şüphesiz ilgi çekici konu olması sebebyle bol bol entry girişi sağlayan söylem. ancak istenç dahilinde söylenmesi; akla cahiller alim olduğunda kıyamet yakındır söylemini hatırlatan önermedir. namaz kılmam diyene laf edilmez ama yok demek hoş olmaz herhalde yada inanmam diyene laf etmek icap etmezken inandıklarını yapanlara ve muhtelif yerlerde, örn kutsal anlatılarda geçen kavrama yok demek hoş karşılanmaz olarak algılanan cahilane olmayabilen ancak tamamen maksat muhabbet söylemi.
yazan arkadaşın cahilliğinden olmadığı açık. Ne amaç içerdiğini irdelemek isterim. Namaz kılmamama ve ezanda kulağım olmamasına ragmen , islamın 5 şartından birinin namaz kılmak olduğunu bilirim, çünkü bu bir seçenek değil bir dersin zorunlu öğretisiydi. yani ilk okul okumuş herkesin hatta okumayanların da tamamına yakının bildiği bu gerçeği yok sayan zihniyetin iki nedeni olabilir. Bir ailesinin 1000 yıldır sakladığı bir sırrı sozlükte paylaşmak istemesi, ki saçma geldiğini biliyorum bana da öyle geldi. iki arkadaşın ve zihniyetinin polemiklerle kutsallıklara saldırmak ve değerini, içeriğini, anlamını kaybetmesini sağlayıp, bunu izlerken değişik bir haz duymak. ikincisi olduğu pek açık .. peki neden ...?
kuran'da namazın varlığını kanıtlayan birçok ayet vardır fakat namazın nasıl kılınacağı hakkında hiç bir bilgi yoktur. hatta namaz vakitleri bile tartışmalı bir konudur. çünkü kuran-ı kerim bunları net bir şekilde yazmamış bizlerin yorumuna bırakmıştır. fakat emeviler döneminde hadisler toplatılarak namaz ve ezan vakitleri bu gün ki şeklini almıştır.
edit: zaten bir çok islam alimi bu yüzden sünnetler gereklidir der fakat diğer kısım ise sünnetlere lüzumsuz görür ve çağa uygun bir şekilde kuran'ın yorumlanabileceğini söyler.
pek az kişinin bildiği, bazı müesseselerin toplumun öğrenmesini istemediği bir gerçek'miş. ulan haybeye 1500 sene boyunca tüm dünya müslümanları romatizma hastalığına kapıldı eğil doğrul diye. niye daha önce söylemedin lan?
anlaşılamayan bir psikolojinin ürünüdür.lan olm tamam belli bu dine karşı içinde tutulamaz bi nefret var veya daha önceleri bi yerlerini tutuşturduğundan mütevellit kuyruk acın da olabilir.ama arkadaşım bu kadar insanın küfrünü yemeyi nasıl kendine yedirebiliyosun.şimdi kahraman mı oldun aslanım.haha bi entry daha soktum mu diyosun kendi benliğine.belki inanmıyosun belki *ist sin.tamam otur edebinle düşünceni savun,düşünceni geliştir.başkalarının kutsal alanlarına niye necis ellerini bulaştırıyosun.senin için bir önemi olmasa da benim için ateşe emanetsin koçum.de get şimdi.
iman sahiplerinin bunu demesi üzerine sonsuz cehennem azabıyla yanıp tutuşacaklarının ilk sinyalini vermiş olurlar. yazıktır. yapmayın böyle şeyler. inanmayan aklına ne gelirse söylüyor da inananlar "acaba" demese iyi olur.
bu işin devamında islam da peygamberin gereksizliği veya olmayışı şeklinde devam edecektir, 1400 yıldan beri uygulanan ibadetleri silebilmek, islamın temellerini sarsabilmek için akıl fukaralarının daha ciddi konular bulması gereklidir, bunları yemezler.
- bir defa islâm âyinlerine inzibat vermekte en kuvvetli amil olan namaz, mekke devrinde yoktur. mekke âyetlerinde ibadetten, yani namazdan gayet müphem bahsedilirdi. bu da sırf muhammed'e tevcih edilmişti. müminlere değil. namaz müminlere medine'de teşmil edildi. yalnız kaç kere ibadet edileceği yine sarih değildi. fecirde, gurupta, geceleyin. beş vakit namaz muhammed islâmlığında katiyyen yoktur. bu sonradan, islâm kelâmcıları tarafından tespit edildi. hatta emevilerin son zamanlarında bile beş vakit namazın vakitleri kat'i değildi.
(ismail habib sevük, avrupa edebiyatı ve biz/1940, s. 204)
