı. bir cana kıymadı. kimsenin canını yakmadı. ama 17 senesini aldı tc onun. 17 sene...
bu adamın yazdığı mektuplar okunduğunda ne kadar sağlam bir karaktere sahip olduğu görülür. isviçre yazarlar birliği başkanı beşikçi hocaya durumunu sorduğunda beşikçi hoca için tc makamlarına mektuplar yazdığında beşikçi hoca meslektaşına cevaben "beni bırak! bir yazarın özgürlüğü bir halkın özgürlüğünden daha önemli değildir" diye noktalar mektuplarını. ki o halk beşikçi'nin mensubu olduğu halk bile değildir. herkes bilir ki beşikçi türktür.
daha kürt halkını tanımayan cahiller beşikçi'yi ne bilsin! o beşikçi'yi yargılayan hakimler ki başka bir davadan sanık yakınlarından milyonlarca lira rüşvet alırken yakalanmışlar ve tc adaletine bakın ki beşikçi'ye verdikleri 10 yıl hapis 5 yıl sürgün kararına rağmen; hakimler 8 yıl gibi bir süre cezaya çarptırılmışlardır.
yani bilim adamına bilimsel araştırma yaptığı için 10 yıl hapis verenler, rüşvet aldıklarında 8 yıl cezaya çarptırılıyorlar.
sözün özü: "ben devrimciyim" diyenlerin, "ben kürdüm" diyenlerin "ben demokratım" diyenlerin zihnimizdeki karakolların yıkılması isimli kitabı başta olmak üzere tüm kitaplarını anlaması gerekir.
bugün kürtler türklerle beraber yaşama isteği gösteriyorsa bu, beşikçi ve beşikçi gibi türklerin sayesindedir.
israil'den nedense tırsar, bizden daha batılı olduğunu söyler, israil konusunda sadece bunu söyler başka birşey söylemez, sebebinin sorulmayacağını düşünür... *
doğu anadolu'nun düzeni isimli kitabının 6.kısmında bölgedeki sosyo-ekonomik yapıyı iyi tahlil etmekle beraber, önemli ölçüde amerikan sosyolojisinden etkilendiği de ortada olan bir yazardır.
devletler arasi somurge kurdistan isimli kitabi hala yasak olan yazar. kendisi uzun yillar cezaevinde kalmis bir aydindir. turkiye'de aydin nasil olur bircok 'maasli cumhuriyet aydinina' ispatlamistir. yakin zamanda esmer dergisinde cikan yazisi yuzunden hakkinda dava acilmistir. davaya konu olan yazisinin bolumu ise:
" bulgaristanda turk cocuklarina uygulanmasindan rahatsiz oldugunuz seyleri siz de burada Kürt cocuklarına uygulamayın'
marksist-leninist bilinçleri bile gelişmemiş, burjuvazisi (oluşmak ne kelime) olmamış, bu topraklarda (ortada dolaşan haritalarında ülkemizin büyük bölümünün kendilerine ait olduğunu iddia eden ermenilerden bile) herkesten daha önce yerleşmiş, kültürü zengin ve çok eski dile sahip reş-gewr falan filan diye ayrımsız homojen bir ulus olan romen'lerin haklarını savunmak için kılını bile kıpırdatmayan, saçları ile birlikte düşünce yetisini kaybetmiş, ağzından sözler yerine bulanık bilgilerinin göstergesi olan köpükler saçan, türk düşmanı türk...
ulusların kendi kaderini tayin hakkını şiddetle savunan özgür ruhlu sosyolog. ilkeleri uğruna kendi taraftarları karşısında bile taviz vermemiştir. saygın bir bilim adamıdır.
zamanın birinde entelektüel yetersiz güvenlik görevlilerinin, onurunu kalıcı şekilde tahrip etmesinin neticesinde, yazdığı kitaplarda türklerden düşmanlar ve pkklılardan arkadaşlar olarak bahseder...
ulusal bakış açısını, sınıfsal bakış açısının önüne geçirmeye çalışarak, türkiye'de marksist-leninist ideolojinin dejenerasyonu için spontane ya da görevlendirilmiş ajitatör...
devlete sürekli darbeler için, -düşmanımın düşmanı, dostumdur- mantığıyla idealist kesime zaman zaman yaklaşmayı öğütleyen, marksist-leninist hattın dışında bulunan kişi...
türk kökenli kürt sosyolog.
bir yazısında kürt çocukların andımızı okunmasını eleştirdiği için hakkında dava açılmıştır. hakim karşısında savunma olarak şu cevabı vermiştir:
--spoiler--
"Yunanistan ya da Bulgaristan'da her gün Türk asıllı çocuklara 'Yunanlıyım, varlığım Yunan devletine armağan olsun...' dedirtilse, Türkiye'de buna şiddetle karşı çıkılmaz mı? Aynı şey Kürtler için de düşünülmeli"
--spoiler--
ömrü hapislerde geçmiştir.
(bkz: 301)
kürtleşmiş bir kafatasçıdır... ve her kafatasçı gibi kan bürüyen gözleri iyi görmemektedir... kürtlerin anavatanı olarak van gölü çevresini (çevre derken sadece etrafı) göstermekte ve onbinlerin dönüşü isimli eserde yiğit asyalı kavim olarak anlatılan halkın aslında kürtler olduğunu söylüyor bir yazısında... sosyologluk belge toplamakla olmuyor canım... bana çocukluğunu anlat...
